Herkese selam🕺
Nasılsınız,,,
İyi okumalar🖤💢
•
•
•
•
'Şimdi nereye?'
"Nereyi istersin, hoşuna gitmiş gibi ama son derse girmemiz gerek"
'Ne hoşuma gidecek, soruyorum sadece. Neyse hadi gidelim'
"Hhahaha, öyle olsun bakalım"
...
- SUNOO -
O konuşma sonrasında pek konuşmamıştık. Yada ben sadece sorularını yanıtsız bırakmıştım.
Ders bitmi ile ayağa kalktım ve sınıftan ayrılacaktım.
Kolumu yakalan bir el ile arkamı döndüm. Zaten kim olduğunu bilmiyor muydum, ne önemi var ki
'Yine ne var Niki?'
"Bu kadar yardımımdan sonra beni beklemeyecek misin, üzülüyorum bak ama"
'Hahh, peki acele et biraz'
"Geldim!"
gelip kolumu tekrar tutmuştu ve bu şekilde yürümeye devam ettik.
Sinir bozuculuğundan hiçbir zaman ödün vermiyordu.
"Eve mi gidiyoruz?"
'Evet, ben evime gidiyorum sen de kendi evine.'
"Ya istemezsem?"
'Pardon?'
"Boşver"
bunu dedikten sonra kolumu bırakmıştı ve sessizce yürümeye devam etmiştik.
Kırılmış mıydı yoksa? Yok artık, onun gibi biri mi hahh işte bu komik olurdu.
Bu umursamaz tavırların altında canlı bir kalp olduğundan bile emin değilim.
Ama amacım nankörlük etmek değil. Yardımları için minnettarım ama o da beni öyle bırakıp gitseydi hiç şaşırmazdım.
Çünkü insanlar böyledir, gerçi içimde birkaç umut taneciği olmadığını söylesem yalan yalan olurdu.
Ama Jungwon haklı çıkmıştı.
Bunu biraz geç anladım ama hiç yoktan iyidir, değil mi?
"Ee o zaman ben burada ayrılayım"
Sözleri ile derin düşüncelerimi deşmişti.
'Öyle mi, evin bu sokakta mı?'
"Aynen"
'Görüşürüz o zaman'
"Belki.."
'Ne dedin?'
"Sanada görüşürüz, dedim"
'Peki'
Arkamı dönüp diğer sokağa giriş yapacaktım ki bir şeyler buna engel oldu.
'Niki!'
deyip peşinden koşmuştum.
"Ne oldu, Sunoo?"
'Ehm, bugün için teşekkürler. Biraz geç oldu ama yinede sağol'
"Önemli bir şey değildi, çok takma"
Birkaç saat öncesinin aksine çok daha durgun ve kırgın duruyordu. Bunu yüzüne bakmam ile kolayca anlamıştım.
Ve o an sanki kalbim çatırdamıştı. Birkaç saniye yüzüne öylece baktıktan sonra uzaklaşmıştım.
"Önemli bir şey değildi, çok takma"
Aynen öyle, takmamalıyım.
...
- NIKI -
Sokağa doğru yavaş adımlarla ilerlerken gelen ses ile adımlarımı durdurdum.
Bozuk sokak lambasının yaydığı loş ışıkta onu bana doğru koşarken gördüm.
Bir şey söyleyeceği çok açıktı.
"Ne oldu, Sunoo?"
'Ehm, bugün için teşekkürler. Biraz geç oldu ama yinede sağol'
Hahh öyle demek. Birinin bana teşekkür etmesi bir anlık tuhaf hissettirmişti. Sonuçta alışık olduğum bir durum da değildi.
"Önemli bir şey değildi, çok takma"
dedim. Yüzündeki değişimi çok açık bir şekilde görmüştüm. Kötü hissetmişe benziyordu, aynı benim gibi..
Bir süre yüzüme hayal kırıklığı ve bir farkındalık ile baktıktan sonra arkasını döndü ve yine koşarak uzaklaştı.
Ve bende sadece arkasından gidişi izledim.
Bacaklarım sanki yere çakılmıştı. Kaskatı kesilen bacaklarımı oynamak oldukça zordu.
Gözden kaybolduktan sonra bende yine oldukça yavaş adımlarla karanlık sokağa girdim.
Saat pek geç olmamasına rağmen hava oldukça kasvetliydi ve bulutlardan hiçbir şey gözükmüyordu. Sanki birkaç saat öncesinde delicesine bir gün ışığı yokmuş gibi.
Hahh, evimin bu sokakta olması bile bir yalandı.
Sadece onun yanından bir an önce ayrılmak istemiştim. Çünkü yanında daha fazla durursam sanki daha saçma şeyler söyleyecektim.
İşte bunu istemiyordum.
Bu çocuk geleli daha ne kadar olduki ben ona bu değeri vermeye başladım.
Bana neler olduğunu çözemiyordum. Kendi yaralarımı bile umursamazken bu çocuk için neden bu kadar endişeleniyorum?
Hahh.. gerçekten acınasısın Nishimura Riki.
Şu saçmalıklardan kurtulup kendime gelebilmem lazım ama nasıl?
Hah, sanırım yapmam gerekeni buldum.
Bugün de düştük çok şükür🕺🛐
Oy vermeden geçmeyin asklar🖤
Sonraki bölüm görüşürüz🧙♀️
İyi akşamalar🦋💜