"Paranı bize ver, sarışın velet." Armin, korkuyla geriye doğru çekildi. Kendini koruyabilecek kadar güçlü değildi ve bu yüzden bu zorbalara karşı asla karşı koyamıyordu. Parası ona lazımdı, okuldan istenilen kitabı alabilmek için bunca zamandır para biriktiriyordu.
"Lütfen beni rahat bırakın." dedi Armin sesi titreyerek. Zorba çocuklar, Armin'in söylediğinin aksine üstüne doğru gelmeye devam ediyorlardı. Armin, kalbinin hızlı bir şekilde atmasına engel olamıyor ve titriyordu. Dolan gözleri ile çocuklara baktı.
"Ne o, şimdi de ağlayacak mısın?" dedi ve sesli bir şekilde güldü. Gülmeye devam ederken Armin yere doğru çöküp elleriyle yüzünü kapattı. "Sen kendine erkek mi diyorsun?" Gülme seslerini net bir şekilde işitebiliyordu. Gözlerinden akan yaşları hissettiğinde bu kadar zayıf olduğu için kendinden nefret etti.
Gülme seslerinin yanında kendisine tanıdık gelmeyen sesi işittiğinde ellerini yüzünden çekip sesin sahibine baktı. Zorba çocukların yanında dalgalı ve kumral olan saçlara sahip, yeşil gözleri olan ve kendisinden biraz uzun bir kız vardı.
"Size kendisini rahat bırakmanızı söyledi." dedi sakin bir ses tonuyla ve elini sarışın çocuğa doğru uzattı. Armin kendisine doğru uzatılan eli tereddütle tuttu ve ayağa kalktı. Kız, ciddi ifadesini değiştirmeyerek Armin'i oradan uzaklaştırmaya çalıştı. Ama zorbalardan biri kızın kolundan tuttu ve ağzını yayarak konuştu.
"O gidebilir ama sen neden biraz daha kalmıyorsun?" Elini kolundan çekip kızın arka tarafına götüreceği sırada kız, zorbanın iğrenç eli oraya ulaşmadan onun kolunu tuttu ve ters yöne doğru çevirmeye başladı. Bu zorba, acı içinde kıvranmaya başlarken diğer arkadaşları hemen bir hamle yapmak için hazırlanmışlardı.
Genç kızın bu 3 zorbaya karşı dövüşmesi zordu Armin'e göre. O da bir şey yapmalıydı. Bu zayıf bedeni bir kez dahi olsa bir işe yaramalıydı.
Korka korka bir hamle yapacağı sırada genç kızın çoktan kendini kurtardığını gördüğünde şok olmuştu.
Diğer zorba geleceği sırada genç kız o zorbanın karnına doğru tekme atmış ve tuttuğu kolu bırakıp onun yüzüne doğru yumruk atmıştı. 3. zorba da geleceği sırada Armin'in elinden tutup koşmaya başlamıştı. "Hadi, hızlı ol!" Armin'le beraber koşarken zorbalar da peşlerinden geliyorlardı.
Armin az önceki olayların şokunu atlamamış ve bu durum yüzüne yansımıştı. Şaşkın şaşkın bakarken genç kız ona seslenmişti. "Şöyle bakmayı kes ve sakinleş!" kızın emir gibi olan cümlelerini duyduğunda Armin kendine gelmeye çalışmış ve koşmaya devam etmişti.
Yorulduklarını hissetmişlerdi ve bu yüzden durmaları gerekiyordu. Genç kız, arkasına doğru baktı ve adamların hâlâ peşlerinden geldiğini gördü. Armin ise onlardan kurtulabilmek için bir yol düşünüyordu.
Boş, ıssız ve sonu olan bir sokak arasını gördüğünde Armin'i oraya doğru sürüklemişti. Armin ise genç kızın bu yaptığı şeye şaşırarak "Buraya gelirlerse kaçamayız!" dedi endişeli bir sesle. Kız, Armin'in bu söylediğine oflayarak "Sen her zaman en kötü şeyi mi düşünürsün?" diye sormuştu. Armin bir şey söyleyeceği sırada bir duvarın arkasına geçip fazla ses çıkmaması için hem kendi ağzını hem de Armin'in ağzını kapatmıştı elleriyle. Armin şaşırarak dudaklarının üstünde bulunan kızın eline doğru bakmıştı. Kız, Armin'in bu bakışlarına göz devirmişti.
Nefeslerini tutmuş, orada beklerken kendilerine tanıdık bir ses duymuşlardı. "Onları nasıl gözden kaçırdık!" diye konuştu adamlardan biri. Armin korkuyla gözlerini fal taşı gibi açtı. Kız ise ona sakin olmasını işaret etmişti.
Armin, kendisinden tekrardan nefret etmişti. Hiçbir işe yaramadığı gibi bir de bu kızın başını belaya sokmuştu.
Git gide azalan seslerden sonra kız ellerini Armin'in dudaklarından üstünden hem de kendi dudaklarının üstünden çekip derin bir nefes almıştı. Armin de nefesini kontrol altına almaya çalışıyordu. Çok korkmuştu. Okuldakiler ona zorbalık yapıp hakaret eder ve parasını isterdi ama onları görmezden gelirdi. Hiç kimse bu kadar ileriye gitmemişti
"Bir daha böyle bir olay olduğunda yanında ben olmayabilirim. Böyle çok fazla iğrenç insan var. Kendini korumayı öğrenmelisin." dedi kız bir yandan nefes almaya devam ederken. Armin samimi bir şekilde gülümseyerek "Beni kurtardığın için..." saygıyla eğildi ve sözlerine devam etti. "Teşekkür ederim." demişti. Kız, onun gülümsemesine karşılık gülümsemişti.
"Teşekküre gerek yok." demiş ve genç kız oradan uzaklaşacakken Armin ona durmasını söylemişti. Genç kız ona doğru döndüğünde Armin yanaklarının kızarmasına engel olamamıştı. "Adın ne?" diye sordu utançla. Kız, onun bu sorusuna şaşırmıştı.
"Boş ver, ismim önemli değil." demiş ve Armin'in bir şey söylemesine izin vermeden oradan ayrılmıştı. Giderken içinden kendine küfürler sayıyordu. Şeytanların tohumlarından olduğuna inandığı insanlardan birini kurtarmış, üstelik onu kurtarabilmek için kendini tehlikeye atmıştı. Amacından vazgeçmemeliydi, o bir Marley askeriydi ve ülkesi için elinden geleni yapacaktı. Birkaç gün sonra yapacakları saldırıya odaklanmalıydı. Bir daha asla böyle bir hata yapmayacağına dair kendine söz verdi.
•••
Düşük bütçeli Annie Leonhart karakteri yaptım WMWKDOCFMDMWPDMOD
Bu aralar da ne kadar fic saldım imdat biri beni durdursun
Aynı şeyi diğer arkadaslarımdan da bekliyorum lütfen 🙏🏻
Neyse gidiyorum ben hadi bb🏃♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad liar | armin arlert •tamamlandı
Fanfiction𝗔𝗿𝗺𝗶𝗻 𝗔𝗿𝗹𝗲𝗿𝘁 𝘅 𝗢𝗿𝗶𝗴𝗶𝗻𝗮𝗹 𝗖𝗵𝗮𝗿𝗮𝗰𝘁𝗲𝗿 ❛Lucia Martin, bir Marley askeriydi ve ülkesi için şeytanların tohumlarından olduğuna inanılan Paradis adasına ajan olarak girmişti. Ülkesi için mücadele ederken hiç beklemedigi bir şey...