5♪ Can I sleep with you?

98 17 3
                                    

Huh ben geldimmm. Fazla uzatmayacağım umarım bölümü seversiniz yazım hatalarım varsa affola.

Medyadaki şarkı ile okuyabilirsiniz.

İyi okumalar~❤️

×××

Jungkook yatağında yatan ufak bedeni izliyordu. Yüzü, bütün omegaları kıskandıracak kadar güzel ve pürüzsüzdü. Uyurken fazlaca masum görünüyordu bu yüzden kendine hakim olamayarak yanına giderek yatağa oturmuştu. Elleri ondan bağımsız hareket ediyordu. Siyah ve aralarında gri boyatılmış olan yumuşak saç tutamlarını yavaşça yüzünden çekmişti fakat elini saçlarından çekmemişti. Yumuşak saç tutamları parmaklarının arasından, sanki birkaç saat önce ormanda sürülen kurtların birinden kaçarken yuvarlanan o değilmiş gibi kolayca kayıyordu.

Suç mahallerinde tanıdığı dedektif değilde, savunmasız bir Park Jimin vardı karşısında. Elleri ondan bağımsız hareket etmeye devam ediyordu, hoş itirazı da yoktu. Saç tutamlarından yavaşça biraz daha aşağıya kayarak yanağını okşadı. Gözleri hafif aralık olan dudaklarına kaymış, parmakları da onunla eş zamanlı hareket ederek yavaşça dudaklarını okşamıştı. Ah gerçekten bir dedektife göre çok masum, narin ve savunmasız görünüyordu. Suç mahallerinde güçlü gösterdiği mizacının altında adete ben pasifim diye bağıran bir Jimin vardı.

Etrafındakiler aptaldı. Hemde hepsi aptaldı. Böyle bir kurdu nasıl Yalnız bırakıp yasaklı ormana gitmesine göz yummuşlardı? Türü çok ender bulunuyordu ve olma ihtimali o kadar azdı ki bulunanlar, sürülerin liderleri tarafından özel bir şekilde korunuyordu, hoş şu zamana kadar yüzyıllardır böyle bir şey görülmemişti elbette.

Jungkook, onu takip etmek gibi bir fikir nereden aklına esti bilmiyordu, fakat eğer takip etmeseydi oradaki alfaya kurban gidecekti. Sürülen kurtların çoğu suçu pasif kurtlar ile onlar istemeden ilişkiye girmeleriydi. Cezaları sürülerinden ve ailelerinden ayrılarak o sonu olmayan yasaklı ormana gönderilmek ve ölene kadar yada birbirlerini bulup canice katledene kadar orada kalmaktı.

Bazı kendilerini cesur ilan ederek o ormana giren alfalar, deltalar ve bazı betalar bir daha hiç geri gelememişlerdi. Jimin oraya giderken ne yapmaya çalışıyordu bilmiyordu ama onu takip etme kararının verdiği en doğru kararlardan biri olduğunu, çaresizce o alfadan kaçmaya çalışırken gördüğünde anlamıştı.

Jimin hafifçe kapırdandığında Jungkook yanağını okşamaya devam ediyordu.

Jimin yüzünde hissettiği ellerle gözlerini açacaktı ki odadan buram buram yayılan kokuyu aldığında bunun iyi bir fikir olmadığına karar verip nefesini tutmuştu. Tanrı aşkına Jeon Jungkook'un evinde miydi?

Jimin'in en son hatırladı şey ormanda kendisini öldürmeye kararlı bir kurttan kaçtığı ve onu kurtaran başka bir kurdun kan kırmızısı parlayan gözleriydi. Ne zaman ve nasıl buraya gelmişti?

Jungkook dedektifin zaten uyandığını çatılan kaşlarından ve bibirine bastırılan göz kapaklarından çoktan anlamıştı ve gözlerini açmamak için olan bu çabası ile dudaklarının arasından ufak bir kıkırtı odaya yayılmıştı.

Jungkook'un anladığını bu kıkırtı ile fark ettiğinde daha fazla gözlerini kapatmanın bir yararı olmayacağını anladiğında açmaya karar vermişti. Gözlerini hafifçe araladığında tavandaki lambadan yayılan ışık gözlerini acıtmış, gözlerini daha sıkı yummasına sebep olmuştu.

Jungkook Jimin'in bu hareketinin sebebini anlamış ve yatağın yanındaki düğmeye uzanarak ışığı kapatmıştı. Şimdi odada sadece hafif aralık siyah tülün arasından süzülen ay ışığı vardı.

Red River | ♪JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin