Wrong Love | TAENNİE

-14-

Sesli bir nefes verip ayağa kalktım. Bu odada beklemem gerektiğini söylemişlerdi. Neredeyse yarım saattir bekliyordum. Elimi kapıya uzatmış çıkacaktım ki kapı yavaşça açıldı.

Önümde uzun saçlı bir kız belirdi. Yüzünde şaşkınlık vardı.

Bu Jennie olmalıydı. Baekhyun ondan bahsedip duruyordu. Ve tam da onun anlattığı gibiydi. Güzel ve narin duruyordu.

'Neden ayaktasınız?' dedi yüzündeki zoraki gülücükle. Derin bir nefes verdim.

'Neredeyse yarım saattir sizi bekliyorum. Toplantım var ve 2 saatim kaldı.' gülümsemeye çalıştı. Fakat endişeliydi. Peki neden?

'Özür dilerim gerçekten. İşimizin 2 saat bile süremeyeceğine eminim.' ciddi bir ifadeyle yüzüne baktım.

'Peki o halde.'

Korkakça yanıma adımlayıp parmak uçlarına kalktı ve dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu. Kaşlarımı çattım.

'Buraya liseli ergenler gibi yiyişmeye gelmedim. Seks yapmaya geldim.' karşımdaki kız yutkundu. Aslında bakılırsa çok gençti. Neden yapıyordu bunu kendine?

'Özür dilerim. Siz yönlendirin o zaman beni.' kafamı iki yana salladım ve gözlerimi devirdim. Yanımızdaki yatağa ilerleyip oturdum.

'İlk birlikteliğim olacak benim. Bu yüzden deneyimli biriyle yapmak istemiştim lakin sende çok deneyimli durmuyorsun.' başını eğdi. Dudaklarını ıslattı. Pembe dudakları parlamıştı.

'Üzgünüm bende daha yeniyim. İsterseniz başka birini çağırabilirim.' kafamı iki yana salladım.

'Birbirimize öğretiriz.' gülerek kafa salladı. Gelip yanıma oturdu. Kısacık bir etek ve tişört giymişti.

'Bunu yapmayı istemiyorsun demi?' boş gözlerle bana baktı. Kafasını yere eğip başını salladı hafifçe.

'Boşver o halde.' kafasını hızla iki yana salladı.

'Olmaz!' kaşlarımı çattım. Ona bir şans vermiştim.

'Paranı ödeyeceğim.' gözlerime baktı. Hissettiği üzüntüyü en derinlerde hissettim.

'Gereği yok. Senle olmazsa başkasıyla olacak. En azından yakışıklı ve genç biriyle olsun.' dediklerine gülerek kafa salladım hafifçe. Daha sonra kafasını kaldırıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum. Alayla güldü.

'Yiyişmek için gelmediğini sanıyordum.' kafamı ciddiyetle iki yana salladım. Önüne gelen saç tutamını arkaya attım.

Güzelliği karşısında afallayıp bir süre yüzüne baktım. Gülümsedi.

'Devamı böyle olmayacak.' diye fısıldadığımda huzursuzca kıpırdandı. Korkuyordu. Bu beni gülümsetti.

'Korkuyor musun?' titrek bir nefes verdi. Yüzünü inceledim bir süre. O ise sadece gözlerime bakıyordu.

Yüzünü incelediğim gözlerim gözlerinde durdu. Onu gerçekten becermek istiyordum. Beklemek istemiyordum. Beklemeyi sevmezdim. Fakat onu korkutmakta istemiyordum. Vazgeçebilirdi. Başka birini değil onu istiyordum.

'Seni fena istiyorum Jennie.' dedim dudaklarına sertçe atılırken. İlk afallasada daha sonra karşılık vermişti.

Alt dudağını dişlerim arasına aldığımda inlemişti. Gülerken bir yandan da elim tişörtünün açık bıraktığı beline gittimişti. Pürüzsüz olan bu ten aklımı kaçırmama sebep olacaktı.