1. bölüm

95 12 8
                                    

18 MART 2001,

  Hava çok yağmurluydu ve yağmurlu havadan dolayı çıkan toprak kokusu beni rahatlattığı için yağmuru seviyordum. O küçük yetimhanedeki odamda müzik eşliğinde yağmuru seyrederken, camda oluşan yansımadan müdire hanımın o suratsız yüzünü gördüm.Ve buraya doğru geldiğini fark ettim, neden buraya doğru geliyordu ki? Bu odada tek ben kalmıştım, bir kabahat işlemediğim sürece gelmezdi, acaba cezalandırılacak mıydım?

18 Aralık 1995

  Lal Deril 6 yaşında diğer çocuklar gibi koşup oynayıp gülümsemesi gerekirken, diğer çocuklar gibi sadece düştüğü için ağlaması gerekirken, o 6 yaşında, yaşadıkları için ağlıyordu. 6 yaşında ki bir çocuk en fazla ne yaşamış olabilir ki? Annesi ve üvey babasının tartışmaları arasında kalan bir çocuk...

  Annesi küçük bir esnafın yanında çalışıyordu. Üvey babası ise evlerinin bodrum katını atölyeye çevirmiş, bir marangoz gibi tahtadan kuklalar, oyuncaklar yapıyordu.

  Cumartesi günüydü, Lal üvey babasının yapmış olduğu eski kuklalarla odasında kendince oynuyordu. Her zamanki gibi yine annesi ve üvey babası maddi durumdan dolayı tartışıyor, eşyaları kırıyorlardı. Annesi son derece güzel, Babası da yakışıklıydı fakat Lal'in ailesi sorunlu bir aileydi. Lal'in Annesi ve üvey babası genelikle anlaşamaz, kavga ederlerdi.  Akli dengesi yerinde olmayan ailesi kavga sonrası streslerini Lal'den çıkarırlardı. Fakat bugün diğer günlerden daha farklıydı. Kavga sırasında fişi takılı unutulan ütüden dolayı, yangın çıkmış ve Lal'in annesi ve üvey
babasının ruhu duymamıştı...
Lal kuklalarla oynarken bir kokunun
genzini yaktığını fark etti ve elinde kuklasıyla beraber odadan dışarı adımını attı, adımını atar atmaz, çığlık atıp ağlamaya başladı. Çünkü Lal, annesinin ona doğru yanarken koştuğunu gördü...

  Lal çığlık çığlığa ağlarken, annesi de Lal'e çık buradan diye bağırıyordu ve aynı zamanda acıdan inliyordu. Lal'in annesinin inleyişleri yanan tahta sesi ile karışıyor ve daha korkunç bir hal alıyordu. Lal o an anladı gerçek korkunun ne olduğunu...

Aradan kısa bir süre sonra Lal evden çıkmayı başarmıştı. Fakat annesi ve üvey babası için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Lal dışarı elinde yarısı yanmış kuklasıyla etraftaki kalabalığa bakıyordu.. Gözünden hala yaş süzülen Lal, hiçbir şeyi duymuyordu. Ona seslendiklerinin farkındaydı ama ne yapacağını bilmediğinden evin önünde öylece dikilmiş yanan evini seyrediyordu. 2 dakika sonra İtfaiye ekipleri Lal'i kucakladılar, ambulans sedyesinin üzerine oturtup görevlerine devam ettiler..
Neredeyse 1 saat süren çalışmadan sonra yangını söndürmeyi başardılar ve nihayet içeri girdiler. Aradan 2 saat geçmiş, Lal hala donuk ifadelerle etrafına bakınıyor konuşmuyordu. Birden kalabalığın ''aaaaa'' diyen sesleri Lal'i uyardı ve kafasını kapıya doğru, itfaiyecilerin olduğu yere çevirdi. 2 ceset torbası birisi annesi, birisi babası... Lal'in gözleri doldu ama ağlamadı. O zaman, o dakika, o saniye karar verdi. Annesi için ağlamayacak ve güçlü duracaktı...


Lal Deril'in yetimhanedeki ilk günleri

Lal Deril ailesini kaybettikten sonra, Sosyal Hizmetler tarafından sahiplenildi. Lal Annesini severdi annesi de onu.. Fakat, Lal'in annesi öz babasından boşanıp da başka bir adamla evlenene kadar...

  Lal, yetimhanenin ilk günü kaydı yapıldıktan sonra, odasından hiç çıkmamıştı. Çok az yemek yiyor, ama hiç konuşmuyordu. İlk haftalara doğru Lal müdire hanımı sevmişti, iyi anlaşıyorlardı... üzgün ya da mutlu değildi... sadece kendini biraz daha iyi hissediyordu...

   Lal Deril'in yetimhanedeki 1. Yılı

  Lal bu yaşananlardan dolayı kötü etkilenmişti. Ailesini trajik bir şekilde kaybettiğinden, Lal'de travmaya neden olmuştu. Bu travmadan dolayı Lal bir yıldır konuşmuyordu, konuşamıyordu... Lal'in konuşamaması çoğu çocukların Lal'den hoşlanmamasına ve onu dışlamalarına sebep olmuştu. Ve bir kere daha Lal bu yüzden yalnız kaldı...

CüceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin