Bak yine saat 20:16 yine gökyüzünde parlayan yıldızlar ve yine yaklaşan papatya ayı. Ah evet, ve ben yine satırlara döküyorum kelime haznemi. Ama ne yazık ki bu sefer sevgiyi yitirmiş birisi olarak yazıyorum bu cümleleri. Aşkı yeniden yaşamak isteyen birisi olarak. Ben aşkın acısını bile seviyor iken bu duyguyu yitirmek adeta bütün kelimelerin anlamını yitirmesi gibi bir şey. Aşık olmadan yaşamak kuşkusuz dumansız sigara gibi, köpüksüz bira gibi. Bir yazarın ilhamıdır aşk. Satırların anlam gütmesidir. Aniden aklına düşüp gülümseme sebebindir. Güzeldir, bazen üzülmek bazen gülmektir. Ayakların hep ters yöne gittikçe ona doğru koşmaktır, kalbinle mantığın arasında gidip gelmektir aşk. Hep ikileme sokar insanı. Gölgelerle savaştırır, göz yaşlarıyla boğuşturur. Mütemadiyen sen bunlara rağmen seversin, bunlarla güçlenir sevgin. Hergün yeniden vazgeçerek uyursun lakin onun için yeni bir güne uyanırsın. Onu düşünürken bir şeyler yaptığın zaman ne yaptığını bile unutursun, sakarlaşırsın. Sonra birden gülmeye başlarsın aklını bile senden aldığı için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En İyi Dost
RandomEğer içini bir başkasına dökemiyorsan, kağıtlara dök. Onlar en azından beraber toplamana yardımcı oluyor.