Draco: lanet olası mantarlar!
Lyra: onlara iyi davran, hissedip duya biliyorlar
Lyra eğilerek kırmızı mantarı okşadı.
Draco: sende kimsin, gecenin bu saati burada gezmen ne kadar doğru?
Lyra: sende ne kadar doğruysa büyük ihtimal bende de o kadar.. ben Lyra, Lyra Black..
Draco: Draco Malfoy..
Lyra: Malfoy?
Draco: Black...?
Lyra kafasını sallayarak elini Malfoy'a uzattı.
Lyra: ilk tanışmamız hoş olmadı Malfoy.. telafi etmeme izin ver, Yıldızlı Tepe'de gecenin karanlığı ve yıldızların ışığı altında sana piknik vermeme ne dersin
Draco: beni öldürmeyeceğin ne malum.
Lyra: babam gibi cani olduğumu düşünmüyorum açıkçası
Draco: Sirius Black, hayatımda babamdan sonra tanıdığım en cani insan.
Lyra:*güler* çok haklısın ne kadar babam olsa bile sevdiğim söylenemez o yaşlı adamı
Draco: eh sevilmez biri işte, aynı yerde büyüdüklerine göre.
Lyra: herneyse, ben tepeye gidiyorum, gelmek istersen diye söylüyorum.
Lyra Draco'yu arkada bırakıp yoluna devam ediyordu.
Draco ise arkasından koşarak gelip ona yetişti.Draco: hey hey! Çok düşüncesizsin ya ölseydim
Lyra: Dramaya bağlama Malfoy alt tarafı bataklık.
Draco: merlin..
Tepeye ulaştıklarında Lyra elindeki lambayı yere koydu.
Derin bir nefes alıp kendini de yere attı..Lyra: *cüppesinin cebinden iki elma çıkardı.* Afiyet olsun
Draco: *güler* piknik huh.
Lyra: küçümseme Malfoy. Onları odamın bahçesine kendi ellerimle diktim.
Draco: odanın bahçesi mi var?
Lyra: ben bir Black'im ne bekliyordun çalışma masası mı.
Draco: sustum.
Lyra: ee senide bana karşı düşman gibi büyütüyorlar demek
Draco: sayılır, babamın sizi hergün kötüleme seansını çıkarsak evet.
Lyra: mükemmel!!!
Draco: babamın kötülemesimi?
Lyra: boşver Draco..
Draco: bekle anlamadım.
Lyra: biliyorum.
Draco: pekalaaa demek sende 16 yaşındasın.
Lyra: aynı yaştayız Draco.
Draco: doğru.
Saatler geçmişti. Sadece oturup tepenin baktığı manzarayı seyrediyorduk.
Draco'nun çimenler üzerine serilip uyumasını gördüğümde yüzüme büyük bir gülümseme yayıldı.
Gece saatin kaç olduğundan haberim yoktu. Ama babamın yokluğunu bu saate kadar farketmemesini umarak ayaklandım.
Draco'yu uyandırmam gerekti evet.
Ama yapacağım karşısında ne kadar minnettar olurdu diye düşünmeden edemedim.
Düşünceleri bir kenara koyup Draco'yu uyandırmaya çalıştım.Draco: hadi ama gecenin bir yarısı neden uyanmak zorundayım Merlin aşkına!!
Lyra: babanın gazabına uğramamak için bay Malfoy.
Draco gözlerini aralayıp olduğu mekanı anlamaya çalıştı.
Saalter önce buraya geldiği aklına geldiğine hızlıca ayaklandı.Draco: saatin kaç olduğunu bilmiyorum ama babam evde yokluğumu öğrenirse gerçekten iyi şeyler olmaz! Koş Lyra koş!
Beni arkada bırakıp koşmaya başladı.
Bu çocuğun akli dengesinin yerinde olduğunu sanmıyordum açıkçası.
Arkasından koşup ona yetişmeye çalışıyordum.Lyra: LANET OLSUN MALFOY BİRAZ YAVAŞLA!!!
Draco: CANIMA SUSAMADIM LYRA!
Lyra göz devirip koşmaya devam etti.
Lyra: HIZLI KOŞARSAN BATAKLIĞA BATMA ŞANSIN DAHA ÇOK OLU- işte başlıyoruz.
Draco: LYRA!!! YARDIM ET BATIYORUM!
Lyra: aptalsın Malfoy. Şu an seni çıkara bilecek durumda olduğumu sanıyorsan yanılıyorsun.
Draco: Merlin ölmek istemiyorum!!
Lyra cüppesini çıkarıp Draco'ya uzattı.
Lyra: sıkıca tut. Kendini bırakma.
Lyra Draco'yu çekiyordu.
Ne kadar işe yaradığı belirsizdi ama yapabildiği kadar çekmeye çalışıyordu.Lyra: neredeyse oldu Malfoy hadi!!!
Draco: Merlin şükürler olsun!!!!
Draco bataklıktan çıkmıştı ama heryeri çamur içindeydi.
Lyra: tanrım Draco... İğrenç gözüküyorsun.
Draco: gerçekten mi Lyra!
Lyra: herneyse, eğer gecikmek istemiyorsan diye diyorum. Hava açılmak üzere..
Draco gözlerini fal taşı gibi açıp adımlarını hızlandırdı.
Draco: sana minnettarlık bildirmek isterdim Lyra ama geç kaldığım bir nefret seansı var!!!
Draco arkasını dönüp minnetle gülümsedi.
Draco: seninle tanıştığıma sevindim Lyra!!
Bölüm sonu!
Evet ne kadar güzel bir bölüm bilmiyorum ama umarım zevk alırsınız!
Sizleri seviyorum, görüşürüz<33
YOU ARE READING
•Big War• Draco Malfoy imagines
Fanfiction❗FAMİLY İSSUES❗ -Hayır, hayır bana ondan uzak durmam gerektiğini söyleyemezsin! -Yapamam..