06

90 7 8
                                    

SG

Taehyung'u uyutup arabanın arka koltuğuna yatırmıştım. Çok tatlı ve masum bir çocuktu. Ama garip davranıyordu. Eljah ve Ruts. Onlar kimdi?

Sorgulamadım. Kapıyı kapattım ve arabayı kitledim. Kaçmaya çalışabilirdi. O zaman onun klostrofobisi olduğunu bilmiyordum. Arabadan yavaşca uzaklaştım ve telefonumu çıkarıp patronum Jeon'u aradım. Rapor vermeliydim.

Jk- Alo.
Sg- Efendim. Taehyung'u aldım.
Jk- Bir sıkıntı çıkarmadın umarım.
Sg- Hayır efendim. Bir sorun çıkmadı. Taehyung çok uslu bir çocuk. Sıkıntı çıkarmadı.
Jk- Neredesiniz?
Sg- Dağlık yola geldik. Arabaya bindirdim. Şimdi yola çıkacağız.
Jk- Ta-

Bay Jeon, lafını bitirmeden arkadan bir çığlık koptu. Ne olduğunu görmek için arkamı döndüğümde gördüğüm sahne dehşet vericiydi. Taehyung, arabanın camını kırmıştı. Ama kolu boydan boya kesilmişti. Çığlık atarak koluna bakıyor ve ağlıyordu.

Telefonu kapatmayı unutmuş ve hemen cebime koyup koşarak Taehyung'un yanına gittim.

YAZAR

Jungkook, duyulan çığlık ile ne olduğunu anlamadı. Suga'nın "TAEHYUNG!" diye bağırması ile telaşlanmış ve "Suga! NE OLDU! HEY!" diye bağırdı. Hemen adamlarını çağırdı ve dağlık yola doğru yola çıkmasını söyledi. Telefonunu tekrar eline aldığında, aramanın devam ettiğini gördü ve dinlemeye başladı.

SG

Taehyung'un yanına koşarak gittim.
Çok fazla kanıyordu. Neredeyse kolundaki kaslar gözükecekti. Suratına baktım. O kadar kötüydü ki, bembeyaz olmuş gözleri yarı açık ağlıyordu. Ceketimi çıkardım ve koluna sardım. Ama işe yaramıyordu. Kan bardaktan boşalırcasına akıyordu.

Taehyung'un kafası tamamen arkaya gittiğinde vücudu arkaya doğru kaydı.
Hemen tuttum onu. Koluna daha fazla baskı uyguladım ve kucağıma alıp ön koltuğa oturdum. Koluna baskı uygularken arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım.
"Taehyung, uyan hadi. Lütfen."
"Uyurken çok çirkinsin. Uyanmalısın."
Kan koltuğun altında birikinti oluşturduğunu gördüğümde gözümden bir yaş aktı.
"Taehyung, yalvarırım aç gözlerini. Biliyorum hepsi benim suçum. Kapıyı kitlememeliydim. Özür dilerim. Hadi aç o güzel gözlerini."
Gaza basabildiğim kadar bastım ve sürmeye devam ettim.

JK

"Taehyung, uyan hadi. Lütfen."
"Uyurken çok çirkinsin. Uyanmalısın."
~burun çekme sesi~
"Taehyung, yalvarırım aç gözlerini. Biliyorum hepsi benim suçum. Kapıyı kitlememeliydim. Özür dilerim. Hadi aç o güzel gözlerini."

Duyduğum şeyler ile dahada korkmuş ve sinirlenmiştim. Suga'nın Taehyung'a böyle davranması sinirlerimi bozmuştu. Ama önemli olan o değil, Taehyung'du. Kan kaybı vardı.

"Çok kanıyor. Tanrım. Ne yapacağım. "

" Hayır, nabzı yavaşlıyor. TANRIM. TAEHYUNG. BIRAKMA BENİ!"

Duyduklarım ile dahada telaşlanmış ve koşarak evden çıkmıştım. Kapıyı açar açmaz arkasında adamlarımla beraber Suga, kucağında terleyen, titreyen ve kanaması olan bir Taehyung vardı.
" Geç içeri. Geç. Çabuk ol."
"Doktoru alın gelin. Depoda yaşıyor. Çabuk olun!"
Suga koşarak üst kata çıktı ve odama girip Taehyung'u yatırdı. Bende koşarak odaya çıktım. Ardından Doktor geldi müdahale etmeye başladı.

-----

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 04, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

IT BELONGS TO ME Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin