Aşağıya inmeye devam etmenle kararmaya başlayan etraf hareketlerini kısıtlıyordu.Buna aldırış etmeden ilerideki meşalenin ışığına odaklandın.Oraya gidecektin.Sonuçta orada bekliyordu seni.Ona ulaşmak için her şeyi göze alırdın.Onun yanında olmak için her şeyini verirdin.
Adımlarını hızlandırıp parmaklıkların yanına ulaştın.Kafanı çekinik bir şekilde uzattığınde Eren'in yerde dizlerini kemdine çekmiş ve kafasını gömmüş halde oturduğunu gördün.
Senin geldiğini farketmesi için adını söyledin, "Eren..."
Senin sesini duymaya başlamasıyla elleri hareketlendi ancak kollarını sardığı dizlerden çekmedi.Elleriyle yüzüne bir şeyler yapıyordu,yani,sanki gözyaşlarını siliyormuş gibi.
Sonrasında kafasını kaldırdı ve senin yüzünü görünce yerden kalktı."Neden buradasın (s/a)?". Sana sorduğu ilk sorunun,söylediği ilk şeyin bu olması canını sıksa da bozuntuya vermemeye çalıştın.
Başını aşağıya eğdin,gözlerin yerdeydi."Seni görmek istedim." Dedin alacağın tepkiden korkarken.
Damarlı ve kemikli elleri demir parmaklıklardan ikisini kavradı.Sorgular gibi baktı sana,gözlerini kısarak."Benim seni görmek istediğimi nereden çıkardın?"
Şaşırmamıştın.Bekliyordun çünkü bu cevabı.
"Eren...Ben..." derin bir nefes aldın."Ben artık eskisi gibi olmak istiyorum" Gözlerini sıkıca kapatıp söyledin.Birkaç saniye öyle durdun fakat geri yanıt vermemişti sana .Gözlerini yavaşça açtığında gördüğün şeyle çok şaşırdın.
Yeşil gözlerinden bir damla yaşın süzüldüğünü farkettin.Gözleriniaçmanla hızlıca arkasına dönmüş ve onu silmişti "Git buradan."
Emrini duymazdan gelerek parmaklıklara yaklaştın."Hey,neden ağlıyorsun?"
Hışımla arkasını döndü ve parmaklıklara dayandı."Ağlamıyorum!"
Yakındınız.Aranızda parmaklık olmasa dudaklarınızın buluşacağını bile düşünmüştün hatta.Kafanı kaldırıp doğrudan onun gözlerine baktın.Yeşiller sana dönüktü.Alnını demirliklere yasladın.Burnunun ucu neredeyse diğer tarafa çıkacaktı.
"Seni çok özledim." Dedin. Ellerin onun hala parmaklıkları tutan ellerinin üstüne geldi. Onları okşadın. "Seni çok seviyorum Eren."
O da senin gibi alnını dayadı.Araya giren tek şey,demirliklerdi.
"Sus artık." Dedi senin duyabileceğin kadar bir sesle yutkunurken.Gözlerini kapatmıştı ve bir elini seninkinin arasından çekti.Sonraki hamlesini beklerken gözlerini kapattın.Burnu,seninkine değiyordu,
Yanağında hissettiğin el ile hıçkırdın.O sana dokunmayalı ne kadar olmuştu?
"Gözlerini aç" dedi parmakları yanağını okşarken.Dediğine itaat ettin ve gözlerini araladın.Onun gözlerine baktığında yeşil irislerde dudaklarının yansıması gözüküyordu.
"Eren?" Dedin sakin kalmaya çalışarak.Gözleri şimdi seninkilerle buluştu
"(s/a),benden uzak durman gerek,biliyorsun değil mi?" Burnunu sürterken konuştu.Boşta kalan elini parmaklıklardsn içeri uzattın ve kahverengi saçlarından elini geçirdin.Titrek bir nefes verdiğini işittin.Saçlarıyla oynanmasını hep çok sevmişti.
"Ne gerektiği umrumda değil,kurallar umrumda değil...Umrumda olan tek şey sensin" Gözlerini tekrar kapatacakken adının söylenmesi ile hareketin başlamadan bitti
"(s/a)...Seni,seni çok seviyorum ben..."
Gözlerinden yaşların firar ettiğini hissettin.Hıçkırıkla karışık sesli güldün. "Biliyorum, Eren...Bu kadar şeyi yapmak zorunda olduğunu biliyorum..." Saçlarındaki elin yanağına kaydı.
Dudaklarını sana doğru ittirirken senden de bir hamle bekledi.Geri çekilip ona baktın ve gülümsedin.Daha sonra sen de başını ittirdin ve dudaklarınızı kavuşturdunuz.
Kısa bir öpücükten sonra ayrıldın ve o konuştu "Senden ne olursa olsun vazgeçmeyeceğim (s/a).Seni hep seveceğim,sonsuza kadar."
Gülümsedin.Elin onun çıplak göğüsüne indi.Tam kalbine denk gelen noktada durdun "Burada sadece sen varsın,Eren.Seni ne olursa olsun seveceğim..." Ve dudaklar yeniden buluştu
Nefessiz kalınca ayrıldınız.Eren senin saçlarını okşarken konuştu "Şimdi birileri farketmeden gitmelisin" Kafanın arkasından tuttu ve alnına bir öpücük kondurmaya çalıştı.
"Lanet demirler"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✧ attack on titan oneshots ✧
Fanfiction⏤͟͟͞͞★ Attack on Titan Karakterleri × Okuyucu ⏤͟͟͞͞★ İstek alımı açık ⏤͟͟͞͞★ NSFW ve spoiler içerebilir