¹⁹stella blu⋆

62 9 0
                                    

Merhabalar güzel okuyucularım. Stella Blu evreninin sonuna yaklaşmış bulunuyoruz, diğer bölüm final ve sonrasında +2 özel bölüm şeklinde ilerleyip sonlanacak. Şimdilik finale geçiş olan bu tatlı bölümün keyfini çıkarın. İyi Okumalarr

Rose derin ve rüyasız bir uykudan uyandığında onu korurcasına saran sıcak bir beden hissetti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rose derin ve rüyasız bir uykudan uyandığında onu korurcasına saran sıcak bir beden hissetti. Başını arkasına çevirdiğinde tüm tatlılığı ile ona sarılarak uyuyan Jimin'i gördü. Onunla tanıştıkları andan bu yana Jimin ona karşı sevecen ve tatlıydı. İlk baştaki çocukça atışmaları aklına geldiğinde şu anki durumlarına bakıp gülümsemişti. Jimin'i uyandırmamaya çalışarak pijamalarından kurtulmak için kıyafet dolabına yöneldi. Ama başarılı olduğu söylenemezdi.

"Günaydın. Neden erken uyandın?" Jimin'in uykulu sesi, olduğu yerde durmasına neden oldu.

"Günaydın. Her şey yolunda, sen uyumaya devam et."

"Sen uyanmışken uyumaya devam edemem. Uyanmak demek seninle daha fazla vakit geçirmek demek." Yerinde doğrulan Jimin'i gördüğünde Rose, hemen yanına ulaşıp omuzlarından iterek tekrar yatağa uzandırdı.

"Uykuna devam et, tüm gün beraber olacağız zaten. Güzelce dinlenmelisin." 

Jimin gözlerini ovarken Rose bu halinin ne kadar tatlı olduğunu düşünmekle meşguldü. Açık pencereden içeriye esen rüzgardan sonra Rose kalkıp pencereyi kapatmak istemişti. Üstünde tişörtü olmayan Jimin'in hastalanmasından endişe etti. Ayağa kalkmak üzere olduğunda kolundan tutup tekrar yatağa oturtan Jimin, ona doğru başını eğdiğinde Rose bu öpücüğü beklemediği için öylece kalakalmıştı. Derken Jimin'le dudakları birbirine dokundu ve öyle yoğun bir his içini kapladı ki kendini onun kollarını bırakmak dışında bir şey elinden gelmedi. Bu an her zaman hayalini kurduğu bir andı ama hayalindeki olduğundan daha güzel bir öpücüktü bu. 

Jimin kollarını ona dolayıp başını göğsüne yaslayarak "Şu an burada çok mutluyum" diye mırıldandı. Konuşurken başını çekip ona baktığından bu sefer Rose onun başından tuttu,  dudaklarını yeniden kendisine yaklaştırdı. Ona hissettiği sevgi ile onu öptü. Çok geçmeden ikiside soluk soluğa kalmıştı ve Jimin bu derin öpücükten sonra onun kollarına bayılıyor gibi yapmıştı.

"Vay canına" dedi Jimin. "Benden gerçekten hoşlanıyorsun, en başta bana çok gıcık olduğunu söylüyordun bir de. Kalbimi çok kırmıştın, hiç hoş değildi."

Rose onu sitemkar sözcüklerini hafifçe gülümsedi sorun hiçbir zaman ondan hoşlanmamak olmamıştı. En başta onu gerçekten sinir ediyordu ama  öncesinde olanlar ve sonra olacak hiçbir şey önemli gelmiyordu. Şu an içinde oldukları bu zamandan memnundu.

"Seni seviyorum Jimin." Jimin'in gözleri, duyduğu kelimeler sayesinde dolmaya yetmişti. 'Acaba uykumdan uyanamadım mı?' diye düşünmeden edemedi. Çünkü bu kelimeleri ondan duymak Jimin için çok şey ifade ediyordu. Gözlerinin dolduğunu gören Rose, Jimin'i kendisine çekip sarılmıştı. Jimin sarılışına karşılık verip açıkta kalan omzuna öpücükleri sırayla dizmişti. 

stella blu •|° jiroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin