1

17 5 2
                                    

Sıkıntılı bir nefes vermişti  Ha Eun. Arkadaşının bu halini gören Min Seo moral vermek için sarılmıştı ona. Hala inanmıyordu Min Seo Ha Eun'a .

Ha Eun son bir haftadır garip davranıyordu. Her gece onu aynalardan bir kadının çağırdığını söylüyordu arkadaşlarına. Ama onlar da inanmıyordu Ha Eun'a.
Neden inanmıyorlardı ki ? Ha Eun gördüğünü söylüyordu ama arkadaşları neden ona bir kaçık gibi davranıyordu?

Oturduğu yerden kalkan Ha Eun çantasını alarak yola koyuldu.

Kimse inanmıyordu ona. Ama o gördüğü, duyduğu, hissettiği şeylerden emindi. Bunu arkadaşlarına kanıtlayacak ve onlara yalan söylemediğini anlatacaktı.

Ha Eun küt küt atan kalbini umursamadan anahtarı çevirerek açılan kapı ile içeri adımladı.

Evi her ne kadar küçük görünse de bu ona yetiyordu. Artık yalnızlıktan da korkmuyordu. Alışmıştı. Ailesi , Ha Eun daha beş yaşındayken vefat etmişti. O zamanlar bir müddet babaanesi ile yaşayan Ha Eun yaklaşık dört yıl sonra onu da kaybetmişti. Yetimhanede büyümüştü o. Artık üniversite son sınıf öğrencisiydi okulunu bitirdikten sonra psikolog olacaktı. İnanıyordu kendine.

Ha Eun çantasını yere bıraktıktan sonra koşar adımlarla odasına ilerledi. İçeri girdiğinde aynanın yine yerinde olmadığını gördü.

Ha Eun yatağa oturup düşünmeye başladı. Son bir haftadır başına gelen olay gerçek miydi? Yada sadece dejavu mu yaşıyordu? Peki gerçekse ne yapacaktı? Kadın ona zarar verir miydi? En önemlisi de neden oydu? Neden başka biri değildi?

Kafasını iki yana sallayıp kendine geldi Ha Eun. Yataktan kalkıp dolabına yöneldi pijamalarını giyip yatağına uzandı ve yaşadığı şeyleri düşünmemeye çalışarak uyumaya çalıştı.

...
(Gece 03:00)

Ha Eun duyduğu tıkırtılar ile gözlerini araladı. İşte yine oluyordu. Gözlerini ovuşturarak kendine gelmeye çalıştı. Yatakta doğrulup karşısındaki boy aynasına baktı. Ve yine o yankılı ses;
"Ha Eun."
"Güzelim"
"Yanıma gel"
"Seni neden çağırdığımı bilmek ister misin?"

Ha Eun son duyduğu cümle ile merakla aynanın önünde durdu. Aynada sadece kendini görüyordu. Ama ama arkasındaki pencereden ona bakan bir çift kırmızı gözden habersizdi.

"Benden ne istiyorsun?" demişti yüksek ve meraklı çıkan sesiyle.

"No no no. Böyle sesini yükseltmemelisin Ha Eun. Aksi takdirde olacaklardan ben sorumlu değilim." kadının sesi o kadar alçak olmasına rağmen korku filmlerindeki hayaletleri aratmıyordu.
"Olacak olan şey ne? Ha? Ne demek oluyor bu? Sen kimsin? Benden ne istiyorsun?" kızmıştı Ha Eun . Ondan ne istiyordu bu kadın?
"İstediğim şey ne mi? Sensin!!!
Jeon şimdi!" dediği anda Ha Eun kendini kırmızı gözlü bir canlının kollarında bulmuştu. Ne olduğunu anlamadan boğazını sıkmaya başlamıştı Jeon. Ha Eun yavaş yavaş bilincini kaybederken son duyduğu şey aynadaki kadının kahkahasıydı.



İlk kitabım ve ilk bölümüm vote?

İntirankia-JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin