2

45 3 0
                                    

Gözümü açtığımda sanki cennet gibiydim sonsuzlağa akan nehirler huzur verici civiltılar ormanın rengarek renkleri güneşin göz kamaştıran ışığı ama biz buraya nasıl gelmiştik ama tek bildiğim birşey vardı bu bir tesadüf değildi ondan hemen  diğerleride uyandığında  etrafı  kurcalamaya başladık ve ormanın bazı noktalarında semboller parlıyordu anahtarların üzerinde de semboller vardı sembolleri şöyleydi " bende olan üç anahtardaki semboller; ilk anahtar sonsuzluk, ikinci anahtar özgürlük, üçüncü anahtar yıdız ve arkadaşımda olan anahtar sembolleri dördüncü anahtar güç, beşinci anahtar kilit, altıncı anahtar gökkuşağı ve charliede olan anahtar sembolleri yedinci anahtar su, sekizinci anahatar güneş,  dokuzuncu anahtar ağaç." ormanı incelemeye devam ettik ormanın yarısı o kadar güzelki anlatamam ama ormanın diğer yarısı yanmış ve kül olmuş ve ormanın bizden neden yardım istediğini anladım ilk sembolleri cözmeye karar verdik çünkü ormanın durumu git gide kötüleşiyordu ve çığlıklarda artmıştı galiba yavaş yavaş sembolleri çözüyorduk ilk anahtar sonsuzluk yani nehirler, akar sular zamanın farkında olmadan süresiz akıp gidyor ikinci anahtar özgürlük yani hayellerimiz özgürce hayel kurabiliriz özgürlük hayel kumaya benzer üçüncü anahtar yıldız birçok uygarlıkta yıldız adalet anlamına gelir yani yıldız adaleti simgeler dörtüncü anahtar güç  yani herşeye rağmen ayakta durmak dayanmağı simgeler beşinci anahtar kilit yani güven, sır gizlilik anlamına gelir altıncı anahtar gökkuşağındaki renkler pembe renk cinsiyeti, kırmızı renk yaşamı, turuncu renk iyiliği, sarı renk güneş ışığını, yeşil renk doğayı, turkaz renk sanatı, nil mavisi ahengi ve mor ise canllığı temsil eder. yedinci anahtar su maddenin ilk hali  yani maddi cevher anlamı geliyor sekizinci anahtar güneş  yaşamı,  canlılığı ve enerjiyi simgeler dokuzuncu anahtar ağaç ölümsüzlüğün ve şansın bereketin sembolü sembollerim anlamı bunlardı ama bu anahtarlar hangi kapıyı bize açacaktılar veya hangi evrene aklımızda bin bir soru ile ormanı incelemeye başladık tabi üç kişi aynı yerde olunca vakit kaybediyorduk bizde ayrılmaya karar verdik ama hava kararmadan geri dönmemiz lazımdı çünkü ormanı daha tam olarak tanımıyorduk ben elimde üç anahtarla ormanın derinliklerine doğru yürüdüm herşey çok normaldı sonra sanki biri beni takip ediyormuş gibi ben arkamı dönünce ayak sesleri geliyordu tabi ben kormaya başlamıştım havada zaten kararmıştı geri döneyim derken bir çukura düştüm artık eskisinden dahada çok korkmaya başlamıştım çığlık atmaya başladım arkadaşlarımı telofon arıyordum ama açmadılar şarzım bitip telofonum aniden kapandı hiç kimse sesimi duymuyordu çukurdan kendim çıkmaya karar verdim ama yok her defasında geri düşüyordum ormadan çok tuhaf sesler geliyordu ve o sesler git gide bana yaklaşıordu bem o korkuyla yükseksesle "imdat"........... 

ORMAN'IN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin