yeonjun, hyung. benimle gurur duyuyor musun? biri beni sevdi, bak. her halimle beni seviyor, kollarımdaki kesiklerle, beyaz tişortlerimdeki kan lekelerimle. belki bir sen değil, ancak sevgi anlamında beni dolduruyor tamamen. dudaklarıyla göstermiyor bunu. şu geçirdiğimiz parmaklarımla sayacağım günlerde bile anladım bunu. saçlarımı okşuyor mesela, öpüşmek yerine.
benim aksime taehyun'un ailesi ona aile olmuş gerçekten. hep başı okşanmış, takdir edilmiş. belki o yüzdendir benden daha iyi olması, her anlamda. ailesinin bile sevmediği bir çocuğu kim sevebilir ki? biz ne sevmeyi biliyoruz ne de sevilmeyi.
ama sen hyung, sen bana öğrettin biliyor musun? bana aileimin ögretmesi gerekip de ögretmediği her şeyi toparlayıp ögrettin. sana da ailen öğretmedi, biliyorum. nasıl oldu bana bu kadar güzel anlattın sen bunları?
ryujin de ben de şu an böyleysek senin sayende. bizi sen yetiştirdin, aramızdaki komik 2 yaşa rağmen. olsun, biz eğlendik ki. ama sen eğlenmemişe benziyorsun. söyler misin, neden uzaklardasın ki?
rüzgar esiyor, işaret mi ki bu?
hava soğuk, bir yılı daha geride bıraktık demek isterdim.ancak tek değişen benim için bir rakamdan ibaret. sen yoksan, zaten noel çok da önemli değil. sence noel babadan seni dilesem geri gelir misin?
bilmiyorum, iyiyim desem de sanki kendimi buna zorluyormuşum gibi. senin yokluğundan beri kaybetmekten korkuyorum birilerini. önceden ryujin'e açmıştım kollarımı, onu kaybetmemek için uğraşıyordum. şimdi sarışın da geldi kanatlarımın altına. ben mi onun kollarına girdim tartışılır ancak gitmesine izin veremezdim bu kez. o gitmez de diyemiyorum, sen gittin çünkü.
hyung,
neden?neden hayatın kollarındaki kesiklerden daha kısaydı?
![](https://img.wattpad.com/cover/288312845-288-k592734.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çamura bulanmış zihnim ve sen, taegyu
Fiksi Penggemarben sessizce ölmeyi beklerken sen gelip ışığı yaktın. taegyu