✧ attack on titan oneshots ✧

୭ Sasha Blouse × Okuyucu

．﹒✧ • ⁂ ‚ ° ✫﹒．

En yakın arkadaşına ilgi duymak, bazenleri utandığın bir şey oluyordu.
Ama duygularına da söz geçiremezdin ötle değil mi?

Onun sana dostça yaklaşımlarından duygusal anlamda mutlu olmak, bazenleri daha fazlasını istemek kendini tokatlama isteğine de yol açıyordu. Sonuçta onun tamamen dostane düşünceleriyle yaptığı şeyler senin aklını karıştırıyordu.

Yine kendini sorguladığın bir akşam, Eren'in odasında adımlıyordun. Bu konuda sana en iyi akıl verebilecek kişi oydu. Senin en yakın arkadaşındı ve eşcinsel olduğunu şimdilik yalnızca o biliyordu.

Yoksa kesinlikle Mikasa ve Armin'den akıl alırdın.

Odanın kapısını tıklatmaya gerek duymadan kapıyı açtığında Eren iri gözlerle sana dönmüştü. Çıplak üstünü ve belindeki havluyu farkettiğinde sırıttın.

"Eğer erkeklere ilgi duysaydım şu an altında olurdum." Göz kırparak söyledin ardından onun yatağına uzandın ve kollarını iki yana açtın.

"Aynı mevzu mu?" Dedi giyinirken.

Gözlerini yumdun. "Evet, sürekli aklımı kurcalamaya başladı." Gözlerini açtığında Eren yatağa oturmuş, saçlarını havluyla kurutuyordu.

Havluyu sandalyeye asıp geldi ve senin yanına uzandı. "Artık açılman gerek. 2 yıl olacak..."

"Biliyorum, bay çokbilmiş. Sadece nasıl yapacağımı bilmiyorum." Dertli bir nefes verdin. Ardından aklına gelen fikirle ona döndün.

"Eren." Yumuşak ve en içten tavrınla söylemeye çalıştın.

Bakışları sana döndü. "Ne istiyorsun?" Dedi gülümseyerek

"Sasha ile konuşsan? Yani, ne bileyim en azından eşcinsel olup olmadığını öğrensen? Benim olduğumu söyleyebilirsin!"

Eren iç çekti ve yatakta doğrulup senin saçlarını okşadı. "Tamam, yapacağım."

-

"Ne dedi? Bir şey öğrendin mi? Ne dedi ne dedi??" Heyecanla elini Eren'in omuzlarına koyup zıplamaya başladın ve ellerini çırptın.

"Eşcinsel olduğunu öğrendim ve," Gözleri hevesli bir parıltıyla ışıldadı.

"Ve sanırım Mikasa'dan hoşlanıyor." Omuzları çökerken gözlerini kaçırdı.

"Ne?"

-

"Hey, Y/N! Yanıma otursana!" Yemekhaneye geldiğinde duyduğun ses Patates Kızın sesi olmuştu.

Eh, reddedemeyeceğini bildiğinden hemen tepsinle oraya ilerledin.

"Birkaç gündür konuşamıyoruz doğru düzgün? Ayrıca benden kaçıyorsun gibi geldi, ne iş?" Alayla göz kırparak söylediğinde ona gülümsedin.

"Hiç, hiçbir şey." Gözlerini kaçırdın ve yemeğini yemeye başladın.

Sohbetle geçen ama senin buna pek katılmadığın neşeli bir akşamdan sonra yemeğini bitirip, masadan kalktın.

Ancak Sasha, seni bileğinden tutup geri oturttu. Merakla ona baktın. "Ne oldu Sash?"

"Al, ben ekmeğimi ve patatesimi yemedim. Senin ihtiyacın var." Diyerek yemeklerini senin tabağına koymasına şaşırdın, herkes şaşırdı.

Jean tek kaşını kaldırıp sorguya çeker gibi sordu "Ama Sasha, sen hiç yemeklerini başkasıyla paylaşmassın patates kafa? Bizimkileri bile alırdın?"

Conne çorbasından bir kaşık alırken sırıttı "Kesin aşık."

Jean da buna katıldı. "Katılıyorum. Sonuçta tüm gün gizli gizli Y/N'yi kesiyor öyle değil mi?"

"Bize sürekli onu övmesi de bunun bir kanıtı." Dedi Connie.

Sasha, aniden yerinden kalktı ve dolu gözleriyle  ikisine baktı. Titrek sesle konuştu. "Kapatın sesinizi, sizi lanet erkekler."

Yemekhaneden koşarcasına çıkmasıyla beraber önce onun arkasından baktın. Sonra Eren'e döndün ve ondan bir baş sallama almanla onun arkasından gittin.

Bahçenin yeşilliklerinde otırmuş ve kafasını dizlerine gömmüş kızın yanına gittin.

"Sasha," Elini onun bir omzuna koydun. Yanıt vermedi.

"Sasha, konuşalım mı?"

Yavaşça başını kaldırdı ve kırmızı gözlerle sana baktı. "Y/N, eğer beni yargılayacaksan... Sadece boşver, tamam mı? Ben kendi içimde hallede-"

"Saçma sapan konuşma!" Onun lafını hışımla kestin. "Seni asla yargılamayacağım!" Ellerinle onun yüzünü avuçladın.

"Sanırım şimdi tam sırası."

Kız anlamaz gözlerle sana baktı. "Neyin sırası?"

"Bunun," dedin ve dudaklarını onun ıslak dudaklarıyla birleştirdin.

Kısa bir öpücükten sonra sana hayret dolu bakışlar atmasına karşılık gülümsedin.

"Sash, beni sevdiğin için teşekkür ederim."

Dudaklarının titrediğini gördün. Kızarmış dudaklar,

"Y/N... Sen...?"

"Sevgilim olur musun Sash? Lütfen,"

Kollarını senin omuzlarına doladı. Sanki yapacağı en son şey sana sarılmakmış gibi sarıldı sana.

"Teşekkür, teşekkür ederim."

sa nasıldı evethayir