683 54 9
                                    

Nil: slm

dünyanın en sıkıcı maçına gittik diyebilir miyiz?

bence diyebiliriz

Oğuz: kızım bak

Allah aşkına uğraşma benimle

zaten sinirlerim tepemde bir de seni çekemem

Nil: kirici.

Oğuz: yazma

Nil: kötü gününde yanında olmayacaksam niye arkadaşız Oğuz?

allah allah yani

Oğuz: BEN OĞUZ DEĞİLİM DİYORUM

Nil: of Oğuz sıkmadı mı cidden?

Oğuz: fazlasıyla sıktı evet

bekle şimdi

Nil: ???

Oğuz kişisinden gelen görüntülü arama...

"Ay, sabır!"

Yayıldığım kanepeden doğrulmaya tenezzül etmeden telefonun ekranında beliren aramayı cevapladım. Başlayalım bakalım Oğuz Bey...

İlk başta ekranda yüzü belirmeyince yerimden hafifçe kalktım.

"Yüzünü mü gizliyorsun Oğuz?" Kahkaha atarak sorduğum soruyla ekran birdenbire aydınlandı ve ortaya tanıdık gelen fakat kesinlikle tanımadığım bir yüz çıktı.

"Aynen bacım, Oğuz."

Bu kim ayol?

Yakışıklıymış... Neyse.

"Kimsin bilmiyorum ama telefonu Oğuz'a vermeni rica edeceğim güzel kardeşim."

"Cengiz Ünder, milli futbolcu, memnun olmadım ve aramayı bitirdikten sonra engelleyeceğim. İyi sabrettim." Kendi kendine söylediği son cümleye göz devirip zihnimdeki 'Ya mesaj attığım kişi cidden Oğuz değilse?' sorusunu susturmaya çalıştım.

"Sen bana bir yerden tanıdık geldin de neyse... Oğuz'un oda arkadaşı mıydın acaba? Oğuz nerede?"

Sabır dilercesine nefes verip aramızda ekran yokmuş gibi sinirli bir bakış attı kameraya. Maşallah diyelim.

Bir anda kamerası kapanınca sessiz kalıp konuşmasını bekledim karşımdaki yabancının.

"Instagram bildirimlerine baksana sen bir."

Dediğini yapıp hesabıma girdiğimde yeni bir takipçim olduğunu fark ettim.

Cengiz Ünder.

He, ciddiymiş.

Hesabı mavi tikliymiş.

Milli futbolcuymuş.

"Ayy, sen topçuymuşsun harbiden!" Seri hareketlerle rehberime girip Oğuz olarak kabul ettiğim numaranın son hanesini kontrol ettim.

Evet, sevdiklerimin numalararını ezberliyordum. Çok mu garip?

"Oğuz'un numarası değil ki bu!"

Galip gelmiş bir havayla gülüp sinirle karışık bir şekilde kafasını salladı.

"Hesabını bulmak kolaydı, anlama kapasiten varmış çok şükür bunu anladık. Biraz geç oldu yalnız. Hak ettin bir engeli."

Hocam, ben salak mıyım ya?

Aniden kırmızı butona tıklayıp aramayı yüzüne kapattığımda telefonu kilitleyip önüme bıraktım ve bir süre duvarımı inceledim.

Hocam, ben harbi salağım ya.

Neredeyse iki haftadır yazıp darladığım kişi Oğuz değildi, üstüne bir de tanınmış biriydi!

Bunun bir de Oğuz'un gönlünü alma kısmı vardı. Hâlâ yüzüme bakmama sebebi benim ona yazdığımı sanıp aslından yazmıyor olmammış demek.

Mental sağlık durumumu sorgulamayı bırakıp Whatsapp'a girdim ve hâlâ 'Oğuz' olarak kayıtlı olan numaraya tıkladım.

Rezilsin Nil... Çok rezilsin.

En azından mesaj atıp rezilliğimi biraz kapatmaya çalışmalıyım gibi hissediyordum.

Bunu yazmam kesinlikle etkili olmayacaktı, biliyordum.

Yine de yazdım.

Nil: kusura bakmayın, yanlış numara.

Oğuz kişisi engellendi.

sorry, wrong number | cengiz ünderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin