"Bang Christopher, tehlikeli sularda yüzüyorsun.."

907 93 164
                                    

Bu bölümde biraz yakınlaşma var :)

Rahatsız olursanız lütfen söyleyin, düzenlerim hemen.

Bir de ficte smut ister misiniz? Ben size bağlıyım da mdhueıwpslkj

Rahatsız olursanız lütfen ama lütfen söyleyin, sizi rahatsız etmek istemem.. <33

Ficte istediğiniz bir olay, "şu olsa çok güzel olur" dediğiniz şeyler varsa söyleyebilirsiniz, eklemeye çalışırım, söz

İyi okumalar~

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ya diyorum ki sapım! Diyorum ki çocuk güzel!"

San Felix'i ikna etmeye çalışırken Hyunjin ve Chan sınıflarında oturuyordu. Hyunjin elini ağzından çekti ve sonunda tırnağını yemeyi bıraktı.

"Ben açılacağım."

Chan anlamamışçasına baktı ona.

"Ne?"

"Baya, gideceğim ve Felix'e ona aşık olduğumu söyleyeceğim."

"Hyun sen yüret falan mı yedin kahvaltıda?"

Saçlarını karıştırdı.

"Yok, hyung olmuyor bu böyle, uzaktan nereye kadar?"

Chan bir süre düşündü.

"Bunu söyleyeceğim asla aklıma gelmezdi ama hyung, sanırım Jisung'a ihtiyacımız var."

Bu cümleyle Hyunjin'e döndü, düşünmeyi kesip.

"Haklı olabilirsin, haydi gidip bulalım şu sincabı."

Hyunjin kalkarken sırıttı.

"Bence kedi kovalıyor."

Chan buna güldü. Jisung'un olabileceği en muhtemel yere baktılar: kantin.

Hyunjin haklı çıkmıştı.

"Demedim mi ben?"

Jisung bir masaya oturmuş, patates cipslerini sadece ketçaba batırıp ağzına atıyordu, gözleri üç masa çaprazında oturan Minho'daydı. Yanakları şişmişti çünkü ağzındakini daha çiğnemeye başlamadan öteki cipsi tıkıştırıyordu ağzına. Chan 'deli çocuk' diye düşündü. 

Yanına oturdular ama Jisung hiç oralı değildi.

"Hayır, üzgünüm Nancy, bu sefer değil."

Chan elini salladı.

"Heeey, ne Nancy'si? Benim Chris!"

Hyunjin cipslerden birini mayoneze batırdı ve tek ısırıkta ağzına attı.

"Ne oldu, hani kedilere alerjin vardı lan?"

Jisung sinirle ağzındakileri çiğnemeye başladı. Uzun süre çiğnedi, en sonunda bağırdı.

"Niye bitmiyor bu siktiğimin cipsi! İkidir çiğniyorum ağzım hala dolu amına koyayım!"

Chan su şişesinin kapağını açtı ve Jisung'un ağzına yaklaştırdı.

"Çünkü çocuğu yedin, doydun artık. Miden almıyor."

Jisung suyundan içmeden önce konuştu.

"Ne alaka ya? Ben.. Oturduğu masaya bakıyordum. Çok güzel değil mi? Ölçüleri falan, rengi de ayrı hoş gibi. Haksız mıyım hyung?"

Hyunjin 'yazık' dercesine baktı Jisung'a. Ardından acımasızca konuştu.

"Kantindeki tüm masalar aynı."

Why Not? ≭ HyunchanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin