•7•

5 4 6
                                    

Merhaba! Okunma,vote ve yorum neden hiç yok? Moralimi 0'a indiriyor bunlar. Yinede sizi seviyorum.

Yazardan;

Bayan Kim sinirle çıktı evinden. Bayan Jeon'a bunları söyleyecekti! Oğluna takıntılı bir ibne olması onu kesiyordu sonuçta.

Bayan Kim, Jeon ailesinin evine gitti. Kapıyı çaldı önce şiddetli bir şekilde. Bayan Jeon gülümseyerek açtı kapıyı, içeri davet etti ardından. İki güzel kadın karşılıklı koltuklara yerleştiler. Bayan Kim ateş püskürterek söze daldı, "oğlunuz oğluma takıntılı bir ibne! Oğluma büyü yapıyor kesin! Ucubeleri hak edecek kadar düşmedi benim oğlum! Jeon ailesinin yüz karası bir çocuğun var Bayan jeon!".

Kaskatı kesildi Jeon'un annesi. Ne diyordu bu kadın? Hemen telefonundan 155'i aradı. Bu kadın delirmiş diye düşündü en başta. Bu gerçek olamazdı!

20 dakikalık bekleyişin ardından İki aileyide aldı o mavili beyazlı araba. Hava soğuktu. Ocak ayındalardı sonuçta. Yerler yağan minik yağmur damlaları yüzünden soğuktu. Araba sağa sola kayarak gidiyordu. İki kadın aralarında tartışırken önce oturan Bay Kim ve Bay jeon'da sinir ile soluyordu. Polis memuru ise arabayı zorla sürüyordu. Arabadaki sıkkın hava herşeyi açıklar oldu zaten.

Önce ince bir lastik kayma sesi geldi kulaklara. Ardından bir karartı. Ve araba uçurumdan aşağı...

Herkesin bilinci yavaş yavaş kapanıyordu.   Araba alev aldı. Ardından patladı. Görünürde bir sağlam kişi yoktu.

5 saat sonra
Jungkook'tan;

Kahvaltımı etmiş televizyonda geziniyordum. Çizgi filmler vardı. Dizi kanalları reklâmdaydı. O an haberden gelen isim ile televizyona odaklandım. "Bay ve Bayan Jeon"....

Ölmüşlerdi. Ölmüştü onlar... Artık yoklardı! Hepsi bitmişti! Biricik sevgilimin ailesi ile kendi ailem artık yoktu.

Gözümden ardı ardına boşandı o an yaşlar. Her gözyaşımda bir gülüş, her gülüşümde bir gözyaşı vardı o an.

Gece bitmişti o saat, artık güneş doğmuştu. Güneş Tae ve benim üzerime altın sarısı renkler ile doğuyordu!

Üzüntüm ile sevincim birleşmişti. Tanrım! Günün sonunda bipolar olacaktım. Gözyaşlarımı sildim elimin tersi ile. Hırkamı alıp dışarı çıktım.

Kafamı kaldırıp baktım masmavi gökyüzüne. Parlıyordu, hemde bir elmas gibi. Tüm acılarım göz kırptı bana yukarıan. Herşey rayına oturuyordu.

Dileklerim gerçek olmuştu.....

Taehyung'dan;
Telefonuma gelen haber bildirimi ile kendimi dışarıda buldum. Bitmişti herşey.

Bu sefer sevincim baskın geldi hüznüme. Ağlayamadım. Onlara acıyamadım yaptıklarından sonra!

Kafamı kaldırıp baktım mavi göklere. "Bitti" diye bir ses firar etti dudaklarımdan. Kurtulduk. Hayat bize bir tohum vermişti, ve biz o tohumu yeşertmeyi başarmıştık.

Yazardan;

O gün Jeon ve Kim sokağın bir köşesine oturdu. Sarıldılar... Ağladılar... Öptüler...

Herşey arkalarında kaldı.

"Biz bitmemişiz Tae" dedi tavşan dişli genç burnunu çekerek, " biz bitemeyiz sevgilim" dedi esmer çocuk sevgilisinin pembe dudaklarını öperken.

Mutlulardı. Dahada önemlisi beraberlerdi artık onlar. Önlerinde açık bir gelecek. Temiz bir su vardı. Artık o suya zehir katamayacaklardı.

Taehyung'dan;

Soğuk kaldırımdan kalkıp önce kook'un evine gidecektik. Artık bir ailemiz yoktu. Yıkılmıştı.

Biz yeni bir aile kuracaktık artık. Sıra bizdeydi.

Kook evinden kıyafetlerini aldı. Ben ise kapıda onu bekliyordum. Şuan sevinçten tırnaklarımı kemiriyordum. Mutluydum şuan. İlk defa hissediyordum kemiklerime kadar mutlu olduğumu.

Evime geçtik kook hazırlanınca.

Odama çıktık beraber. Yatağım iki kişilikti. Burası artık ikimizin odasıydı. Beraber uyuyacaktık. Beraber giyinecek, beraber yaşayacaktık.

Kıyafetlerini dolaba yerleştiren sevgilimin yanına gittim. Kendini kıyafetlere öyle bir kaptırmıştı ki dili hafif dışarıda, tavşan gözleri kocaman açıktı.

Yanına gidip arkasından sıkıca sarıldım. Kokusunu içime çektim derin derin. Boynunu öptüm usul usul. O ise kıyafetlerle uğraşıyordu.

Yerleştirme işine bende yardım ettim. Kısa sürede bitmişti. Yatağa uzandım yorulmuş gibi. Kook'ta yanıma uzandı. Kafasını göğsüme yasladı. Kulağı tam kalbimin üzerindeydi. Dinliyordu...

"şimdi için bir kere, geçmiş için iki kere", diyerekten kaldırdı kafasını. Gözleri dolu dolu konuştu dudaklarını büzerek,"neler atlattık, neler çektik... Tekrarı olsada izlesek, desek ne kadar çekmişiz. Tam üzülürken biri açsa o zamanki çekilenleri, dese bize "yeter artık, şimdi gülme vakti!" Dese!" .

Gözlerimiz doldu yavaşça. Yanağımdan süzülen bir damla yaşı sildim elimin tersi ile. Ardından hafif doğrulup güzelimin yaşlarını sildim. "Yeter artık, şimdi gülme vakti!" Dedim minik bir tebessüm ile. O da bana aynı sıcaklıktaki gülüşü ile karşılık verdi. Kafamı kaldırıp saate baktığımda 01.23'tü. Gece yarısı olmuştu bile.

Üzerimizde olan pijamalar ile yatağa girip kapattık gözlerimizi, "iyi geceler" dedi uykulu sesi ile. "Sonsuz geceler" dedim tebessüm ile...

HELLOO! bu bölümü yazarken ağlamadım tabiiki saçmalamayın!

Vote ve yorumu unutmayınn!<33

IG= taeggukk_1.23

AGAİNST THE LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin