50 CENT (bxb) (y-texting)

8

Yiidosad: Sigara mı güzeldi

Yoksa senin ağzından içmek mi

Denizözbay: Saat gece 3 Yiğit

Yiidosad: Uyuduğunu sanıyordum harbi

Niye uyanıksın

Denizözbay: Sanane

Yiidosad: Şşş

Yeter ama sikeceğim belanı az kaldı

Ulan dağ gibi adamım ben

Sana kedi gibiyiz diye de gelip bokunu çıkartma hm?

Denizözbay: Yiğit...

Yiidosad: Mrrr

Denizözbay: Mwmdmemdmwmdmdmd

Yiidosad: Aha güldün

Valla güldün

Denizözbay: Ne oldu dağ gibi adama

Yiidosad: Dağcık oldu

Gülüm Biz Sevgimizi Delikanlı Gibi Gösterir geleceğimizi Harbi Sözler üstüne Kurarız...

Denizözbay: Hm hm

Bakayım delikanlıya

Yiidosad: Lan

Noluyo amk noluyo

Denizözbay: Şakaydı

Yiidosad: Yoo

Laf ağızdan bi kere çıkar gülüm bnm

Görüntülü arıyorum seni

Denizözbay: Saçmalama istersen

Açmayacağım

Yiidosad sizi görüntülü arıyor...

Kabul et       Reddet

'Gülüm. Açtın.'

Dudaklarımı yalayıp ekrana gülümseyerek baktım. Ama ışığı kapalı olduğu için yüzü gözmüküyordu. Aslında yine de mutluydum, açacağını bile düşünmüyordum çünkü. Konuşmuyordu ama nefes seslerini duyuyordum.

E yapacağım şeyi de biliyordum.

Daha sık nefes almasını sağlayacaktım. Çünkü onu daha çok duymak istiyordum.

'Konuşmayacağız sanırım.'

Kafamı sallayıp kamerayı yatak başlığına sabitledim. Saat gece 3tü ve, şu an libidom deli gibi yüksekti. Aslında Denizi her duyduğumda, hissettiğimde kendisi 3-4 katına çıkıyordu ama bugün biraz fazla gibiydi. Ama işime gelmişti çünkü onu etkileyecektim. Ve bundan kesin emindim. O kasları boşuna yapmamıştık.

'Beni görmek istedin, bu yüzden açtın değil mi?'

Fısıldayarak konuştu 'Hayaller kurma yine.'

Kameraya yaklaşıp dudağımı yaladım. 'Ben değil, sen kuracaksın.'

Kamerayı aşağı indirip tamamen vücudumu çekmesini sağladım. Vücudumu yatağa doğru hafif eğdim. Elimi tshirtümün boğaz kısmına atıp çekiştirdim ve ellerimi indirmeye devam ederek tshirtün eteklerinde durdurdum.

Elimi tshirtümün açıkta kalan yerine atıp elimi vücuduma sürterek tshirtü yukarı doğru sıyırmaya başlamıştım.

'Y-yiğit, ne yapıyorsun?' Fıdıldamıştı tekrar. Kekelemesi ise doğru yolda olduğumu gösteriyordu. Yamuk şekilde güldüm. Aşıktım bu çocuğa. Başka anlamı yoktu bunların.

Elimi tekrar indirip yatakta doğruldum ve kameraya yaklaşıp tshirtümü çıkarttım. *medya

Şimdi tamamen susmuş, sadece benim yaptıklarımı izliyordu.

Kameraya tekrar yaklaşıp baş parmağımı dudaklarıma koydum. Alt dudağımı parmağımla indirerek parmağımı dişlerime sürttüm. Dilimi çıkararak parmağımın ucunu defalarca yaladım. Şimdi nefes sesleri hızlanmıştı.

Parmağımı boydan boya yaladım. Ve ağzıma alıp bir süre emdim.

Karşımda o var gibi yapıyordum bunu ve altımdaki şorttan bile sertliğim deli gibi belli oluyordu.

Islak parmağımı dudaklarımdan ayırıp yatağa biraz eğildim ve ıslak parmağımı göğüs ucuma sürttüm.

Gözlerim kararmış, ne yaptığımı bilmiyordum. Kendimden çoktan geçmiştim. Onun nefes seslerini duymak, beni daha fazla delirtiyordu. Elimi karın kaslarıma sürtüp kameradan bile belli olduğuna emin olduğum sertliğime getirdiğimde ufak bir inleme duyduğumdan emindim. Gülümseyip elimi sertliğime daha fazla koyup okşamaya başladığımda ben de inlemiştim. Hem de adıyla.

'Deniz...mmh.'

Denizözbay bu konuşmayı sona erdirdi.

*

Deniz bakalım ne kadar kaçabileceksin yavrum dödwödöeödösöxös