0.4

43 3 1
                                    

Jungkook hala şoktaydı. Tae ona gökyüzüm demişti. Bu onun insagrama attığı fotoğrafının altındaki açıklamada yazan şeydi. 

~Gökyüzü bu gün ayrı bir güzel. Senin gibi.💙🤍~

Gözlerini ayırmadan kucağında oturduğu bedenin koyu kahverengiye bürünen irislerine baktı. Konuşmak istiyor fakat bir türlü konuşamıyordu.

¨T-Taehyung sen..sen ne zamandandır? Bu nasıl oldu? Ben çok özür dilerim fark edemedim gerçekten. Çok çok özür dilerim tae affet beni..¨

küçük içinde bulunduğu kızgınlığın da yoğunluğuyla ağlamaya başladı.

¨Sakin ol bebeğim. Sorun değil. Şu an yanımdasın, kucağımdasın.¨

küçük olan kafasını gömdüğü göğüsten uzaklaştı yerinde hafif hareket etmesi ile üstüne oturduğu bedenin inlemesi aynı anda oldu. Henüz hassas olduğundan kendini tutamayıp kucağına yerleşti büyük olanın. Tam uyluklarında oturuyordu şu an. Büyük olan gözlerini gezdirdi o çok sevdiği yüzde. 

¨Yanlış kararlar vermeni istemiyorum kook.¨

¨Ben de istemiyorum hyung fakat sanırım kurdunu çok az da olsa hissedebiliyorum ben de. Bu ne demek oluyor?¨

¨S-Sende mi hissediyorsun?¨

dedi alfa şaşkın bir sesle. Küçük olan hafif mırıltılarla kafasını salladı. 

¨Lavabodayken hesabındaki fotoğraflarına baktığımda içimi çok değişik bir his kapladı. Sanki yıllarca aradığım şeyi bulmuş gibi rahatladım. Bu, bu sanırım kaybettiğin çorabının tekini yatağın önüne düşürdüğünü görmek gibi bir histi.¨

Küçük olanın yaptığı komik benzetmeden sonra Alfa hafif kıkırdadı. Omeganın yüzünde bir anda bir yüz değişimi yaşandı ve büyük olan bunu fark etti.

¨Sorun ne bebeğim?¨

¨Gül. Gülüşün hyung. Çok derin, çok güzel. Daha önce görmedim hiç böyle anlamlı ve güzel  gülen. İçimde tam şuramda (elini karnına götürür) bir şeyler uçtuğunu hissettim. Ve biliyor musun, sanırım senin ağzın kare?¨ 

Dedikten hemen sonra büyük olan küçüğe baktı uzunca bir süre. Gözleri küçüğün dudağının altında her zaman tatlı bulduğu ben'e takıldı. Fark etti küçük olan

¨Hyung, şu an ne yaparsam yapayım beni pişman etmeyeceğini biliyorum.¨

dedikten hemen sonra büyük olanın dudaklarına yapıştı. Öpüşmüyorlardı. Zaten küçük olan da bilmiyordu öpüşmeyi. Sadece bekliyordu. Büyüğün onun üzerinde hakimiyet kurmasını bekliyordu. Öyle de oldu. Şoktan çıkan Alfa dudaklarını hareket ettirmeye ve hakimiyet kurmayı başlattı. Küçük elinde olmadan bir inlime kaçırdı ağzından. Ağzının açılmasını fırsat bilip dilini gönderdi içeri Alfa. Şimdi ıslak bir öpüşme başlatmıştı ve bu Omega için bardağı taşıran son damla olmuştu. Oturduğu kucaktan hafifçe yükselerek, tam kasıklarında oturdu büyük olanın. Çok kısa bir anlığına Alfa ile ayrıldılar. Alfa, omega'nın devam etmesini istiyor mu istemiyor mu anlamak için kısa bir anlığına göz gezdirdi yüzünde fakat omega'nın şişmiş dudaklarını, kaymış gözlerini ve hala istekle parlayan irislerini görünce 2 yıldır içinde tuttuğu aşkını tutamayıp

¨Sana aşığım jeon jungkook.¨

dedi. Küçük olan neye uğradığını şaşırdı. Bu karşılık bekleyen bir cümle değildi. Zaten söylendikten hemen sonra da büyük olan yerlerini değiştirmiş, küçüğünü altına almıştı. Dudakları birbirlerini deli gibi arzuluyordu. Küçük olan dayanamayıp, büyüğün alt dudağını dişledi. İşte bu da büyük olan için bardağı taşıran son damlaydı. Hemen Omegasının üstündeki tişörtü çıkardı. Gördükleri onu dumura uğradı. Bembeyaz teni, hafiften çizgileri çıkmış kaslı karnı, öpüşme ile aldığı zevkle sertleşmiş olan pembe göğüs uçları ile taehyung için tam bir tanrıydı.  Oraya yapacağı izleri düşündü Alfa. Kendi ısırık izlerini onun bembeyaz vücudunda taşıyacağını düşündükçe kurduna hakim olamıyordu. Üstüne eğildi tekrardan dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı ve bu ilerde yapacaklarının en masumuydu. Kafasını boynuna gömüp belirli noktaları öpmeye, ısırmaya, ısırdıkları yeri dili ile uyuşturmaya başladı. Kasıklarına doğru dili ile bir yol çizdi ve çizdiği yolu ısırıkları ile renklendirdi. Eşofmanın lastiğine geldi, jungkook ani bir hızla kalkıp

You are my DestinyWhere stories live. Discover now