O ağladığı geceden sonra az da olsa toparlanabilmişti Lucia. Eren, Mikasa ve Armin'den köşe bucak kaçıyor, onlarla bir araya gelmemek için her şeyi yapıyordu. Armin ise onu her gördüğü yerde dikkatli bir şekilde onu inceliyordu ve bu durum Lucia'yı çok rahatsız ediyordu.
Bunların dışında, bugün acemilerin eğitimleri vardı. Bunun için dışarıda sıraya girmişlerdi. Herkes dövüş eğitimi için biriyle eşleşiyordu.
•••
Kaptanlar eşleşen isimleri açıkladığında partnerini duyunca eliyle başını ovuşturmuş ve sabır dilemişti. Kaç gündür kaçmaya çalıştığı kişilerden biri onunla eşlemişti. Armin Arlert.
O alt etmek zor olmazdı kendisi için ama birkaç gündür ondan uzaklaşmaya çalışırken şimdi onunla partner olması... ne klişe ama.
Armin, Lucia'ya doğru yaklaşırken Lucia ona soğuk ve samimiyetten yoksun bir şekilde baktı. Başlayacakları sırada Armin meraklı bir şekilde konuştu. "Sen beni o gün kurtaran kızsın, değil mi?" Lucia, onu tanıyabilmesine biraz şaşırsa da belli etmedi ve konuştu. "Evet, umarım o günden sonra birkaç dövüş hareketi öğrenebilmişsindir yoksa karşımda hiç şansın yok." Armin, Lucia'nın bu söylediğinden sonra gülümsedi.
Lucia ona bir hamle yaptığı sırada Armin onu durdurmak için hiçbir hareket yapmamıştı. Lucia sinirlenip ofladı ve gözlerini devirdi. "Bir hamle yapsana!" diye bağırdıktan sonra Armin'e çelme takıp onu yere doğru düşürmüştü. Armin, canının acıdığını belli eden bir ses çıkardı ve acıyan yerini tuttu. Lucia, canının yandığını fark ettiğinde Armin'e kalkması için elini uzattı. Armin, kalkmak için Lucia'nın uzattığı elini tuttu ve ayağa doğru kalktı.
Lucia bu sefer sakin olmaya çalışarak sordu. "Neden yaptığım şeylere karşılık vermiyorsun?" Armin karışan sarı saçlarını düzeltip Lucia'nın sorduğu soruya cevap verdi. "Sana karşı hiç şansım yok çünkü." Armin, kendini zayıf görürdü. Lucia'nın karşısında hiçbir şansının olmadığının farkındaydı. Bu yüzden uğraşmıyordu bile.
"En azından çabalayabilirsin!" dedi ve Armin'in yüzüne doğru bir yumruk attı. Armin, yüzüne yediği yumruğun acısıyla yanağını tuttu. "Sana attığım bu yumruk seni sinirlendirmiyor mu? Hadi, karşılık ver. Kendini savunman gerekiyor." dedi ve bu sefer onu omuzlarından tutup kendine gelebilmesi için sarstı. "Kendine hiç güvenmiyorsun. Benim güçlü bir rakip olduğumu görüp pes ediyorsun. Yapma bunu ve bana karşılık ver." Armin, Lucia'nın söylediklerinden sonra düşündü. Lucia, bir yumruk daha atacağı sırada refleksle kendine atılacak olan yumruğu tuttu.
Lucia gülümsedi ve yeniden ayağına çelme takıp onu yere doğru düşürdü. Armin ikinci defa aynı acıyı yaşadığında bu sefer daha yüksek bir sesle canının acıdığını belli eden bir ses çıkardı. "En azından az da olsa karşılık verebildin. Bu da bir şeydir." dedi ve tekrardan kalkması için elini uzattı. Armin onun elini tutup ayağa kalktı.
Bu sefer ilk hamleyi yapan Armin'di ama maalesef yaptığı ilk hamle başarısız olmuştu. Lucia'nın yüzüne bir yumruk atmak için hazırlanmıştı ama Lucia ondan hızlı davranıp yumruğunu tuttu ve onun burnuna doğru yumruk attı. Armin, burnuna yediği yumruktan sonra burnunun kanadığını gördü. Lucia, Armin'in burnunun kanadığını gördüğünde fazla ileri gittiğini fark etti. "Armin özür dilerim." Eren ve Mikasa, Armin'in burnunun kanadığını gördüklerinde hemen onun yanına koşmuşlardı. Eren cebinden bir peçete çıkarıp burnunu silmesi için Armin'e verdi.
Daha sonrasında Eren, Armin'i revire doğru götürmüştü. Mikasa ise sinirli bakışlar ile Lucia'ya bakıyordu. "Ona bu kadar zarar vermek zorunda değildin!" dedi Mikasa yüksek bir sesle. Bazı acemiler, Mikasa'nın yüksek sesini duyduğunda yaptıkları dövüşü bırakmış ve onların tartışmalarını izlemeye başlamışlardı.
"Onu incitmek istememiştim." diyerek oradan ayrılacakken Mikasa onu kolundan tuttu. Lucia, önce Mikasa'nın tuttuğu koluna daha sonrasında Mikasa'ya doğru bakıp kolunu ondan kurtarmıştı. "Eğer bu kadar çok dövüşmek istiyorsan benimle yap." herkes Mikasa'nın bu dediği şeyden sonra şaşkınlıkla bakmışlardı. İkisi de çok güçlü rakiplerdi. Bu ikisinin kavgası onlar için büyük bir olay olacaktı. Bazı acemiler daha kavga başlamadan iddiaya bile girmişlerdi.
Reiner ve Bertholdt, ona doğru bakıp bunu yapmamaları gerektiğini işaret ediyorlardı. Lucia, isterse Mikasa'yı alt edebilirdi. Ama bunu istemiyordu. Kendini yorgun hissediyordu, hem de Armin'in yeterince güçlü olmadığını bildiği halde ona bu kadar zarar verdiği için kendini kötü hissediyordu. "Belki daha sonra, Mikasa." dedi ve gülümsemişti. Reiner ve Bertholdt rahat bir nefes almışlardı ve beraber oradan ayrılmışlardı.
•••
"Hey, Armin." dedi revirdeki yataklardan birine uzanan Armin'e bakarken. Armin, onu görünce şaşırmış ve yatakta oturur pozisyona geçmişti. "Rahatını bozma, gideceğim zaten hemen." dedi ve yatağın kenarına oturdu.
"Bir şey mi olmuştu?" diye sordu Armin gülümsemesini yüzünden düşürmeyerek. Armin'in gülümsemesi Lucia'nın yaşadığı gerginliği az da olsa azaltıyordu. "Sana zarar vermek istemedim, gerçekten." Lucia bunu söyledikten sonra Armin'in yüzündeki gülümseme genişledi. "Sorun değil, haklıydın. Karşılık vermeliydim."
"Burnun çok acıyor mu?" diye sordu Lucia konuyu değiştirerek. Armin, Lucia'nın bu sorusundan sonra burnuna doğru dokundu. "Hayır, merak etmene gerek yok." Lucia anladığını belli eden bir ses çıkardıktan sonra ayağa kalkıp konuştu. "O zaman ben artık gideyim. Geçmiş olsun ve özür dilerim." dedikten sonra gidecekken Armin, Lucia'nın elinden tutarak onu durdurdu.
"Teşekkür ederim orada yaptığın şey için." Lucia, onun teşekkür etmesine şaşırmıştı. Sonuçta onu hafif bir şekilde olsa bile yaralamıştı. Lucia, Armin'in kendisine teşekkür etmesine anlam veremeyerek konuştu. "Armin burnunu kanattım ve sana orada zarar verdim. Neden teşekkür ediyorsun?" Lucia'nın yüzündeki şaşkınlık değişmezken Armin gülümsemeye devam ediyordu.
"Beni cesaretlendirmeye çalıştın. Bunun için teşekkür ederim." Lucia, hâlâ Armin'in elini tuttuğunu fark ettiğinde hızlıca elini çekti ve yanaklarının kızarmasına engel olamadı. "Kendini zayıf görüyorsun, öyle olmadığını anladığın zaman benimle tekrar dövüş. Şimdilik görüşürüz Armin." dedi onun yüzüne bakmadan ve hemen oradan ayrıldı. O yerden biraz uzaklaştıktan sonra ise sıcakladığını ve bu yanaklarının kızarmasının hâlâ geçmediğini fark etti.
•••
Armin: teşekkür ederim kardesim bu arada bir disim yok yapacak bir sey de yok😅
Neden bu saatte bölüm attığım hakkında hiçbir fikrim yok muhtemelen sabah okursunuz o yüzden günaydın
Umarım sevmissinizdir bölümü bu aralar kitaplarımı cringe buluyorum ins arsivlemem neyse diğer bölümlerde görüşürüz seviyorum sizi💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad liar | armin arlert •tamamlandı
Fanfiction𝗔𝗿𝗺𝗶𝗻 𝗔𝗿𝗹𝗲𝗿𝘁 𝘅 𝗢𝗿𝗶𝗴𝗶𝗻𝗮𝗹 𝗖𝗵𝗮𝗿𝗮𝗰𝘁𝗲𝗿 ❛Lucia Martin, bir Marley askeriydi ve ülkesi için şeytanların tohumlarından olduğuna inanılan Paradis adasına ajan olarak girmişti. Ülkesi için mücadele ederken hiç beklemedigi bir şey...