İyilik ve kötülüğün devamlı bir yarış hâlinde olması gibi, bu yarışları düzenleyen varlıklar da vardı. Biz insanoğlu, onları görmezden gelemezdik. İçimizde yaşayan, zihnimizde hükümdarlık kuran bu varlıkların en büyük askerleriydik. Farkında olmadan onların adına çalışıyor, duygularımızı hep iyi ve kötü üzerinden belirliyorduk.
Cennet'in melekleri gökten indiğinde, Cehennem'in efendisi Samael geri durmadı. En iyi şekilde eğittiği ve kendi hamuruyla yoğurduğu oğlunu ortaya koydu. Onu görevlendirirken, aklında sadece meleklerin galip gelmesini engellemek vardı. İblis ordusunun başına geçen oğlunu nihâyet dünyaya gönderdi.
Fakât her iki tarafında unuttuğu bir durum vardı. İnsan bedenine bürünmüş bu varlıklar, zaman geçtikçe onlar gibi hissetmeye başlarlardı. İlahi varlıklar ve insanların arasında hiçbir zaman aşk kavramı olmazdı, bunu öngören kimse olmamıştı. Tanrı dışında, onun bir plânı her zaman vardı...
Üniversite dördüncü sınıf öğrencisi olan bir genç, hiç beklenmedik ânda hayatına dâhil olan bu varlıklarla nasıl baş edecekti? Ezra Sulhan, kendisini baş meleğin sağ kolu Asher ve cehennem lordunun bizzat yetiştirdiği oğlu Haris'in tam arasında bulacaktı. Duygularıyla Araf'ı yaşayacak, kendini bir çok kez darağacının ipinde sallandıracaktı.
Melek ve Şeytan, hislerine mağlup olurken, aralarındaki savaşın boyutu tamamen değişecekti...
------
Fantastik bir şeyler denemek istedim, umarım seversiniz. İçime sinerse, gerçekten devam etmek istediğim bir kurgu. 1049 gibi aşırıya kaçan edebiyatları yeri geldiğinde yapacağım, keyifle okuyabilirsiniz.instagram: lolashiyu
Şeytanınız bol olsun, ilk bölümde buluşuruz. 😈💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABULA RASA | BxB
FantasyÜniversite dördüncü sınıf öğrencisi olan bir genç, hiç beklenmedik ânda hayatına dâhil olan bu varlıklarla nasıl baş edecekti? Ezra Sulhan, kendisini baş meleğin sağ kolu Asher ve cehennem lordunun bizzat yetiştirdiği oğlu Haris'in tam arasında bula...