5. Bölüm

38 6 3
                                    




Birden annemle eski anılarım aklıma gelmişti... Babamın bizi terk etmeden önceki anılar.
"Anne masal anlatsana". "Olmaz kızım işim var görmüyor musun? Babanın yanına git o anlatır sana sonra ben anlatırım". "Yaa anne"
"Lal lütfen kızım".. o sırada babam seslendi " Lal kızdırma anneni gel". "Tamam baba" koşa koşa babamın yanına gitmiş, üstüne zıplamıştım. Güldü ve beni kucağına oturtarak masalı anlatmaya başladı " Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir, anne varmış. Bu anne kızı yağmurları sevdiğinden her yağmur yağdığında 'Anne bulut' masalını anlatırmış."
"O nasıl bir masal baba?" Kıkırdayarak "bekle kızım anlatıyorum".
"Masalda Bir anne bir de kızı varmış. Kızı küçükken hep bulutların dileklerini yerine getirdiğine, ölen insanlarında buluta dönüştüğüne inanırmış. Bunu annesine söylediğinde, annesi güler, geçiştirirmiş. Aradan yıllar geçmiş anne yaşlanmış kızı da büyümüş. Ama anne kötü bir hastalığa yakalandığından yataklara düşmüş."
"Aaaa neden baba bulutlara inanmadığı için mi?"  "Bilmem herhalde öyle kızım"
" kızı annesi için her akşam annesinin yanında yardım ister ağlarmış. Bir gün sabah kalktığında yağmur yağdığını görmüş ve annesinin yanına koşmuş ama annesi yerinde değilmiş... Aslında o gece kızı, annesi için bulutlardan ' Annem daha fazla acı çekmesin, annemi yanınıza alın' diye dilek dilemiş ve bulutlarda kabul edip o gece annesini yanlarına almışlar. Kız ilk başta saatlerce ağlamış o ağladıkça yağmurun şiddeti de artmaya başlamış aslında annesi de kızıyla beraber ağlıyormuş. Kız ağlamayı kesmiş ama anne kesmemiş artık şimşekler çakmaya başlamış.."
Babam durdu ve kulağıma fısıldayarak
"Aslında o annesinin acı dolu bağıramadığı çığlıklarıymış" dedi ve yüzüme baktı gözümden akan bir kaç damlayı görünce kaşlarını çattı. Gözyaşlarımı silerken "neden ağladın minik bulut?" Dedi
"Neden anne bulut oldu ki kızı yalnız kaldı" burnumu çekerek "masalın sonu yok mu baba? Kıza ne oldu"
"Benim güzel kızım sonunu ben sana sonra söyleyeceğim şimdi değil"  derken annem odadan içeri girdi ve bende hemen babamın kucağından kakıp ona koştum, sarılıp ağlamaya başladım.
"Ne oldu kızım? Neden ağlıyorsun ki şimdi beş dakika yalnız bırakayım dedim, demez olaydım"
Sesim titrerken
"Anne sende anne bulut olmazsın değil mi sende bulut olmazsın"
Annem bir hışımla babama döndü, saçlarımı okşarken "gitmem kızım neden gideyim, ben seni hiç bir zaman bırakmam merak etme" demişti

Bırakmıştı, gitmişti yoktu. Masalın sonuda yoktu bir ip bağlanmış ve raflara kaldırılmıştı...Panoları dikkatle inceliyor her fotoğrafa bakıyordum. Bir fotoğrafa denk geldiğimde durdum. Bu fotoğraf ev yanmadan bir kaç ay önce çekilen fotoğraftı, evin bahçesinde elimde üvey babamın yaptığı kukla...
Kukla Dwarflara benziyordu. Ne benzemesi Lal tıpkısının aynısı. İç ses öyle deyince daha dikkatli inceledim cidden Dwarfların aynısıydı diye düşünürken arkadan bir ses duydum
"Ooo sonunda geldiniz Lal hanım bu kadar uzun süreceğini tahmin etmiyordum" korkudan buz kesilmiş şekilde arkamı döndüm. Yaşlı Dwarf tam karşımda durmuş sırıtarak bana bakıyordu derin nefes aldım ve " beni nereden tanıyorsun ayrıca bu panodaki resimler de ne?" Güçlü ve dik durmaya çalışıyordum. Güldü ve "seni tanımayan yok Lal." Derin bir nefes çekti ve panolara doğru yürümeye başladı uzun ve çirkin tırnakları panoları resimlerin üstünde gezerken karşımda durdu kulağıma yaklaşarak "bu fotoğraflar benim kısmen kurtulmamı sağlayan şeyler" fısıldayarak "senin ailen ne kadar hayatımı zindan etse de bir o kadar da kurtulmam da yardımcı oldu."Diyecek bir şeyim yoktu başımı tekrar panoya çevirdim. Formüller, iksir tarifleri ve daha birçok şey...

''Benden ne istiyorsun?'' diye sordum, güldü ve bir daha güldü hatta neredeyse gülmekten ağlayacaktı... '' Senden mi? Ne mi istiyorum'' daha çok güldü. Merakla cevabını bekliyordum. '' Ayy Lal hiç güleceğim yoktu''. ''Asıl sen buraya neden geldin''  '' Sekiz rakamı... Bu aralar çok dikkatimi çekiyor Bilge Dwarfta senin bilebileceğini söyledi bende seni buldum. Kısacası amacım laneti öğrenmek.'' gülümsemesi soldu ''Bilge Dwarf mı yolladı seni buraya? öğrendiklerini ona mı yetiştireceksin?'' ''Hayır tabii ki Onun burada olduğumdan haberi yok olsa yollamazdı zaten az çok bilmen lazım''. ''Haklısın'' Lal Bir gelişme var. ''Eee anlatacak mısın artık? Eve dönmem gerekiyor'' dediğim an Yaşlı Dwarf Saate baktı saat 20.00 geçmiş Hatta 21.00 olmuştu bu da bizim orada 20.30 civarı yapıyordu. ''Hızla bana dönüp eve git yarın gel anlatırım her şeyi dedi ve beni gizli geçit e doğru sürükledi ve ben bir şey diyemeden kapı dışarı edildim. A a a ne kadar ayıp Lal. Başka seçeneğim olamadığından eve doğru yürümeye başladım.

CüceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin