Her zaman ki gibi Florya'da yapılan antrenman maçını izliyordum.
Durun, durun kendimi tanıtmayı unuttum. Hemen kendimi tanıtıyorum.
Ben Rümeysa Aslan, 27 yaşındayım, Galatasaray spor kulübünde yardımcı doktorluk ve bazı futbolcuların özel koçluğunu yapıyorum.
Kaldığımız yerden devam edelim o zaman.
Yanımda kulübün sağlıkçıları ve florya'da çalışan bir kaç temizlik görevlisi vardı. Beraber oturmuş antrenman maçını izliyorduk.
Bir anda Falcao'nun bacağını tutarak yere düştüğünü gördüm. Hemen onun yanına koştum.
Etrafı futbolcu arkadaşlarıyla dolmuştu, onların aralarından geçip Falcao'nun yanına ulaştım.
"Bacağının neresi ağrıyor?"
Bir anda gülmeye başladı. Etrafımdaki herkes (ben de dahil) şaşkınlıkla onu izliyorduk.
"Şaka yaptım." Bunu derken resmen anırıyordu.
Öfkeden gözüm dönmüştü.
"Sen bize şaka mı yaptın?"
"Evet."
Bunu demesiyle koluna sert bir yumruk atmam bir oldu. O sakatlandı diye benim kalbime insin beyefendi ise buna gülsün oldu canım başka.
"Offf ne yaptın sen ya?"
"Şaka yaptım." Bunu derken bu sefer gülen bendim, benimle beraber etrafımızdaki futbolcular da gülmeye başlamıştı. Bu sefer gülme sırası bizdeydi.
Ayağa kalktım ve elimi Falcao'ya uzattım. Demin yaptığım şakaya alınmış olacak ki yüzüme ters ters bakıp elimi ittirdi. Gerçekten bu hareketi beni çok üzmüştü. Ben sadece onun empati kurmasını istemiştim o ise beni kendisine düşman olarak görmüştü.
Yüzüm asık bir şekilde ayağa kalkıp demin ki yerime geçtim.
Antrenman bitene kadar orada oturup dikkatle futbolcuları izledik.
Antrenman arası verilmişti. Tüm futbolcular yemek salonuna geçti, biz ise soyunma odasının karşısındaki futbolcuların yemek odasının yarısı kadar olan odamıza girip çay içecektik ama bir sorunumuz vardı, bizim odadaki arıtmadan su gelmiyordu o yüzden aşağıya yani yemek odasına gidip su almamız lazımdı.
İhale her zaman ki gibi bana kalmıştı. Derin bir nefes aldım ve aşağıya indim.
Kapıyı tıklatıp içeriye girdim. Herkes bana bakıyordu, utanmıştım.
"Şey bizim odadaki arıtma bozulmuş da sizden biraz su almaya geldim."
Falcao bana hâla sinirliydi. Siniri gözlerinden okunuyordu.
"Tabi geç kızım." Dedi Fatih hoca sevecen bir sesle.
Hemen musluğun yanına gittim arıtmayı açtım. Bir sorunumuz vardı, buradaki arıtmadan da su gelmiyordu.
"Offf bu da çalışmıyor."
"Noldu kızım?" Dedi Fatih hoca.
"Hocam sizin arıtmada bozulmuş."
"Nasıl olur ya daha demin su geliyordu oradan." Dedi Selçuk abi.
"Selçuk abi yalan borcum mu var sana? Su gelmiyor işte gel sen de bak." Dedim biraz öfkelenerek.
Selçuk abi geldi oda su akmadığını görünce arkamız da kalan futbolculara kız doğru söylüyormuş der gibi baktı.
"Rahatsızlık verdiğim için üzgünüm. Hepinize iyi dinlenmeler." Diyip odadan çıktım.