Başlıksız bir yazıda seni anlatmaya başlıyorum...Sonun olmadığı gibi başı da yok bu hikayenin. Adını koyamadığım duygularım gibi. Yaşadığım kitabın sayfaları olmadığı gibi. Seni sevmemin nedeni olmadığı gibi. Eskimeyen düşünce oldun aklımda yenilerini eksemde biçilmeyen bir sima oldun. Hergün anımsadığım iki gülen göz oldun. Nefesini soluduğum şehir oldun. Sevinçlerim oldun. Gülünce çıkmasına sebep olan gamzem oldun. Kalbimin ritmini tutturan melodi oldun. Şimdi ise sıradan bir kişi oldun; sevinçlerim gitti, gülüşlerim derinliklere daldı. Düşlerde sevdim hep seni. Orada dokundum, orada sarıldım, orada hissettim seni. Dile getiremediğim onca söyleyeceklerim varki; dökülse dilimden, saçılsa birer birer. Ne yazık ki çok ürküttün onları, kafese tıkadın, kalbime hapsettin. Oysaki ne şiirler ne sözler dizdim mısralarıma. Unutmaya değer mi bunlar? Söyle kitap aralarında kurutulan bir gül gibi solmaya değer mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En İyi Dost
RandomEğer içini bir başkasına dökemiyorsan, kağıtlara dök. Onlar en azından beraber toplamana yardımcı oluyor.