Elimdeki telefona bakarken kaşlarımı çattığımı fark etmemiştim.
"Neye kızdın yine pikaçu?"
Kafamı telefondan kaldırdım ve karşımda oturan kişiye baktım.
"Saçma salak kişilerle uğraşıyorum." Diye homurdandım.
"Kim bu saçma salak kişiler?"
Kaşlarımı kaldırıp, omzumu silktim.
"Hey! Ben senin en yakın arkadaşınım hatta kardeşinim. Bana göstermen gerek!"
"Tamam Mina, sakin ol." Diyerek telefonu ona uzattım.
Mina, onunda dediği gibi kardeşim gibidir. Taa bebekliğimizden beri tanışıyoruz. Analarımız sağolsun. İlk ve orta okulu aynı okulda okumuştuk. Ve 2 yıl sonra bu listeye lise de eklenecekti. Şuan 11. Sınıftık ve aynı liseye gidiyorduk.
"Bu kim?" Diye sordu. Bende bunu merak ediyordum ya.
"Bilmiyorum, bilsem ona sorar mıydım kim olduğunu?" Diyerek tek kaşımı kaldırdım.
"Ay tamam be. Ne yapacaksın sen bu şahısla?"
"Bilmiyorum." Diyerek ellerimi şakaklarıma bastırdım. Başım ağrımaya başlamıştı.
Sandalyeyi iterek ayaklandım.
"Başım ağrımaya başladı, hadi kalk sınıfa gidelim." Başını onaylar şekilde salladı ve ayağa kalktı.
Sınıfın olduğu koridora geldiğimizde,
"Ben lavaboya gidiyorum, sen sınıfa geç."
"Tamam." Dedim ve sınıfa doğru adımlamaya başladım. Telefondan mesaj gelince onu okumaya başladım.
Kafamı eğerek yürüdüğüm için birine çarptım. Burnum acımıştı. Kafamı kaldırarak çarptığıdım kişiye baktım.
"Özür dilerim, önüme bakmıyordum."
"Sorun değil." Dedi.
Yukarı bakmaktan boynum ağrımıştı, ne kadar uzundu bu çocuk yahu.
Kenara kaydı ve geçmem için yol verdi. Gözlerimi kırparak teşekkür ettim ve sınıfa girdim.
Hey! Yıldızı parlatmaya ne dersin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarma Sevdalısı (YARI TEXTİNG)
Teen FictionBilinmeyen Numara:Bilmem kaç yüz kişi içinden Bilinmeyen Numara:Gördüm deli gözlerini birden Bilinmeyen Numara:Belki tanımazdım seni Bilinmeyen Numara:O konsere gelmesen... Ayşıl: Kimsiniz? Bilinmeyen Numara: İnsan Ayşıl: Benimle dalga mı geçiyorsu...