Merhabaaa , ben bir kurgu yazmak istedim umarım beğenirsiniz . Aslında çoğu zaman aşiret konulu kitablar okuyodum ve bu kitaplardan kafamda bir şeyler kuruyodum bunu neden kitap haline getirmeyeyim dedim . Umarım beğenilir iyi okumalarrr .
İlkbahara yeni yeni giriş yapıyorduk hava artık erkenden aydınlanıyordu yani ben kalktığımda artık hava aydınlanıyordu . Okul için hazırlanmaya başladığımda annem yanıma gelmişti her sabah beni uyandırırdı ama bugün geç kalkmıştı .
"Günaydın annemm bugün geç uyandın ben erken uyandım ama yerlerimiz karıştı galiba . "
"Valla kızım ilk defa bu kadar derin uykum oldu bilirsin beni en ufak seste uyanırdım alarmı bile duymamışım . "
"Keşke bende uyanmasaydım okula gitmezdim "
"Pek okula gidiyor gibi değilsin kızım yasak değil mi okula serbest gitmeniz ."
"Bir şey olmaz anne ya bir günlük yaptım zaten ."
"Tamam kızım okula varınca beni ara merak etmeyeyim seni . "
"Tamam annecim hadi görüşürüzz . "
Annem kapıyı kapattıktan sonra merdivenlerden inerken kulaklığımı telefona takmıştım . İstanbul İlkbaharda ayrı bir güzeldi
Kulağıma en sevdiğim müzik gelince ayrı güzel oluyordu .
Nasıl başlarsa
Öyle bitermiş aşklar da
Yaşım başım olmadan
Bildiğim bir tek şey var...Daha şarkının ilk kısmı çalmadan iett gelmişti sanırım saatinde gelen ilk iett olarak tarihe geçmeliydi . Kapı açıldığında kartımı okutup boş yer var mı diye göz gezdirdiğimde bir yer vardı hızlıca cam kenarına geçmiştim ve hala şarkı çalıyordu ...
Üstüm başım altüst olmuşum
Bana verilen candan hesap sormuşum
Bir varmışım bir yokmuşum
Acı çekerek ölmek için doğmuşumÖmrümün en güzel yıllarında
Bir deli kara sevdaya tutulmuşum
Haberin yok mu zalim
Ben sen diye kalbimi mahvedip durmuşumAsla derdi olmayıp hep dertli şarkılar dinleyen ve kafasında dertli senaryolar kuran biriydim . Çok kez bu senaryoları Rabia'ya anlatmıştım ama gülüp geçiyordu aslında gülünecek senaryolardı.
45 dakikanın ardından okula vardığımda içimden şükür çekmiştim . Ne zaman biterdi ki İstanbul trafiği ?
Okulun girmeden telefonumu ve kulaklığımı çantama koymuştum tekrardan okulun kapısına yöneldiğimde Rabia'yı gördüm sabah sabah o kadar enerjik duruyodu ki bu enerjiye sahip olmak zordu .
Yanıma geldiğinde kocaman sarılmıştı aslında hep sarılıyodu Rabia en çok sarılmayı seviyodu .
"Karya sana da günaydın canımm ."
"He günaydın Rabia hadi okula geçelim artık . "
"Neye afalladın sen böyle ? "
"Şurda olan takım elbiseli adama takıldım ya baya resmi duruyo okul çevresinde ne işi var acaba . "
"Belki yeni gelen bir öğretmendir Karya hadi ya sınıfa gidelim artıkkk . "
"Hadi gidelim Rabia ."
Merdivenlerden çıkmak tam bir eziyetti bir de bu çantaları taşımak gerçekten bir eziyet ...
Sınıfa girdiğimde Tarığı görünce sırttım tam ensesine vurulacak gibi uyuyodu . Rabia yapacağımı anlamıştı ki sessize gülüyodu . Bir adım yaklaştığımda Tarığın ensesine istemeyerek de olsa sert bir tokat atmıştım .