Öncelikle Merhaba,
Kurguma şans verdiğiniz için teşekkür ederim ayrıca.Hikayeye başlamadan bir kaç not ve uyarı bırakmak istiyorum. Lütfen dikkate alınız, ilerde bir sorun teşkil etmemesi adına.
*önsöz kısmı çok sevdiğim bir kitabın başlangıcından esinlenilmiştir. Okuduğum zaman bu şekilde bir kurgu yerleşti ve yazacağım büyük olay örgüsünün ana mezesi oldu.
** kitabın içinde; din, örgütlenme, tıp, bilim, bilişim, terörizm, cinayet ve aşk yer almaktadır. Özellikle din konusunda bir hassasiyet yaşıyorsanız, okumamınızı tavsiye ederim ve her şeyden önemlisi bunun bir kurgu olduğunu unutmayınız. Kitapta, yaratılışı ve ölüm gibi mutlak bir sondan geriye dönüşü anlatmaktadır.
Öyleyse, iyi okumalar 🖤
•
-ÖNSÖZ -
Eski çarklı tren baş döndürücü şekilde yokuştan tırmanırken, Robert Kant dağın testere dişini andıran tepesine göz gezdirdi. Uzakta, dil bir uçurumun inşa edilmiş heybetli taş manastır, eğimli yamaca sihirli bir biçimde tutunmuş adeta havada duruyor gibiydi.
Çin, İn shi huang türbesi, kendisini aşağı çeken yerçekimine dört yüz yıldan fazladır dayanıyordu. Asıl amacından, içinde yaşayanlarının devam ettirdiği çağdaş ayırma amacından hiç sapmamıştı.
Nasıl tepki vereceklerini merak eden Robert, ne garip, bulduğum gerçeği ilk onlara söyleyeceğim, diye düşündü. Tarih boyunca özellikle de tanrılarının tehdit edildiğini hissettiklerinde dünyanın en tehlikeli insanları din görevlileri olmuştu. Şimdi de o yere giderek canıma susamak üzereyim.
Tren dağın tepesine ulaştığında, Robert platformda kendisini bekleyen yalnız birini gördü. Adam sıska vücudunu örten mor renkteki geleneksel katolik cüppesinin üzerine beyaz bir tunik giymişti. Başında ise beyaz bir takkesi vardı. Robert, ev sahibinin kemikli çehresini daha önce gördüğü fotoğraflardan tanıyınca beklenmedik bir biçimde vücuduna adrenalin yayıldığını hissetti.
Xuanpanta beni bizzat karşılamaya kendisi gelmiş.
Piskopos Chan Xuanpanta, Çin'de güçlü siyasi bir şahsiyetti. Yerli halkın yücelttiği Başkan Şi Cinping ve geleneksel siyasi standartlarının koruması için sözünü esirgemeyen güçlü savunucularından ve karakterlerinden biriydi.
Robert trenden indiği sırada, piskopos bir sanığa seslenen bir hakim gibi, "Siz Robert Kant olmalısınız," dedi.
Ona ev sahipliği yapan piskoposun kemikli ellerini sıkmak için uzatırken gülümseyen Robert, "Sanırım suçluyum," diyerek espiri yaptı. "Bu görüşmeyi ayarladığınız için size teşekkür ederim Piskopos Xuanpanta."
"Bu görüşmenin sizin için önemini anlıyorum." Piskoposun sesi Kant'ın tahmin ettiğinden daha net, güçlü ve etkiliydi. "Sizin gibi önemli araştırmacılar, bizim şahsi değerlerimize saygı duyarak pek sık başvuru yapmazlar. Bu taraftan lütfen."
Xuanpanta, Kant'ın platformun diğer tarafına geçirirken dağın soğuk havası piskoposun cübbesini kırbaçlıyordu.
Xuanpanta sohbeti başlattı. "İtiraf edeyim ki tahminimden daha farklı görünüyorsunuz. Ben bir araştırmacı bekliyordum ama siz daha çok..." Misafirinin pahalı takım elbisesine ve yılan derisinden olma ayakkabılarına küçümseyerek baktı. "Sanırım doğru kelime havalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BA'S
Science Fiction"Bilimde bir sınır yoktu. Şimdi o sınırın içinde bir ölü, yeniden doğuyor." La Vandel adlı genç bilim adamının, BA'S adını verdiği çalışması; tüm dünyanın dinlerini, örgütlerini, istihbaratını, bilimini, ülkeler arasında sürmekte olan savaşları, po...