Episode 3

44 3 2
                                    


Lucius: Bay Malfoy..?

Draco: b-baba?

Lucius: sabahın tam olarak *cebindeki zincirli saati çıkarıp bakar* 7-si. Erkencimiydiniz siz yoksa gece yürüyüşüne mi çıkmıştınız..?

Narcissa: Lucius..-

Lucius: Yeter Cissy! Oğlunun bu tavırlarından bıktım usandım! Cezalısın Malfoy. Nereye gittiğini de akşam yemeğinden sonra sorgulayacağıma emin olabilirsin. Şimdi doğru bahçeye. Robert seni bekliyor. 10 gündür dersleri aksatıyorsun.

Draco bişey diyemeden kafasını aşağı doğru indirdi.
Korkudan rengi bembeyaz olmuştu fakat babası sert tepki göstermemişti. Çok beklemeden hızlı adımlarıyla bahçeye yöneldi.
Ağır zırhı üzerine takıp kaskı kafasına geçirdi. Sevmezdi dövüşmeyi ama babasının zoruylaydı herşey. Yapmalıydı.
Bir kaş saat çalışmadan sonra havanın soğukluğunu rağmen Draco ter içinde kaskı kafasından çıkarıp yere fırlattı.
Saçları nem nefes nefese Roberte baktı.

Draco: yeter bugünlük.

Draco tam anlamıyla sıkılmıştı. Kaçıp gitmek istiyordu bazen . Sonra gidecek bir yeri olmadığı aklına geliyordu.
Zordu bu hayat onun için. Ama katlanmaktan başka bir şansı yoktu.
Yine geceyi bekleyecekti, belki yeniden karşılaşırdı Lyra ile. Aslında çok hoşuna gitmişti onunla geçirdiği zaman. Babasının anlattığı gibi biri değildi. Zaten ne zaman doğru düzgün konuşurdu ki bu adam Merlin aşkına..

Lyra*

Eve zorla yetişmiştim. Birileri farketmeden odama çıkmak istiyordum bir an önce. İçeri girmezden önce evi kontrol ettim. Görünürde birileri yoktu. Hayret neredeydiler acaba.
Düşünerek odama çıkarken annem ve babamın şehir dışında bir törene gittikleri ve erkenden çıkmaları gerektiğini hatırladım. Çok rahatlamış bir şekilde odama çıkıp kendimi yatağa attım. Kısa sürede uyumuştum. Uzun bir geceydi fakat çokta eğlenceliydi. Babamın anlattığı iğrenç şeyler yoktu sanki Dracoda. Oda benim gibi böyle fikirlere maruz kalmıştı sadece. Belki de iyi arkadaş ola bilirdik kim bilir..

Uyandığımda saat akşam altıya geliyordu. Merlinin sakalı adına gerçekten 10 saat uyumuştum. Yerimden kalktım aynada dağılmış görüntüme baktım. Kıvırcık olan saçlarımı ellerimle düzelttim ve yüzüme gelmemesi için topladım.
Aşağı inip bayan Grace'e yemek için sadece bir sandviç hazırlamasını rica ettim. 
Yemek yerken beynimde yapacaklarımı planlıyordum ama günün yarısı zaten gitmişti.
Geceyi beklemeğe karar verdim ve yemeğimi yiyip bayan Grace'e teşekkür ettim.

Gece saat 12 sularıydı. Babamlar daha eve gelmemişti. Gece yolculuklarını sevmezlerdi. Büyük bir ihtimal şehirde kalıp yarın sabah dönerlerdi. Her zaman yaptığım gibi etrafı aydınlatacak olan gaz lambamı yaktım ve ormana doğru yola çıktım. Tepeye geldiğimde yine oranın mükemmel görüntüsüyle düşüncelere daldım. Yapraklardan çıkan ses gitgide artıyordu. Arkama baktım ama kimse yoktu. Umursamadım açıkçası. Yanımda birinin oturduğunu fark edince kafamı çevirdim.

Draco: yine burdasın..

Lyra: her gece gelirim sana özel bir şey değil..

Draco kafasını sallayıp yıldızlara doğru baktı.

Draco: çok güzeller. Biliyormusun bazen düşünüyorum da.. acaba onlara ulaşabilirmiyiz..?

Lyra gülerek kafasını çevirdi.

Lyra: seni şapşal. Kilometrelerce uzaktaki bir gök cismine yaklaşmamız için hala yeterli icatlar ve buluşlar yapılmadı. Yani bugün için hayır. Ama belki asırlar sonra gerçekten o güzellikleri görmek için birşeyler yaparlar..

Draco: göremeyeceğim için üzülüyorum..

Lyra gülümsedi ve önüne döndü
Çok güzel gülüyordu.  Lyra'yı size nasıl tasvir edebilirim bilmiyorum. Ama kumral kıvırcık uzun saçları vardı. Çilleri  burnunun üzerini kaplamış yanakları bazen kızarıyordu. Yeşil ve ela karışığı gözleri ve uzun kiprikleri vardı. Burnu küçük ve dik, dudakları ise doğal pembeliği ve dolgunluğu ile büyülüyordu insanı..
Blackların pek önemsenecek tarafları yoktu fakat çok güzel ve asi insanlardı.
Lyra da onlardan biriydi. Ama onlardan farklı olarak o gerçekten iyi niyetliydi.

Lyra: baksana o kadar da kötü değilsin aslında. Yani dünde söylemiştim ama bir Malfoy için fazla iyisin. Bazen şüphelenmiyor değilim acaba bana pusu mu kurmuşlar diye "güldü"

Draco: hadi ama o kadar da değil. Soyumla övunmem ama bir Malfoy asla düşmanına pusu kurmaz. Kurnazlığı ile yakalar avını. Hırsla girdiği her yoldan başarıyla çıkar. Bilmem anlatabildim mi.

Lyra: bu övünmediğin halinse övündüğün halini gerçekten merak ediyorum Malfoy..

Gece devam ediyordu. Eğleniyorlardı ve önyargıları tamamile yok olmuştu.
Lucius ve Siriusun bunu pek hoş karşılamayacakları kesindi.. fakat çocukların pek umrundaymış gibi gözükmüyordu.


Bölüm sonuuu

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 20, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

•Big War• Draco Malfoy imaginesWhere stories live. Discover now