En sevdiği çizgi filmin içine giren Jeongin'in hatalarıyla yüzleşmesi gerekiyordu.
Toon serisi 1. Kitap
MFÖ - Hep Yaşın 19
•Angst
•Minific
Tw// ölüm, intihara teşebbüs
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbimdeki yaranın ağrıyacağını bilsem de Güzel bir karşılaşmayla açar çiçekler yine Peri masalı gibi bir son olmamalı asla Aslında sadece Bu aşk peri masalları ile dolu
~🎥~
Mavi olan gözünde karartı gittikten sonra gördüğü yer bir kulisti. Yine herkes birlikteydi ve arka fondan şarkı seslerini duyabiliyordu.
Başını soluna çevirerek etrafı incelemeye başladı. Felix başını sevgilisinin omzuna yaslamış stres olduğunu belli edercesine bacağını sallıyordu. Seungmin ise onun elini sıkarak yanında olduğunu belli etmeye çalışıyordu. Diğer bir yanda ise Changbin ve Hyunjin ateşli bir öpücüğe dalmış gibi duruyordu. Buna yüzünü buruşturup kafasını sağ tarafına çevirdi bu sefer. Chan Minho'nun gitarını eline almış ona bir kaç püf nokta anlatıyor gibi duruyordu. Minho'nun yüzündeki gülümseme kesinlikle görülmeye değerdi.
Ve Jisung...
Öylece Jeongin'i izliyordu. Göz göze geldiklerinde göz kırpıp bakışlarını kaçırmış ve gülümsemişti. Onda da ayrı bir mutluluk vardı sanki. Heyecanlı gibiydi.
Duyduğu sesle düşüncelerinden sıyrıldı. "Son Cheese kısmında poz verelim." Diyordu Changbin. Ve Jeongin o zaman anladı. Bir aylık süreci tek bir göz kırpışıyla atlayıp konser gününe gelmişti. Bir sürü eksik anısı vardı yine. Kim bilir neler olmuştu görmediği zamanlarda.
"Deli bir poz yapalım." Dedi Minho Changbin'e katılarak. Bir kaç gündür Chan ona iyi davranıyordu ve mutluydu. Bu ister istemez hareketlerine de yansıyordu. Diğerlerine sataşmayı bırakmıştı mesela.
Chan gitarı bir yere yaslayarak bırakırken derin bir nefes verdi. "Ben yokum." Dedi bakışlarını yere sabitleyerek. Bazı şeylere kendini zorlamak yormaya başlamıştı.
"Oyunbozanlık yapma ya!" Dedi Minho omzuna vurarak. Fakat bunun ters tepeceğinden habersizdi. Chan elini kolunu yerleştirirken gözlerini büyüterek Minho'ya bakmış ve dudaklarını birbirine bastırmıştı.
Bu sırada yine içine huzursuzluk doldu Jeongin'in. Bir şeyler doğru değildi.
Boğazını temizleyip ayağa kalktı Minho. Saçlarını karıştırıp "Ben... Lavaboya gidiyorum." Dedi ve sertçe yutkunarak ilerlemeye başladı.
Minho çıkar çıkmaz herkesin bakışları sert bir şekilde Chan'ı bulmuştu. Chan ise hala boşluğa odaklıydı. Gözleri titriyor elleriyle kolunu sıkıca tutuyordu. Bakışlarını biraz yukarıya kaldırdığında ise Jisung ile göz göze gelmişti. "Ne?" Diye sordu habersizce.
"Neden sürekli kaba davranıyorsun?" Diye sordu Jisung çatılı kaşlarıyla. Normalde asla sesini çıkartmaz sadece dinlerdi olayları. Fakat nedendir bilinmez artık gözüne batıyordu Chan. Onu dövmek ve ağzının payını bir güzel vermek istiyordu.
