ŞEKER PANCARI

Şeker Pancarı

Selam! Yeni hikayemle karşınızdayım. Bu bir tanıtım bölümüdür o yüzden bu bölümü kısa tuttum. Hikayeyi şu anlık belirli günlerde yayınlamayacağım. Boş zamanım oldukça yayınlamaya çalışacağım. Hikayemin çalınması durumunda asla göz ardı edilmeyecek ve yasal işlem başlatılacaktır. Neyse umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar!

-Özge Özmen.

Genç kız okuldan çıkmış sokakta yavaş yavaş ilerliyordu. Geçtiği caddedeki mağazaların vitrinlerinede bakmayı ihmal etmiyordu.

Bir mağaza'nın önünde durduğunda gözü vitrindeki elbiseye takılı kaldı. Gözleri anında ışıl ışıl parladı genç kızın. Bu elbise dünyadaki en değer verdiği insanın -ikizi'nin- ona geçen ay hediye ettiği elbise'nin tıpatıp aynısıydı.

Fakat genç kız elbiseyi denediğinde, elbisenin kuyruğuna basıp merdivenlerden aşağı yuvarlanmıştı. Ve elbise dikilemeyecek şekilde yırtılmıştı.

İkizi böyle bir şey olduğunu duysaydı. Sinirlenir ve beceriksiz olduğuyla ilgili bir ton şey söylerdi. Ve genç kıza farkettirmemeye çalışsada gözündeki üzüntülü bakışları farkedeceğini biliyordu genç kız.

O yüzden ikizine elbise hakkında hiçbir şey söylemedi. Ve adımlarını hızlıca mağazaya yönlendirdi.

İçerisi tenha gözüküyordu. Hızla elbiseyi gördüğü yerden aldı ve fiyatıyla bedenine baktı.

Fiyatını görünce genç kızın dudakları alayla yukarı doğru kıvrıldı ve genç kız mırıldandı;

"Parasınada kıyamazmş."

Genç kız böyle diyordu fakat aslında bu huylarının tam tersi olduğunun herkes farkındaydı. O gösterişi sevmez, parası olduğu halde pahalı şeyler almaktan kaçınırdı. Ancak ikizi erkek olmasına rağmen gösteriş meraklısı egosu gökyüzünde olan biriydi.

İkizini öylede çok seviyordu. Hatta herşeyden daha çok.

Fiyatına bakarken gülümseyen kız elbisenin bedenini gördüğünde az önce kıvrılan dudakları sinirle büzüldü.

Küçük gelecekti elbise. Genç kızın boyuyla kilosu orantılıydı. Hatta boyuna göre az daha zayıf bile sayılırdı. Ama en düşük bedenede sahip değildi. Öyle bir amacıda olmamıştı hiçbir zaman.

Tam başka beden var mı diye bir görevliye yönelecekken elbiseyi biri elinden çekiştirmeye başladı.

Kız elbiseyi çekiştirene baktığında kaşları çatıktı. Karşısında uzun boylu buğday tenli bir çocuk duruyordu.

Çocuk, kız konuşamadan birden konuşmaya başladı.

"Bu elbiseyi önce ben gördüm ben alacağım. Kız kardeşim bu elbiseyi acil istiyor ve senin şimdi sıralayacağın sözler umrumda değil. Hem zaten sen bu elbiseye sığamazsın küçülde cebime gir. Hadi çek şu ellerini elbiseden!"

Çocuk hızlı konuşmuştu ve sesi boğuktu gerçekten acelesi vardı. Genç kız bu çocuğun istediği elbisesine mi üzülsün yoksa ona kilolu dediğine mi kızsın bilemedi. Ama o an bildiği tek bir şey vardı. Kararlılıkla;

"Hayır." diyeceğiydi. Ve nitekim öylede dedi. Genç adamın alnındaki damar belirdi ve

"Ver şunu." diye bağırdı genç adam.

Mağazadaki birkaç göz onlara dönmüştü. Aynı zamanda genç adam elbiseyi çekiştirmeye başladı. Genç kızın da sinirleri bozulmuştu ve inat ediyordu bu elbiseyi asla ona vermeyecekti. Aynı zamanda genç kızda elbisenin diğer tarafından asılmaya başladı.

"Bırak."

"Hayır sen bırak."

"Mal mısın?"

"Hayır ama senin geri zekalı olduğun kesin."

"Nedenmiş o?"

"Böyle bir yakışıklılığa karşı geldiğin için."

"Hah yakışıklıymış."

Bunları birbirlerine o kısa zaman diliminde söylerlerken elbiseyide daha bir şiddetle çekiştiriyorlardı. Ve beklenen oldu. Elbise ikiye ayrıldı ve genç kız yere düştü.

Sinirle bağırdı genç kız;

"Beğendin mi yaptığını?"

"Kes sesini şeker pancarı! Asıl ben şimdi ne yapacağım. Kahretsin!" diye kükredi genç adam. Kız ürkmüştü ve sadece;

"Sensin şeker pancarı." diye mırıldandı ama çocuğun duyduğuna emindi. Mağaza müdürü diye tahmin ettikleri adam yanlarına gelip neler olduğunu sormuştu. Bir çırpıda anlatmıştı genç kız olanları sonuçta haklıydı ve ispiyonlamada üstüne tanımazdı.

Mağaza müdürü ise bu söylediklerine sadece güldü. Genç kız şaşkın bakışlarla mağaza müdürüne baktığında adam;

"Ama arkada bir sürü var aynısından."

Dediğinde genç kız sinirle arkasındaki kavga ettiği çocuğa döndü ve yüzüne karşı;

"Salak." diye söylenip hızlı adımlarla elbisenin olduğu tarafa gitti.