[Uyurken çok şirin değil mi]

613 45 56
                                    

Uyandığımda etrafa bakınmıştım içim sıcacıktı
Mutluydum uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurlu ve mutlu hissediyordum

Saate bakıp daha vaktimin olduğunu fark ettim, acaba kahvaltıyı ben mi hazırlasaydım bu sefer

Kalkıp yatağıma bir çeki düzen verdikten sonra mutfağa yönelmiştim

Çoktan açılan masa ve üstünü süsleyen kahvaltılıklar benden önce davranan birinin olduğunu gösteriyordu

Ama beklediğim kişi kesinlikle o değildi

"Günaydın balım"

"Ne sik arıyorsun burda siktir git"

Yüzünde beliren piç gülümsemesi bu durumdan zevk aldığının belirtisiydi

"Çok kabasın sana kahvaltı hazırlıyorum senin yaptığına bak"

"Siktir git dedim sana seni kim içeri al-"

"Şey"

Arkamdan yükselen sesle birlikte kafamı çevirip Min hoya sinirli bakışlarımı atmıştım

"O burda ne sikim arıyor"

"Aaa yavrum öyle kon-"

"Kapa çeneni" aynı anda yükselen iki sinirli sesle birlikte şaşırmış ifadesiyle iki elinide havaya kaldırıp teslim oluyorum havası vermişti

"Açıkla hemen"

"Odanın birinde bir süre kalacak"

"Ne alaka min ho ne bokuma buna oda veriyorsun?"

Aklım bana oyun mu oynuyordu yoksa hala rüya mı görüyordum ?

"İhtiyacı varmış bende bir süre burda kalabileceğini söyledim"

"Öyle mi? O zaman ben gidiyorum o süre boyunca"

Odama doğru yöneldiğimde kolumdan tutmuştu

"Kait lütfen öyle gerekiyordu bende mutlu değilim bu durumdan ama söz verebilirim bizi hiç bir türlü rahatsız etmeyecek"

"Ne saçmalıyorsun ben bunla aynı evde kalmam anladın mı"

"Kait"

Derince bir nefes almıştım

"Min ho ben gidiyorum"

Gülüyordu

"Nereye gideceksin jiminciğnin evine mi?"

Kaşlarımı çatıp ona doğru dönmüştüm

"Bu seni hiç alakadar etmez ayriyetten olabilir veya olmaz burda kalmaktan iyidir gerekirse sokakta kalırım"

Sözlerimin ardından odama gidip kapıyı çarparak dolabımda duran bavulumu çıkarmıştım

Odamın kapısının açılmasıyla içeri giren beden ardından kapıyı kapatıp bana doğru gelmişti

"Sinirliyim İnan neden buna izin verdin onu bile bilmiyorum"

"Bir dinlesen beni anlarsın"

Elimdekileri bırakıp Min ho' ya doğru dönmüştüm

"Anlat o zaman"

"Sence ben o pislikle aynı evde mi yaşamak istiyorum gibi gözüküyorum? "

Omuz silkmiştim

"Evi satın almış Kait"

Gözlerim pörtlemişti

"Ne!?"

| Little Game | PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin