Tageslicht/Hyunlix√

★11★

Uzun saçlı öğretmeninin gel komutuyla sınıfına girdi.

"Yeni arkadaşınız Hyunjin. Okulumuza yeni nakil oldu. Kendini tanıtmak ister misin Hyunjin?"

"Tabiki. Ben Hyunjin, Hwang Hyunjin. Seul'dan özel sebepler yüzünden geldim. Yani kısaca, kırdığım döktüğüm şeyleri düzeltmeye diyebiliriz."

"Hmm anladım. Boş bir yere oturabilirsin."

Uzun saçlı etrafa bakındı ve tanıdık bir yüzle karşılaşmıştı. Onun yanına adımladı ve boş sandalyede ki çantasını kucağına doğru attı. Çocuk ona kaşları çatarak bakmaya başlamıştı. Hyunjin ise gülümseyerek yanına oturdu.

"Uzun zamandır görüşmüyoruz Minho."

"Keşke görüşmeseydik."

"Neden? Geçmişimiz o kadar da kötü değildi."

"Kötü değil miydi? Her gün birbirimizi yiyorduk mal."

Uzun saçlı sessizce güldü. Ve masaya kolunu yasayarak Minho'ya baktı.

"Evet, o günler çok güzeldi. Ama artık o zorbalık işlerini felan bıraktım."

"Kendine inanıyor musun?"

"Tabiki de evet. Ya sen?"

"Bende bıraktım tamam."

Hyunjin yarım ağız sırıtı. Minho ile ortaokulda her zaman birbirini yerlerdi. İkisi kaç kere uzaklaştırma aldıklarını sayamamışlardı bile.

"Neden? Bıraktın peki?"

"Bu sene yeni birisiyle tanıştım. Acayip güzel biri. Beni öyle birisi sanmasını istemiyorum. O yüzden yani. Peki sen?"

"Geçen sene zorbalık yaptığım kişiye bu sene aşık olduğumu çok geç fark ettim. Okuldan ayrıldı ve bu okula geldi. Muhtemelen peşinden koşacağım."

Dudaklarını büzerek kafasını kolları arasına yasladı. Minho bu haline güldü.

"Hey siz ikiniz! Güzel kaynaştınız sanırım. Hemen dersi dinleyin."

İkili hocaya kıkırdadı ve tahtaya bakmaya başladılar.

"Senin aşık olduğuna inananamıyorum."

Minho Uzun saçlının kulağına fısıldadı. Hyunjin kaşlarını çatarak yanındaki çocuğa baktı. Minho onun haline gülüp tekrardan önüne döndü.

❦

U

zun saçlı Minho ile beraber kantine iniyorlardı. Geçtikleri koridordan fısıldaşmalar geliyordu. Kantine indiklerinde herkes ikiliye baktı.

"Niye bize bakıyorlar be?"

"Bunlara alışman lazım Jin."

Uzun saçlı ofladı ve kantinin içinde gözlerini gezdirmeye başladı. Kantinin en köşe kısmındaki masada sincap suratlı ile sarışınının oturdularını gördü. Felix ona bakıyordu. Göz göze geldiklerinde hemen gözlerini kaçırdı. Bununla Uzun saçlı gülümsedi. Minho'nun kolundan tutarak masaya ilerlemeye başladı.

"Hadi gel!"

"Hey hey dur!"

Minho Hyunjin'in çekişinden kurtulmak için hızlıca kolunu kendine çekti. Ama bununla birlikte Hyunjin Minho'nun göğsüne çarpmıştı. Böylece kantindeki fısıldaşmalar artmıştı.

"Aish seni! Ne bakıyonuz?!"

Uzun saçlı Minho'ya göğsünden ittirerek, kantindekilere bağırdı. Kafasını Sarışının oturduğu masaya çevirdiğinde Felix'in kafasını eğerek önündeki tostu yediğini gördü. Jisung ise kırgınca kendilerine bakıyordu.