Kadim ruhlar iki çeşittir, biri ışığı sembolize eden ruhlar diğeri ise karanlığı sembolize eden ruhlar ve ben akana hem ışığın hem karanlığın yolunda giden ruhların temsil eden kişisiyim... Karanlığımız çok yakında yıkılmış kral tarafından gerçekleş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bazen içlerimizdeki karanlık tüm zihnimizi kaplar işte o zaman karanlık bizi istemediğimiz yola sürükler önemli olan doğru karanlığa kapılmaktır...
Efsanelere göre Ionya'nın ölüler ormanın en derinliklerinde yaşayan ölüler varmış ...Ki bu ölüler gölge adalara sürülmüş ve o adaya kitlenmiş gölge ruhların kralı yüce kral ise ölen eşinin ruhunu tekrardan yaşatmak için bir gün o adadan diğer gölgelerle birlikte kurtulmuş dünyayı büyük bir karanlık sis kapladı her yerden gölgelerin insanların ruhlarındaki yaşam enerjisini çaldıkları her yere yığılmış ve dünya büyük bir kaosa dönüşmüş ... Karanlık gölgelerden kurtulmak için ışık muhafızları kurulmuş birbirniden güçlü 6 muhafız onları yenmiş ve yıkılmış kral yine gölgeler adasına karanlık gölgelerle sürgündedir....
Ben Akana tanıştığımıza memnun oldum bu satırları okuyan ruh, her birimizin ruhları farklı tonda bir ahenk taşır her birinin ayrı bir aurası vardır. Ve sen yani bu satırları okuyan kişi senin çok değerli bir ruhun var aklından daha çok ruhunu dinle ruhun sana en iyi yolu verecektir...
Kafamı kaldırdığımda 2/A yazan sının önünde durdum. Kahramanlık sınıfındaydım buraya birer kahraman olmak için değil başka bir sebepten dolayı gelmiştim kainaatın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair, UA beni biliyordu özgünlüğümün ne kadar güçlü ve önemli olduğunu da kapıyı açıp yavaşça sınıfa girdim. Tüm gözler üzerimdeydi bu çok fark edilir bişiy.
Tilki: "Bir zahmet olsun o kadar."
"sırası değil tilki!" diye geçirdim içimden Aizawa sensei beni bekliyordu tahtanın önüne geçtim dudaklarımı araladım." ben Akana 16 yaşındayım özgünlüğüm ruh çiçeği" herkes anlam veremeyerek bir derecede şaşırmıştı aralarında kurbağaya benzeyen bir kız vardı sessizce yanındaki pembe tenli bir kıza fısıldadı fısıldasa da duymuştum. "ruh çiçeği ne kero" hafifçe gülümsemiştim eğer kainat gerçekleşecekse iyi bir sınıfın içinde gibiyim bu sınıf her türlü fedakarlığı yapıcağına yüzde yüz eminim "Todoroki'nin yanına geç Akana" etrafıma baktığımda biri el kaldırmıştı onun yanına gidip sessizce oturdum. Melezdi saçlarının yarısı beyaz yarısı kırmızıydı gözlerinin biri mavi diğeri ise griydi garip ama içinde büyük bir acı ve birikmişti ve bunu soğukluğu ile ifade ediyordu...
Aizwa sensei bizi serbest bırakmış uyuyordu bende sınıfın hepsi ile tanışmıştım. Ve şuan ne mi ? yapıyorum. Resim çiziyorum.
İşte o an içime büyük bir korku düştü Ionyada'ki halkım.... Ailem...
lillya: "sana bişiy göstermeliyim Akana"
Şuan duyduğunuz kişi ruh bağların gardiyanlarından biri Lillya'ydı
"göster"
Bilincimin aniden kaybolmasıyla en son kafamın sert bir şekilde masaya vurduğumu hissettim.
kocaman bir boşluğun içindeydim. ard arda sıralanmış semboller savaşları bir bir gözümün önündeydi açıkçası şuan bedenimin ne halde olduğunu bilmiyordum bunları gördüğümde genelde çok farklı görünüyorum diye biliyorum. gözümden bir bir semboller geçti ve işte o sözcük çıktı
"SAVAŞ DAVULLARI ÇALACAK BÜYÜK BİR KAOSUN ORTASINDA ÖYLE BİR IŞIK ÇIKACAK Kİ İŞTE O ZAMAN YENİ BİR DEVRİMİN UYANIŞI OLUCAK!"....
Gözlerimi açmamla yere düşmem bir olmuştu sensei bana soran gözlerle bakıyordu ben ise dehşet içinde herkese bakıyordum... Çünkü bizi hiç iyi şeyler beklemiycekti Todoroki bana sanki her şeyi anlamış ve biliyormuş gibi bakıyordu şaşırmaktan ve korkmaktan daha çok "biz bunu başarıcak mıyız Akana" gibi bakıyordu
"Akana noldu?" dedi sensei ben ise titrek gözlerimle ona baktım. "Savaş....Yaklaşıyor sensei!" aizawa sensei bile endişelenmişti işte bizi cidden zorlayıcı günler ve haftalar bekliyordu herkes şaşkınlıkla bize bakıyordu.
"Ne savaşı akana? Sensei noluyor?" Momonun sorusu ile ikimizde afallamıştık kendimi toparlayıp konuşmaya çalıştım.
"Öncellikle benim buraya geliş amacım kahraman olmak için değildi"
hepsi bana şok olmuş gözlerle bakıyordu bu çok normal bişiydi
"o zaman ne için buradasın akana chan" Mİnanın sorusu ile ona döndüm.
"ben bu savaşın gerçekleşip gerçekleşmiyceğine dair kainatları öğrenip UA bildirmek için ve ayrıyetten onların istedikleri bnde olduğu için sizinlesavaşıcam"
"Ne yani biz şimdi"
urarakaya döndüm endişeli gözüküyordu
"evet doğru bildin sizinle birlikte savaşıcaz"
"peki kime karşı" dekuya döndüm gülümseyerek
"karanlık gölge ruhlara karşı" bir çoğu tırsmıştı hepsinin yznde belliydi bu bakugou rahattı
"O piç gölgelerin hepsini haklıycam"
"BU ÇOK ERKEKSİ BİR SAVAŞ OLUCAK" Kİrisima ve bakugou ortamı gaza vermeye çalışıyordu
"SONUNA KADAR SAVAŞICAZ DİMİ ÇOCUKLAR"Minanın neşeli sesi ile herkes neşelenmişti
"ONları haklıycazz" denki büyük bir motive ile bir elini yumruk yapıp heycanla konuşuyordu diğerleride ondan farksızdı hepsi birlikte "PLUS ULTRA" dedi anlamını bilmesem de Tek bir kişi hariç Todoroki Shoto sadece beni izliyordu...
Öncellikle Merhaba daha öncede bunun gibi şeyler yazdım ve içime en çok sinen bu olucak galiba karakterlimiz bambaşka bir serüven bekliyor olucakilk bölümden benden bu kadar herkese iyi akşamlar...<3
