Sabah olmuştu. Harry hâlâ uyuyordu. Küçük ve tozlu merdiven altında Harry ile birlikte kalıyorduk. Harry ikizim aramızda sadece 2 saat fark ve bunu başıma vurmaya bayılıyor. Ailemiz trafik kazasında öldü. Onları hiç görmedik. Haklarında bildiğimiz tek şey o araba kazasında bizim sadece başımızı girdiğimiz ve bir yara ile atlattıgımız. Tuhaf olan şey ikimizinde yarasının şimşek şeklinde ve aynı yerde olması. Bunları ise bizi çok seven (!) teyzemiz Petunya ve çok sevgili(!) eniştemiz Vernon. İkiside bizden nefret ediyor. Nedenini gerçekten bilmiyorum. Her neyse Harry benim en değer verdiğim kişi onu çok seviyorum.
Tam kendi kendime konuşurken bir ses geldi."UYANIN APTAL İKİZLER HAYVANAT BAHÇESİNE GİDECEĞİZ!"
işte başlıyorduk, kuzenimiz Dudley yine tam formunda bizi uyandırmaya gelmişti.Ev zaten hayvanat bahçesi gibi sen varsın ya o yetiyor.
diye mırıldandım
Harry,"Aynen öyle kardeşim sana ilk defa katılıyorum" dedi.Harry uyanmıştı ne zaman uyandı bilmiyordum ama söylediğim şeyi duyduğuna göre bir süredir uyanıktı.
"Sen sus yaralı kafa" dedim ve bir kahkaha patlattım aslında bende yaralı kafaydım ama olsun Harry'ye bunu demek hoşuma gidiyordu.Harry bunun üstüne altta kalmayacak "Sende yaralı kafasın" dedi bunu demesini bekliyordum çünkü her laf dalaşına girdiğimizde aramızda geçen diyalog bu oluyordu.
Göz devirdim. Tam kalkıyordum ki. Kapıya sertçe iki kez vuruldu.
Şimdide oğlu yetmezmiş gibi annesi gelmişti."UYANIN UYAN DEDİM SİZE HADİİ OYALANMAYIN" Petunya teyze bağırıyordu.
"Of kalk hadi şimdi diğeride gelir hiç uğraşamam" dedim sinirle.
Bunu dememle ayağa kalktık tam çıkacakken Dudley kapıyı itti. Şaşırdık mı hayır."GERİZEKALI BEYNİNEDE SORUNMU VA-" diyordum ki Harry durdurdu.
"Sus şimdi duycaklar" dedi. Açıkçası çokta umrumda değildi ama sustum. Gerçekten onları çekecek halim yoktu.
"Durdurmasaydında bir ana avrat sövseydim" dedim içimde kalacağına böylesi daha iyiydi.
Harry kıkırdadı.
"Hadi hadi bir gün kurtulacağız buradan belki de gizli bir akrabamız falan çıkar ortaya he?" Dedi ağzı beş karış açık sırıtarak. O rüyayı ona anlattığımdan beri bunu yapıyordu.
"Keşke anlatmasaydım o rüyayı, o zaman ne ile dalga geçecektin acaba" dedim sitemle ama bir yandan gülüyordum hafifçe omzuna vurup onu bırakıp merdiven altından çıktım ve oturma odasına doğru ilerledim.
Harry'de hemen arkamdan geliyordu.
"Sonunda uyanabildiniz. Harry git bana kahve getir. Y/N sende bana yumurta getir. Hadi hızlı olun" Vernon'dı bu. Emir vermesinden nefret ediyordum. Ama bu evde istemediğimiz ve kovulma ihtimalimiz yüksek olduğundan ne derlerse yapmak zorundaydık açıkçası emir kuluyduk.
"Getiriyorum Vernon enişte" dedim sakince ve mutfağa ilerledim arkamdan Harry'de geldi ve kahveyi aldı. Petunya teyze ise Harry'nin giymesi için Dudley'nin fil derisine benzeyen eski üniformalarını yıkıyordu."Hadisene uyuşuk musun?" Emrinize amade ya (!) Hemen yumurtayı götürdüm Harry çoktan kahveyi götürmüştü. Önüne koydum tam oturacakken.
"Y/N, Harry gidip postaları getirin"
Usulca kapıdan çıkıp postaları aldık.
Harry beni durdurdu ve kısık sesle
"Y/N şuna bak bizede mektup gelmiş" dedi. Çok şaşırmıştım çünkü bizim arkadaşımız da yoktu, akrabamızda."Nerede kaldınız!?" Vernon eniştenin sesiyle kendimize geldik, önce birbirimize baktık ardından kendi mektuplarımızı aldık ve içeriye geçtik. Diğer postaları veriyorduk ki Dudley elimizden mektupları aldı. "Anne, baba bakın Y/N ve Harry'ye mektup gelmiş!" Mektubu almak için ona doğru uzandım ama sonuç başarısız.
Vernon çirkin sesiyle "Ver bakayım şuna" dedi ve mektupları aldı.
Baktı. Mektubun üzerindeki mührü gördüğü an gözleri yuvalarından fırlayacak kadar açtı. Korkuyla gözlerini Petunya teyzeye çevirdi. Petunya teyze mektubu elinden alıp baktığında. Bakışları Vernon kadar korkmuş gözüküyordu. O bakışları bize çevirdiler.
🧡
1. Bölüm SonuBiliyorum çok kısa oldu ama diğer bölüm Hogwarts'a gideceğiz. Mektup kısımlarını yazmayacağım filmdeki/kitaptaki gibi hayal edersiniz artık.
Oylar ve yorum yaparsanız çok sevinirimmm.
Sizleri seviyorum🤍💕🌸🌼✨🌻