2: HARİS

769 126 141
                                    

(Medya: Meleğimiz Asher, herif cidden meleğe benziyor ne yapayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Medya: Meleğimiz Asher, herif cidden meleğe benziyor ne yapayım...)

Gözlerimi bile kırpamadığım bir zaman dilimine girmiştim, tek yapabildiğim öylece karşımdaki yansımadan onun parlayan mavi gözlerine bakmaktı. Bugün çok fazla beklenmedik durumla karşılaşmıştım. Vereceğim tepkileri bile tartamıyordum, çünkü zihnim sadece ânın şokunu yaşıyordu.

Yüzümden aşağıya doğru damlayan su taneleri yavaşça boynuma süzülmüş ve o rahatsız edici his üzerime oturmuştu. Tüm cesaretimi toplayarak yavaşça arkama doğru döndüm. Uzun bedeni şimdi tam karşımdaydı, üstten attığı soğuk bakışları söylemiyordum bile. Boğazımı temizleyerek konuşmak adına dudaklarımı araladım "Bir sorun mu var?"

Rahat bir tavırla kollarını göğsünde birleştirdi ve kafasını hafifçe yana eğerek konuştu "Asher gibi bende seninle tanışmak istedim." Bu kesinlikle beklediğim yanıtlar arasında yer almıyordu. Kaşlarım havalanırken anlamayan gözlerim onun üzerinde gezindi. "İki popüler çocuğunda benimle tanışmak istemesi biraz tuhaf. Yoksa dizilerdeki gibi üzerime iddia falan mı oynadınız?" Sonlara doğru gülerek çıkmıştı sesim, onunda dudakları kıvrılırken bunun hoşuna gittiğini anladım.

"Ben," diyerek söze başladığında bakışlarındaki koyuluk kesinlikle göz boyama değildi, o şuan ciddiydi. "Kaybedeceğim hiçbir iddiaya girmem Ezra." İsmimi de telaffuz ettiğinde gelen titreme hissi öyle yoğundu ki dudaklarımı birbirine bastırdım bir süre. Saniyeler sonra onun kokusu tekrar burnuma doldu, baş döndürücüydü ama kesinlikle güzel olduğundan değil. Farklı ve daha önce anımsamadığım tuhaf bir kokuydu.

Kendime gelmek adına alaylı bir tona büründüm, tıpkı kafamı onun gibi yana eğerek konuştum "Öyleyse bu sefer kaybetmeye hazır ol." Tıslamaya benzer bir gülüşle dudaklarını yaladı, ardından bir elini kaldırarak yanağıma doğru uzattı. İri eli yanağımı kavrarken, kayan su damlalarını sildi usulca. "Sınıfta da dediğin gibi, kötülük önde ve şeytanlar kazanıyor." Şeytan kelimesini bastırarak söylemişti kendisini benzettiği taraf onlarınkiydi. Bu sorun değildi, insan kendini elbette onlarla bağdaştırabilirdi. Asıl sorun, şeytanların tarafına geçecek kadar ne tür kötülükler yaptığındı bence.

Elimi onun elinin üzerine attım, ardından hafifçe ittim elini. Bana karşı koymayarak sıcak elini çekti yanağımdan. "Gerçek şu ki, Asher ile aranızda dönen savaşın içinde olmayacağım. Kazanan ya da kaybeden umrumda değil, bana nasıl yaklaşırsanız size öyle gelirim." Cevabım kendime göre en doğru olandı, çünkü ikisini de tanımıyordum ve bu yüzden aralarında seçim yapmayacaktım. Arkadaşım olmak istiyorlarsa bana attıkları adım doğrultusunda ilerlerdim.

Tam gideceğim sırada çıkan tok sesiyle ayaklarım kendiliğinden durdu, "Konuşmam bitmedi!" Bunu dedikten sonra beni kolumdan tutarak arkamızdaki duvara yapıştırdı. Ben daha neler olduğunu anlamadan onun kıskacı arasına girmiştim bile. Başımın iki yanına doğru uzattığı kaslı kolları karşısında hareket alanım kısılmıştı. Çatık kaşları içimi ürpertirken "Ne yaptığını sanıyorsun?" Diye söylendim.

TABULA RASA | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin