"Seni seviyoruz."

869 104 69
                                    

Felix koşarak ayrıldığında Hyunjin ağacın arkasına baktı. Gördüğü genç telefonuna bakıyordu. Hyunjin koşarak onun yanına gitti ve telefonu çekip aldı.

"Bu da neyin nesi?!"

Fotoğrafı gören Hyunjin sinirle çocuğa döndü. Bir süre bakıştılar ve telefondan resmi sildi Hyun.

"Bir daha, karşıma çıkma. Seni çok kötü yaparım. Defol şimdi."

Çocuk koşarak oradan ayrıldığında Hyunjin okula girdi. Chan'a anlatması gerekiyordu.

"Chris!"

Kantinden çıkan Chan'a seslendi.

"Efendim Hyunjin?"

Hyunjin onun kolundan tuttu ve koşarak bahçeye götürdü.

"Konuşmamız lazım. Felix'i öptüm."

"Ne yaptın ne yaptın?"

Hyunjin derin bir nefes aldı.

"Dayanamadım ve onu öptüm. Üzgünüm. Ama bu böyle olmaz. İkimizin sevgili olduğunu düşünüyor, zaten öyleyiz ama onu kaybediyoruz. Bugün okul çıkışı açılalım diyorum. Nasıl fikir?"

Chan gözlerini kırpıştırdı.

"Bir saniye, neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Baştan anlat şunu. Ama lütfen, tane tane."

Hyunjin daha detaylı bir şekilde olanları anlattığında bu Chan'ın da aklına yatmıştı.

"Ne olacaksa olsun, yapalım gitsin!"

Son derse kadar heyecandan ölmek üzerelerdi. Son ders bittiğinde Chan koşarak Felix'in yanına gitti.

"Yongbok. Bugün sen, ben ve Hyunjin bir şeyler içmeye gidelim mi?"

Felix Hyunjin ismini duyunca terleyen ellerini pantolonuna sildi.

"Üzgünüm Chri-"

Chan onun koluna girdi ve onu sürüklemeye başladı.

"Haydi ama Lixie!"

San ve Changbin sırıtıyordu. Jisung ise 'mal bunlar' bakışıyla izliyordu onları.

"Peki, tamam."

^^

"Ne istersiniz efendim?"

"Ben, cheesecake ve kahve."

Hyunjin ellerini birleştirdi ve garsona döndü.

"Buzlu americano, latte mono."

Felix ise biraz durdu ve ardından konuştu.

"Mocha ve kapkek, lütfen. Çikolatalı olsun."

Garson başını salladı ve gitti.

"Ee, nasılsınız?"

Felix'in gülerek sorduğu soruya ilk cevap veren Chan oldu.

"İyiyim, sen?"

"Bende iyiyim."

Felix ve Hyunjin'in aynı anda konuşmasına güldü Chan.

"Bu garip..."

Siparişleri geldiğinde mırıldandı Felix. Bu garipti.

"Felix, direkt konuya girmek istiyorum. Uhm, ben, seni seviyorum. Yani başka anlamda, aşk anlamında."

Chan'a döndü Felix, ardından Hyunjin'e. Kafasi karışmıştı.

"Sen ve Hyunjin, ikiniz de bana aşıksınız."

Hyunjin içeceğinden birkaç yudum aldı.

"Bizimle denemek ister misin?"

Felix kaşlarını çattı.

"Anlayamadım?"

"Yani, Chan ve benimle sevgili olmak ister misin?"

"İkinizle mi? Aynı anda mı?"

Chan başını salladı.

"Saçmalamayın, zaten eşcinseller garipseniyor, bir de üç kişi sevgili mi olacağız?"

Hyunjin omuz silkti.

"İyi de neden olmasın?"

Felix başını olumsuz anlamda salladı.

"Bu bir şaka değil mi? Kamera şakası? Hani nerede kamera, el sallayalım."

Chan güldü.

"Biz gayet ciddiydik aslında. Seni seviyoruz."

Felix kalakalmıştı. Hayatında ilk defa böyle bir şeye şahit oluyordu. Bu ona çok ama çok saçma geliyordu.

"Bak, sana illa bize aşık ol demiyoruz, bence sadece denemeliyiz. Ha ne dersin?"

Felix başını kaşıdı.

"Ama.. İnsanlar bize iğrenç davranırlar."

"Sanki eskiden harika davranıyorlardı da."

"Bunu düşünmem lazım. Biraz vakit verir misiniz?"

Chris gülümsedi.

"Tabii ki de güzelim. Kararını merakla bekliyor olacağız."

^^

Cok cok cok acwmice yazilmis gibi hissediyorum ki zaten oyle. Suna hemen final yapmak istiyorum yemin ederim hyunchanlix'e yb yazmis miydim diye kafayi siyirmak uzereyim

Neyse neyse

Bu ficin bu kadar buyuyecegini hic tahmin etmemistim, cok tesekkur ederim ♡

Cok cok cok tesekkur ederim cok mutluyum sayenizde ♡♡

Sizleri cok seviyorum cok ama cok seviyorum 💜💚💙

Sınır: 90 oy, 60 yorum

2022 güncelleme: berbat bir fic. kesinlikle iğrenç, fazlasıyla mantık hatası var.

Why Not? ≭ HyunchanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin