Suda geçirdiği zaman boyunca sürekli kıkırdamış vücudunun her tarafını güzelce temizlemişti. Her ne kadar güzel ve ılık suda daha fazla durmak istesede başına damlayan su damlacıklarıyla gözlerini kararıp bulutlanmış olan gökyüzüne çevirmişti.
Şu an çileyen yağmur birazdan sağanak halinde yağmaya başlayacaktı. Ormandaki yağmurlar köy alanındaki gibi hafif yağmıyor tam tersine fırtınalar koparıyordu, şimşekler çaktırıyordu.
Jeongguk ise korktuğ için hızlıca ılık şelalenin içinden çıkmış, kurulanarak hemencicik çantasının içinden kalın giysilerini çıkarmıştı. Hızlıca giyinmiş, gözlerini çevrede gezindirmişti. Şelalenin altında gördüğü mağarayla gülümsemiş hızla çantasını alıp oraya doğru koşturmuştu.
Çıkıntılı ve bi o kadar renkli kayalıkların kenarından geçmiş arkasına dönerek artan yağmura göz gezdirmişti. Ardından daha fazla ıslanmamak için önüne dönmüş hızlıca mağaranın içine girmişti.
Mağara her ne kadar mağaraya benzemesede Jeongguk bulunduğu yer şelalenin altında bulunduğu için mağara demeyi uygun bulmuştu. Düşüncesiyle gülümseyip tünel gibi uzun ışıklı yerde yürümeye devam etmişti.
Bu ışıkları buraya kim koymuştu ki? Ormanda böyle ışik satan yerler yoktu. Hatta ormanda tek yaşayan kurt Deltaydı? Yoksa Jeonggul Delta'nın yaşadığı yere mi gelmişti?
Amacına ulaştığını düşünen Jeongguk sessizce yutkunmuş tünelin sonuna doğru ilerlemeye devam etmişti. Zaten bi kaç adım attıktan sonra ise tünelin sonuna ulaşmış bembeyaz bir odanın içinde kendisini bulmuştu.
Odanın içine göz attığında ortada bir yatağın olduğunu hatta üstünde yorgan, yastık ve daha nice eşyanın olduğunu gördü. İşte tam olarak şu an anlamıştı.
Kendisi Delta'nın yaşadığı yerde bulunuyordu.
Bu gerçek Jeongguk'un içini titretmişti. Ürkek gözlerle etrafı iyice incelemişti gördüğü eşyalar günlük hayatta kullanılan şeyler olduğundan Jeongguk iyice emin olmuştu.
Sakince yatağın yumuşacık olan yorganının içine girmiş gözlerini kapatmıştı. Zaten suyun içinde çok fazla durmuştu. Hasta olmamasının imkanı yokken, sıcacık bir yer bulmuş hiç kaçırırmıydı?
Hem başını koyduğu yastık o kadar güzel kokuyordu ki, Jeongguk ister istemez Delta'nın kokusu olduğunu anlamış, yüzünü iyice yastığa gömmüştü. Her ne kadar uyumayıp yağmurun yağışını izlemek istese bile hissettiği feromonla ve ayak sesleri eşliğinde uykusuna dalmıştı. Tabi Delta'sının gözlerinin kırmızıya dönüşmesini ve yağmurda ıslanıp kendisinin yanına kadar geldiğini bilmiyordu.
Ve tabiki Delta'nın anlık el şıklatmasıyla birlikte üzerindeki ıslak giysilerin değişip kuru bir şekle dönüşmesiyle kendisinin yanına yatıp sarılarak uyduğunu da bilmiyordu.
-Vegasİnstagram @/fair_ylovw
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Being In The Forest ↣ Tk
FanfictionJeongguk, ormandaki ruh eşini bulmak zorunda hisseder.