En son derste uyuduğunu hatırlayan Jeongin şimdi gözlerini okulun bir kaç sokak arkasında olan müzik aletleri dükkanında bulmuştu. Derin bir nefes verip etrafına bakarken bu şeyin ne zaman biteceğini sorguluyordu. Zira dizideki geçişleri hissederek yaşamak hiç güzel değildi.
Kapıyı ittirip içeriye girerken Jisung'u elindeki gitarın akoruyla oynarken gördüğünde gülümsedi. Cebinden telefonunu çıkarttıp bu anı ölümsüzleştirirken çektiği resim ona dejavu yaşanmışlığı hissini verdi. Sanki bu fotoğrafı başka bir yerde görmüş gibiydi.
Çok takmadan Jisung'a doğru yöneldi. Bu sırada içerideki Luka'yı da görmüştü. O da bir gitarın tellerini değiştiriyordu. "Selam!" Dedi neşeyle. İkilinin gözleri ona doğru dönerken Luka gülümseyip el sallamış, Jisung ise düz bir ifade ile "Selam." Diye mırıldanmıştı.
Jeongin Jisung'un yanına oturarak "Ne yapıyorsunuz?" Diye sordu. Jisung ona kısa bir bakış atıp telleri oynatarak sesine bakarken Luka elindeki gitarı bırakıp cevapladı onu. "Peter bana gitarların tamirinde yardım ediyordu. Ama sen geldiğine göre..." Deyip imayla bakışlarını Jisung'a döndürdü.
Jisung onu takmayıp "Kendine bir gitar seç ve hemen başlayalım." Dedi ve o da elindeki gitarı bir kenara bıraktı.
Luka bu harekete bozulmak yerine gülümserken Jeongin yerinden kalkıp vitrinlere asılmış gitarlara ilerledi. Her biri birbirinden güzel gitarlar ona doğru gülümserken gözleri bebek mavisi eski olduğu belli olan gitara takıldı. Gitarın üstünde dikkatlice elini gezdirdikten sonra gülümsedi ve Jisung'a döndü. "Bu olur mu?"
Luka seçilen gitarla gözlerini büyütürken dudaklarını aralayıp itiraz edecekken Jisung'un "Olur." Demesiyle lafları ağzına tıkılmış gibi olmuştu. Garip bir ifade ile kaşlarını çatıp "Peter?" Dedi sorgularcasına.
Omuzlarını silkti Jisung. "Sorun değil. Kullanabilir." Dedikten sonra yerinden kalktı ve asılı bir şekilde bekleyen gitarı yerinden aldı.
Luka hala tereddütlüydü. Uzun zamandır doğru düzgün dokunan olmamıştı o gitara. Jeongin de sanki bilerek onu seçmiş gibiydi. "Acemi olduğunu biliyorsun değil mi?" Dedi elini Jisung'un omzuna yerleştirerek.
Jeongin ise konuşmaya hafif bir sinir hissetmişti. Luka'nın onu küçümsemesi kötü hissettiriyorken bir de ilgisini çeken çocuğa bunları demesi sinirlendiriyordu. Bu yüzden kaşlarını çattı ve dudaklarını araladı. "Yani acemiyim ama bir gitarı kıracak kadar da acemi olduğumu düşünmüyorum."
Luka hemen yüzüne yakışıklı gülümsemesini yerleştirirken "Yanlış anladın beni." Dedi. Gitarı işaret ederken konuşmasına devam etti. "Bu gitar Peter'in ilk gitarı. Ona da babasından kalma. Yani yadigar sayılır."
Gitara bakarken kaşlarını çattı Jeongin. Aklında yine tek tük anılar dolaşmaya başladı. Jisung'un bu gitarla birlikte söylediği bir şarkı anımsadı zihninde. "Ne güzel şeysin sen hep yaşın 19..." Öyle kocaman gülümsüyordu ki Jisung... Hayatının en mutlu anını yaşıyor gibiydi. Sonra başka bir anı gördü.
Gitarın cayır cayır yandığı bir anı...
Hareleri titrerken Jisung'un konuşmasıyla kendine geldi be bakışlarını ona çıkardı. "Ciddiyim sorun değil. Ben çocuk aklımla zarar vermediysem Bob da vermez. Hem özel bir başlangıç yapmış olur."
Jisung'un yüzündeki hafif gülümsemeyi gördü Jeongin fakat şu an o kadar dalgındı ki bunu sorgulamadı bile. Onun yönlendirmesi ile bir köşeye geçti ve Jisung'un gösterdiği şekilde gitarı tutmaya başladı. Bu sırada Jisung da önüne bir sandalye çekip eline başka bir gitar almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cartoon °Jeongsung° ✓
FanfictionEn sevdiği çizgi filmin içine giren Jeongin'in hatalarıyla yüzleşmesi gerekiyordu. Toon serisi 1. Kitap MFÖ - Hep Yaşın 19 •Angst •Minific Tw// ölüm, intihara teşebbüs