²⁰the end⋆

61 7 2
                                    

Bu bölümün yazarken bazı kaynaklardan yararlandım demek istiyorum ki sonrasında karşıma farklı yorumlar çıkmasın. Dans sahnelerini detaylı yazmam için gerekli bir yararlanmaydı.

Umarım final bölümünü okurken zevk alırsınız✨ Biliyorum buralarda çok kişi kalmadı ama bu kurguların sonunu getirmek istiyorum. Final bölümü size eksikmiş gibi gelebilir ama atacağım +2 özel bölüm ile tamamlanmış olacaklar💙

 Final bölümü size eksikmiş gibi gelebilir ama atacağım +2 özel bölüm ile tamamlanmış olacaklar💙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Küçükken annelerimizin anlattığı masallardaki prensesler gibi olmak isterdik. Öyle çok hayal kurmuştuk ki bir gün bizimde masallardaki gibi birisiyle tanışacağımıza inanırdık. Rose'nin, çocukluğunu geride bıraktığı artık hayatın zorluklarıyla yüzleştiği zaman diliminde bu hayalleri geride bırakalı çok olmuştu. Ama Jimin ile tanıştıktan sonra o hayaller tekrar onu büyülü etkisi altına almıştı. Yaşamına dahil olup ona güzel hisler bahşeden bu adamla olmaktan mutluydu. Kariyerinde yeni bir başlangıç için attığı adımda yanında olarak ellerini tutuyordu. Sektörden uzaklaşalı aylar olmuştu. Hiçbir eksikliği hissetmemesi için tüm dostlarını çağırıp ona destek oluyordu. Jimin, sevgilisinin yüzündeki gülümsemeyi görmek için yapmayacağı hiçbir şey yoktu. Bundandır ki tüm müzik camiasının toplandığı bu yere kendilerini davet ettirmek onun için hiçte zor olmamıştı. Rose için yeni sponsorlar aramak için mükemmel bir fırsattı. Etkinliğin balo temalı olması ise onun işine geliyordu, Rose gerçek anlamda bir prenses gibi parlıyordu.

Salonun aydınlatması Rose'yi birkaç saniyeliğine kör etti. Takım elbiseli erkekler, güzel elbiseli kızlar, canlı bir orkestra ve çiçekler, her yerde çiçekler...

"Böyle avizelere bakmaktan daima korkarım." Jisoo, gözlerini salonun ortasındaki devasa avizeden alamazken Rose de ona katıldı.

"Gerçekten öyle! Her baktığımda "Ya düşerse?" diye düşünmekten kendimi alamıyorum."

"Gerçekten düşer mi?"

Rose gülüp, Taehyung'un tedirgin bakışlarını görmezden geldi. Cesurca salona doğru bir adım attı. Artık herhangi bir şirkette olmamasına rağmen, resmen bu dünya için yaratıldığını hissedebiliyordu. Üzerinde olan dikkatli ve kıskanç bakışları fark etmişti. Bu zamanda kimse şirketiyle anlaşmasını kesip, ilişkisini korkmadan yaşayamıyordu. Jimin, Rose'nin gözlerindeki gerginliği gördükten sonra elini daha sıkı tutmaya başlamıştı. Bakışlarını herkeste dolaştırıp ellerini iyice kenetliyordu. Rose, bu gece çok daha güzel olduğundan Jimin herkesin ona bakmasından hoşlanmamıştı. Onu peşinden sürükleyip arkadaşlarının oturduğu masaya sürükledi.

"Ne oldu, kıskandın mı?" Rose yüzündeki gülüş ile Jimin'in koluna sarıldığında Jimin anında sorusundan kaçıp Rose için birkaç kadeh şarap hazırlattı.

"Hadi, bu geceyi kutlayalım!"

"Bu gece çok içmesem iyi olur. Sarhoş olup kendimi rezil edebilirim."

stella blu •|° jiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin