Merhabaaa
Nasılsınız bakalım?
Bu bölüm düzyazı olacak dediğim gibi. Önceki bölümün devamı diyelim. Bu bölümde olacak olan olayları ficin başından beri planlıyorum aslında umarım istediğim gibi olur!!!
Ve 20k için çok teşekkür ederim!! Bu o kadar özel ve güzel bir şey ki... Yazdıklarının insanlar tarafından okunması ve sevilmesi.. Bunun için size çok teşekkür ederim, sizi çok seviyorum 💖
Keyifli okumalar dilerim.
...
Konumdaki yerin önünde duran Jungkook derin bir nefes alarak arabasından indi. Önündeki bar tarzı kafenin girişine bakarken cebinden kimliğini çıkardı. İçkili bir mekan olduğu için yaş sınırı vardı ve kimlik getirilmesi şarttı. Korumaların önünde dikildiği kapının yanına vardığında kimliğini uzun boylu adama uzattı. Adam kimliğe göz atıp geri jungkook'a verdi ve geçmesi için eliyle içeriyi gösterdi.
Kalbi ağzında atan Jungkook buraya nasıl geldiğini bile bilmiyordu. Taehyung'un durumunu öğrendiğinde ailesi tarafından konulan dışarıya çıkma yasağını bile düşünmeden evden çıkarak buraya geldi. Hizmetlilere ve korumalara yakalanmadan çıkmak bir hayli zor olmuştu onun için. Arabasını bahçenin dışında bırakması ona kolaylık sağlamıştı tabi. Çünkü eğer arabası bahçede olsaydı korumalar onu görecekti ve o da bunu istemediği için taksiyle gelecekti haliyle de epey geç kalacaktı. Fakat arka bahçeden atladığı gibi ön tarafta bulunan arabasına binmiş ve kısa bir sürede de buraya gelmişti. Onlar fark etmeden de geri dönmesi gerekiyordu. Yoksa evden kaçtığı ailesinin kulağına gidecekti ve bu Jungkook'un istediği en son şey bile değildi.
Jungkook hızlı adımlarla içeri ilerlerken etrafa göz atıyordu. Kafe bar olduğu için normal bir bar kadar kalabalık değildi. En azından buram buram ter kokusu, her yerde yiyişen insanlar ve bağıra bağıra çalan bir müzik yoktu. Herkes kendi masasının etrafında oturuyordu. Hafif müzik eşliğinde masalarının etrafında sallana sallana dans eden insanlar da vardı. Herkes kendi halindeydi ve kimse kimseyi rahatsız etmiyordu.
Kimseye çarpma gibi bir sorunu olmadığından oldukça hızlı bir şekilde hareket ediyordu. Bir an önce Taehyung'u görmek istediği için acele ediyordu. Masalara baksa bile tanıdık bir yüz göremeyişi elini cebine atıp telefonunu çıkarmasına ve Taehyung'un numarasına burada olduğuna dair bir mesaj atmasına sebep oldu. On saniye sonra gelen mesajla ise hızla merdivenlere yönelerek ikişer ikişer tırmanarak üst kata çıktı.
Üst kat, alt kata göre daha sessizdi. Müzik sesi burada daha az olduğu için genelde tek başlarına olan veya yalnız kalmak isteyen kişiler bu kata çıkardı. Gözlerini masalarda gezdirirken kendisine el sallayan genci gördü ve hızlı adımlarla oraya ilerledi.
Göreceği görüntüye kendisini elbette hazırlamıştı. Fakat bu kadar muazzam bir görüntüyle karşılaşacağını bilseydi kendisini hazırlamak için boşa zaman harcamazdı. Çünkü isterse bir ömür hazırlansın ama yine de göreceği bu görüntü etkisini gram azaltmazdı.
Masaya yasladığı kolunun üzerine yüzünü yan bir şekilde koyarak uzanmış ve yanaklarının baskısından dolayı dudaklarının öne doğru büzülmesine sebep olmuştu. Sarı saçları masaya doğru dağılarak güzelim yüzünü gözler önüne sermişti. O kadar masum, o kadar güzel görünüyordu ki Jungkook'un bir kez daha dili tutulmuştu onun güzelliği karşısında.
Tam bir aptalım, dedi Jungkook. Bu güzelliği göremeyecek, farkına varamayacak kadar aptal ve körüm, dedi.
Hızlı adımlarla yanlarına vardığında Jaehyun ayağa kalkarak ona selam verdi. O da hafifçe başını salladığında gözü tekrar Taehyung'a kaydı.
