Bölüm sekiz: terk edilmek

254 20 10
                                    



Merhabalar! bu gün bitmeden önce bu bölümü de yayınladım, kendimle gurur duyuyorum😎😅 İYİ OKUMALAR!

A/N: bu bölümün ingilizcesi bu kadar kısa değildi, ne oldu anlamadım🙁

Şahika, H ile olan iletişimsizliğinden rahatsız olmamaya çalışsa da yine de durum canını çok yakıyordu.

Hafta sonu boyunca iyi bir dinlenmenin tam da ihtiyacı olan şey olacağını düşündü ve ofise geri dönmek zorunda kaldığında kendisi gibi hissedecekti. Ama ne yazık ki böyle olmadı. Hala terk edilmiş hissediyordu.

Öyle ki Pazartesi sabahı uyandığında bir an için işe gitmemeyi düşündü. Sefil bir haldeydi. Dün gecenin sahneleri kafasında oynamaya devam etti ve dizüstü bilgisayarının siyah ekranını her hatırladığında gözleri yaşlarla doldu. H neden böyle bir şey yaptı ki?

'Belki de sorun bendim' diye düşündü. "Belki de benden iğrendi!" Aman Tanrım, H homofobik olabilir mi...ya da Şahika'nın durumunda...biyofobik!? Öyle bir kelime var mıydı ki?

Ama hayır, olamazdı. Birbirleriyle konuşurken hiçbir kin belirtisi göstermemişti; ona pislik kocasından uzak durmasını söylediği ilk sefer dışında tabii. Yani web kamerası işine karşı bir yargı göstermemişti. Yani, bu olamazdı.

Ancak, davranışı için başka bir sebep bulamıyordu. Şahika evli patronuna karşı gizli duygularını itiraf edene kadar aralarında her şey yolundaydı. Ve sonra aniden H ona tuhaf davrandı ve artık onunla hiçbir şekilde konuşmak istemediğini söyledi.

Bu Şahika için kafa karıştırıcıydı. H'ile özel bir bağlantısı vardı. Yanında kendini rahat hissediyordu; H, bugünlerde yargılanma korkusu olmadan konuşabildiği tek kişiydi. Sadece bu değil, aynı zamanda onun güvenli kişisi, sırdaşı ve arkadaşıydı. Ama şimdi gitmişti... ve onunla Şahika'nın güveni de gitmişti.

İşi ekmeyi ciddi olarak düşünüyordu. Ama son anda Caner'in ofis partisinin olduğu gece ona söylediklerini hatırladı. Pazartesi günü erken saatlerde orada olmakla ilgili bir şey, çünkü ender bazı önemli haberleri açıklayacaktı!?

Ve bu kendisi için başka bir ikilemdi. Dürüst olmak gerekirse Şahika, ender'e olan sevgisinin bir süredir farkındaydı, ama onlardan asla açıkça bahsetmemişti, onlara hiçbir zaman ses vermemişti. Ama şimdi ortaya çıktıkları için, bir şekilde... daha az gerçeküstü ve daha gerçektiler. Ve bugün bununla başa çıkabileceğinden emin değildi.

O sırada Simba odaya girdi ve Şahika'nın yanındaki yatağa atladı; yaklaştı ve mırıldanmaya başladı. Bunu duyan Şahika kıkırdadı ve kulağını kaşıdı "Oh Simba...O kadar mutsuzum ki, senin bile keyfimi yerine getirebileceğini sanmıyorum..."

Simba ona 'bahse var mısın?' dercesine baktı ve Şahika tekrar ona gülümsedi. "Bütün gün seninle yatakta kalmayı çok isterdim ama işe gitmem gerekiyor. Başarılı bir yönetici olmak istiyorsam, geleceğimin önüne hiçbir şeyin geçmesine izin vermemeliyim. Kendi kırık kalbimin bile."

***

Anlaşılan Ender'in onlara açıklayacağı şey herkesi heyecanlandırmıştı, yani... şahika hariç herkesi. Hepsi toplantı odasına çağrıldı ve Ender'in gelmesini bekliyorlar.

Neredeyse on beş dakika olmuştu ve hepsi hala bekliyordu. 'Eminim dramatik olsun diye bilerek yapıyordur' diye düşündü şahika; evet, tamda enderin yapacağa bir şeydi bu.

Ancak şahika öylece oturup bekleyemeyecek kadar gergindi. Bu sabah Ender'i henüz görmemişti ve gördüğünde nasıl tepki vereceğinden emin değildi. Artık kadına karşı hislerini tamamen bildiğine göre, bunu kendine saklamak eskisinden çok daha zor olacaktı. Ve dürüst olmak gerekirse şahika, aptalca bir şey yapmaktan ya da...beklenmedik bir şey yapıp tüm ofisin önünde kendini utandırmaktan korkuyordu!

"Herkese günaydın, gecikme için özür dilerim ama şimdi buradayım."

Ender odaya bir göz attı, yüzleri tek tek inceledi. 'Aman tanrım, korkunç görünüyor!'

Ve gerçekten de öyleydi. Gözleri kan çanağına dönmüştü ve altlarında büyük siyah torbalar vardı. Ender bitkin görünüyordu! Hiç uyumamış gibi görünüyordu hatta!

Üstelik gözleri şahika'ya indiğinde tüm ifadesi değişti! şahika tam olarak ne olduğunu anlayamadı ama yüzü sanki...kapandı...bir şekilde, ama neden? Ender'den böyle bir tepkiye neden olacak ne yapmıştı? Aralarında kötü bir şey olmamıştı, değil mi? Hayır, şahika'nın aklına hiç bir şey gelmiyordu.

O zaman nasıl oluyor da Ender konuşurken gözlerini ondan kaçırıyor, ve onunla göz teması kurmaktan kaçınıyordu? Bir şey doğru değildi!

"Eminim hepiniz benimle burada buluşmanızı neden istediğimi merak ediyorsunuzdur ve sanırım sizi yeterince beklettim, o yüzden lafı dolandırmayacağım. Önümüzdeki hafta ekibim ve ben yurt dışında büyük bir iş seyahatine çıkacağız ve şirketimizi en iyi şekilde temsil etmek için yanımda yetenekli bir ekibe ihtiyacım var. Caner Bey ile gerekli detayları konuştum ve şimdi yanıma alacağım çalışanların listesini size verecek. Ayrıca bu seyahatle ilgili, herhangi bir sorunuz varsa ona sorabilirsiniz. İyi günler." Ve öylece, bir anda odadan çıktı!

"Neden gelip bizi görmeye zahmet etti ki? Caner de bunu açıklayabilirdi' şahika, 'Ona ne oluyor?' diye düşündü.

"Peki...." Caner konuşurken herkese birer kağıt dağıtıyordu, "...bu bizimle geziye gelenlerin isimlerinin listesi. Bir bakın ve içinde adınız yoksa odadan çıkabilirsiniz."

şahika kağıtlardan birini eline aldı, ama pek umudu yoktu -çünkü sadece bir kaç ay stajyer olarak çalıştıktan sonra büyük ve önemli bir iş gezisine çıkması mümkün değildi- ama birdenbire adını gördü. kağıtta onun adı vardı! Mümkün değil....

Neden gidiyordu? Böyle bir yolculukta nasıl faydalı olabilir di ki? Sonuçta o sadece bir stajyerdi... Ender bunu neden yapsın ki? Ve bu arada, nereye gidiyorlardı?

"Hımm...caner, sanırım bir yanlışlık olmuş. Benim adım da var burda."

"Ah hayır, hata yok. Ender hanım, bunu ilk elden deneyimlemenin senin için faydalı olacağını düşündü. Yani, sen...UMM...sanırım daha iyi öğrenirsin."

Belli ki Caner, ablasının bunu neden yaptığını bilmiyor ama belli etmemeye çalışıyordu. Şahika, Ender'in ofisine dalıp kendisine sormayı düşündü bir anda. Ama tabii ki öyle bir şey yapamazdı. Ender onun patronuydu ve bazı sınırlar vardı.

"Tamam... bu arada nereye gidiyoruz?"

"Prag"

Harika.

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. vote ve yorumlarınızı benden esirgemeyin lütfen. bir sonraki bölümde görüşmek üzere, kendinize iyi bakın. CİAO!

webcam kızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin