stella blu •|° jirose

¹²dance⋆

•.•.•
Ben çok özledim sizleri, bol bol yorumlarınızı bırakın ki konuşalım💜
(Medyaya koyduğum şarkı müthiş bir şey...)
•.•.•

"Rosé, acaba ayağıma basmayı ne zaman bırakırsın?" Bunu söylememden birkaç saniye geçmemişti bile ama tekrar ayak parmaklarımda hissettiğim sızı ile sabırla kafamı geriye attım.

"Bilerek mi yapıyorsun sanıyorsun? Ne yapabilirim ayağını hep sağa atma o zaman." Tatlı söylenmesi ile dudaklarını büzüp kollarını omzumdan çekmişti.

"Öyle yapmam gerekiyor sen ayağını sola koymalısın." Tekrar bir elini tutup omzuma koyduğunda ayağının nerede durması gerektiğini gösteriyordum.

"Ama öyle daha basit."

"Ne yapalım rolleri mi değiştirelim? Eğer beni kucağına alıp etrafında döndürmek istiyorsan bunu yapabiliriz." Dediğime kendim gülerken o ise somurtuyordu.

"Komik şey seni."

Gülmeye devam edip zemine oturduğumda başımı yan tarafa çevirmiştim. Pekala, görmeyi beklediğim şey tüm sınıf arkadaşlarımızın bize bakıyor olması değildi.

"Ne oldu?" Hepsi tekrar önlerine döndüğünde Mina'nın imalı bakışları ile her şeyi anlamıştı. Kesinlikle herkesin diline düşecektim.

"Jimin, tekrar deneyelim mi?" Rosé'nin seslenişi ile ayağa kalkıp tekrar karşısında durduğumda bu sefer kendinden emince duruyordu. Gerçekten öyle olmasını istiyordum çünkü ayak parmaklarım daha ne kadar dayanabilir bilmiyorum.

"Hadi şimdi sıra sıra gösterdiklerimi sakince yapalım."

"Tamam Jimin, söz veriyorum bu sefer ayağına basmayacağım."

İkimizde güldüğümüzde onun eli omzuma tutunurken ben de beline koymuştum. Tamam tensel temasımız beni ne kadar heyecanlandırsa da ciddi kalabilirdim. İlk hareketleri yapıp bitirdiğinde hata yaptığı yere gelmiştik. Ayağımı sağa doğru uzattığımda o ise tüm ciddiyetiyle sola doğru uzatmıştı. Sonunda bu kısmı gerçekleştirmiştik. Yüzündeki gülümseme bana da yansırken elinden tutup birkaç defa etrafında döndürmüştüm, bunun ne kadar hoşuna gittiği açıktı.

"Şimdi hazırlan," sırtını kendime yaslayıp kolumu beline sardığımda onu düşürmeyeceğimi bildiğim halde endişelenmiştim. "Söz veriyorum düşmeyeceksin."

"Bunu biliyorum."

Güven verircesine beline sarılı olan kolumun üzerine elini koyup beklemişti.  Kendini yukarı doğru attığında diğer elimle bacağını sarıp kucaklamıştım. Etrafımda bir tur attığımda onu tekrar yere indirmiştim. Sevinçle çığlık atıp boynuma atıldığında ben de sarılışına karşılık vermiştim. 

"Jimin bunu yaptığıma inanmıyorum. Teşekkür ederim, teşekkür ederim."

"Rosé, sen neymişsin ya." Jongin alkışlayarak yanımıza geldiğinde Rosé kendini geri çekmişti. Güzeldi aslında biraz daha öyle kalabilirdik.

"Teşekkür ederim."  Jongin bana doğru döndüğünde gülmeye başlamıştı. Rosé' de aynı şekilde gülmeye başladığında havada kalan kollarımı yeni fark etmiştim. Utanarak arkamı dönüp esneme hareketleri yapmaya devam etmiştim.

"Bizimkinin aklını almışsın. Şu an öğle arasına çıkacağız, diğerleri ile yemek yiyeceğiz gelmek ister misiniz?"

"Siz gidin Jongin, Rosé'ye göstermem gereken yerler var."  Jongin yanımızdan uzaklaşırken meraklı gözleri üzerimdeydi.