Becca omzumu sıkarak Chris'i ve Scarlett'i içeri soktu. Joseph'in kameralara poz vermesini bitirmesini bekliyordum. Gözlerimiz buluşursa kıyamet kopacak gibi hissediyordum. Son pozunu verdiğini vücudunun duruş şeklinden ve mimiklerinden anladım. Kalbimin atış hızı delice hızlanırken nefesimin kesildiğini hissettim. Son nefesim gibi içime derin bir nefes çektiğimde straplez elbisemin sıkılığı ile göğüslerimin şiştiğini hissediyordum.
Merdiven basamaklarında olan gözleri bana döndüğünde kıyameti hissettim. Her hücreme yayılan sevinci hissettim. Mavi gözleri gözlerime değdiği anda tekrar hayata döndüğümü hissettim. Renkler,sesler daha anlamlı geliyordu. Joseph kalbime ve ruhuma hükmetmişti.
Merdivenleri hızla çıktı. Son defa yüzüme baktı,sadece başını salladı ve içeri girdi. O an ruhumun ellerimin arasından uçup gittiğini hissetmiştim. Tek bir hareketi ile beni göklere çıkaran adam,yine bir hareketi ile beni yerin 1000 kat altına sokuyordu. Kameraların beni çektiğini bilerek gülümsemeye devam ettim.
Topuklularımın ucunda dönüp kameraların sırtımı çekmesini sağladığımda hızla içeri girdim. 15 dakika sonra panel başlayacaktı ve ben Daniel,Danielle,Phoebe,Claire ve Charles ile konuşmamıştım bile.
Joseph'in nerede olduğunu anlamaya çalışarak etrafımı izleyerek röportaj alanına girdim. Panel burada yapılacaktı ve etrafımıza 20'den fazla kamera kurulmuştu. Önüme gelen sarı saçlarımı geri attım ve ileride Daniel ile konuşan Phoebe'a ilerledim. Benim boylarımda olan arkadaşıma arkadan sıkıca sarıldığımda Phoebe benim geldiğimi anlamış olmalıydı ki başımı yasladığım omzuna başını yasladı.
Daniel'a selam verdiğimde Daniel elindeki kahveyi sorarcasına kaldırdı.'' Kafeinden çok alkole ihtiyacım var. Bu geceyi sakince atlatmak imkansız gibi geliyor.'' 5 yıldır en yakın erkek arkadaşlarımdan biri olan adama rahatça hislerimi döktüm. Daniel,Joseph'e olan hislerimi anlamama çok yardımcı olmuştu.
Daniel kaşlarını çatarken sordu.''Joseph ile daha barışmadınız mı?''
Göz bebeklerimi yukarı kaldırıp kendimce hayır dedim.''2 haftadır konuşmadık bile. Az önce yanımdan geçip gitti.''
Daniel elini çıplak omzuma koydu.'' Halledersiniz. Hep hallettiniz.''
Yanımdan gelen, aşık olduğum İngiliz aksanı ile irkildim. Joseph bana bakmadan Daniel'a döndü. Eli Daniel'ın omzumda duran kolu üzerindeydi.'' Daniel,iki dakika yanıma gelebilir misin?''
Daniel başını sallayıp sessizce Joseph ile beraber yanımızdan uzaklaştığında kaşlarımı çatarak başımı Phoebe'un omzundan kaldırdım.'' Az önce ne oldu?''
Phoebe yüksek sesli bir kahkaha atarken ben Phoebe'un omuzlarından tutmuş,ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sonunda Phoebe sakinleştiğinde konuşmaya başladı. Kelimeleri bastıra bastıra söylerken halinden zevk almışa benziyordu.
''Seni kıskandı.Tanrım... Seni deli gibi kıskandı,Alina. Seni en yakın erkek arkadaşından kıskandı,hem de ufak bir temas yüzünden!''
Olanları yavaş yavaş kavrarken yüzümde bir tebessüm belirmişti.'' Hala beni seviyor mu?''
Phoebe omuzlarına koyduğum ellerimi tutup elleri arasına aldı.''Hala seni seviyor,sana aşık.''
Tebessümüm yerini neredeyse sesli bir gülüşe bıraktığında kalbimde açan çiçekleri hissediyordum. Hepsinin sebebi yine Joseph'ti. Ufak bir hareketiydi.
''Alina,Danielle! Hadi ikinizin bir pozunu alacağız.''
Yüzümden silinmeyen gülümseme ile Dan'in yanına gittim. Kısaca konuştuk ve sarıldık,fotoğraf çekimi yaptıktan sonra panel için yerlerimize yerleşmeye başladık. Her şey rüya gibiydi. Bulutların üstünde yürüyor gibiydim. Oksijen 2 haftanın sonunda ciğerlerime gerçekten doluyordu.
Joseph,ben,Daniel ve Phoebe en ön sırada oturuyorduk. Danielle,Claire,Riley ve Charles arkada oturuyordu. Burnuma dolan parfüm ile kendimi derin bir nefes almamak için zor tuttum.
Yıllardır bu koku her anımda yanıma olmuştu. Uykumda,arkadaşlarımla dışarı çıktığımda,aile yemeklerinde... Üstüme sinmişti. Burnumu Joseph'in boynuna yaslayarak uyumayı,bu kokuyu daha yakından almayı özlemiştim. Sadece arkadaşlarım olsa,durmam ve Joseph'in boynuna burnumu daldırabilirdim ama etrafta 30 kadar görevli vardı.
Son olarak Julie, Charles'ın yanına oturdu. Panel başlıyordu.
''Buraya The Originals'ın final sezonun Comic Con'u için geldik. Panel biraz erken başladı,bugün biraz duygusal olacak ama söz veriyorum ki iyi geçecek.''
''Sana güvenmiyorum. Bunları söylüyorsun ama gözlerin başka bir şeyi söylüyor.'' Herkes bunu onaylarken Joseph kolunu koltuğa atmış,çıplak sırtım ile doğrudan temasa girmişti. Sırtımı dikleştirirken bu temasın beni heyecanlandırdığını belli etmemem lazımdı. Bunu bilerek mi yapmışt? Sırtımdaki damarlardan geçen kanı bile hissediyordum. Tüylerim diken diken olmuştu.
Elinde soru kartlarını tutan Julie buna gülerken Joseph önüne dönmüştü. Julie kısa bir açılış yaptıktan sonra soruya geçti.
''Mikaelsonlar geçen sezon Hope için organize oldular. Onlar nereye gittiler ve ne yapıyorlar?''
Herkes kısaca düşünürken ben sakince cevapları bekliyordum. Bu konuda en fedakar davranan Laura olabilirdi ve bu konuda kavga çıkarmaya bile hazırdım. İlk olarak Daniel cevap verdi.
''Alexis Edmond,Güney Bronx'da piyano çalıp eğleniyor,muhtemelen güzel şekilde.'' Joseph araya girdi.'' Cinayet çılgınlığına dikkat etmeliyiz.''
Charles,Joseph ve Daniel'dan sonra lafa girdi.'' Rebekah ve Marcel,New York'ta. Şovlara gidip eğleniyorlar.''
Charles'ın sözünü bitirmesi ile ben girdim.'' Herkes mutlu. Peki neden tüm yük benim omuzlarımda?'' Julie'ye döndüm. '' İlk Tribrid olunca tüm işlerin bana kalacağını bilmiyordum!''
Herkes buna gülerken ben kameraya döndüm ve devam ettim.'' Elijah'ın aile çabasını resmen ben üstlendim ve bunu neden yaptım bilmiyorum bile!''
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONE NIGHT #Fanficstrkasım21 Kazananı
FanfictionThe Originals'ın 5. Sezon paneli. Laura Mikaelson'ın oyuncusu Alina Johansson ve Klaus Mikaelson'ın oyuncusu Joseph Morgan 2 hafta önce ettikleri kavga sonrasında, ilk defa panelinde karşılaşacaklar. Peki barışıp ilişkilerine devam edebilecekler mi...