tutku +18

27 6 0
                                    

20. Bölüm •

Ben sana neden kıyamıyorum be adam...
Öylece ellerimi tutmuş yüzüme bakıyordu pişman olduğu belliydi.
Zaten onun bir suçu yokki belki arkadaşlarının yanına gitmemesi gerekirdi doğru ama gitmiş işte hem bilerek içmemişki o zıkkımı...

O böyle pişman pişman yüzüme bakarken ben nasıl arkamı dönüpte giderdim şimdi?
Insanlar 2. Şansı hak etmezler ama bu onun suçu değil buna eminim..
Hiçbirşey demeden gözlerine baktım..
Öyle masumduki affetmezsem yıkılırmış gibi duruyordu...
Birşey demeden boynuna atladım sıkıca sarıldım anlamıştı ki affettiğimi kalbime söz geçiremediğimi oda doladı kollarını belime...

Ne kadar süre öyle kaldık bilmiyorum..
Gözlerimden yaşlar gelmişti..
belliki 3 günün acısını çıkarıyorduk...
Belimden ellerini çekti gözleri yaşarmıştı onunda öyle uzun uzun yüzüme baktı...
Iki elimi tutup
Seni seviyorum diye fısıldadı.
Eğilip alnıma bir öpücük kondurdu..

Gökay;
Haydi soğudu hava arabaya binelim.
Sarhoşluğunda verdiği etkiyle yerimden kalkıp gökayın kapısı açtım daha ne olduğunu anlamadan eğilip koltuğu ittirdim ve bacaklarımı açıp yüzümüz birbirine bakacak şekilde üzerine oturdum..
Kemeri bağlı olduğundan kalkamamıştıda..
Boynuna öpücükler bıraktım..
Huylanıyor gibiydi
Aniden gökay dedim
-hı
Böyle uyusakmı?
- sen uyuyabilirsinde ben uyuyabilirmiyim bilmem..
- yaa ne olcak uyusan saçmalıyordum kesin ama umrumda değildi...

Arabada geçen saatler sonunda ormanlık alana girdik, böyle yerlerden hep korkmuştum. Nereye gittiğimize dair hiçbir fikrim yoktu...
Arabanın birden yolun ortasında durması ile korkum ikiye katlandı.

"Ne oldu?"

Sesimi gizlemekte hiç iyi değildim, korkmuştum işte

"Korkma, ben bir inip bakayım"

Tam ineceği sırada kolunu tuttum.
"Dur inme"

"Sorun yok, bakıp geleceğim" "Bende geleyim lütfen" "almila"

Başını iki yana sallayıp gülümsedi.

"Dünyanın öbür ucuna gitmiyorum, iki dakika bakıp geleceğim"
"Olsun yinede gelmek istiyorum"

Gözlerini havaya kaldırıp indirdi.
"Iyi hadi montunu giyde gel"
mont giymek istemiyordum.
En fazla kaç dakika sürebilirdiki....

Pufff

Saatlerdir arabayla uğraşıyordu, saçmalık.
Bu dağın başında bu saatte bulunursan bu olur işte.
.
"Arabaya geç hasta olacaksın"

"Hayır" "
Almila!"

"Yardım çağırsak, başka türlü olacağı yok çünkü"

Hava çoktan kararmıştı, burada kurda kuşa yem olacaktık.

"Yok olmuyor, arabadan telefonumu getirebilir misin?"

Dediğini hızla yapıp telefonu ona uzattım, yumruğunu arabaya geçirince bir kaç adım geriledim.

"Siktir şarjı bitmiş"

Belki de ilk kez onu öyle görmüştüm ve anladığım kadarıyla daha çok şey görecektim.

Bakışları beni bulduğunda arkasını dönüp ellerini saçlarına daldırdı.

ilk kalp ağrım +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin