Eveet! O gün geldi işte.
A planı: Evde anne ve babama ders çalışıyorum bahanesi sunma.
B planı: Ölmüş numarası yap.
C planı: B planını unut.
D planı: Millet evi bassın.Şimdi uygulamaya geçme zamanı. Herkesin görevi şöyle:
Uzay: Ben odamdayken arka bahçeden gizlice girip beni oradan alacak.
Selin: Yine ben odamdayken zili çalıp annemi oyalayacak.
Ediz: Selin gibi , o da babamı oyalayacak.(Başarabilirse tabii.)
Cansu: Bize bi mekan bulup filmi ve yiyecekleri filan hazırlayacak.
Berk: Cansu'ya yardım edecek.
Nazlı: Bütün bu planları hazırlayan Nazlı olduğu için o hiç bir şey yapmayacak...İşteeee!!!! Planlarımız bu şekilde. Ve görevimizi de başarıyla sonuclandirmistik. Ta ki annemler gittiğimiz Cansu'nun evini basana kadar. Gerisini boşverin:( Gelelim Uzay'ın şartlarına... Onları anlatmadan önce hedefini söyleyeyim. Hedefi beyefendinin buymuş:
Onun çook uzaklarda bir teyzesi varmış. Teyzesi, Los Angeles 'ta yaşarmış. Uzay, teyzesini hayatında 1 kez bile görmemiş. Onu geçtim , annesi bile ablasını bebeklik yılları haricinde hiç mi hiç görmemiş. Uzay, her defasında bu konuyu annesine açmasina rağmen annesi bu olaydan hiç bahsetmek istemiyormuş. Daha doğrusu annesi bile ablasının neden birdenbire kaybolduğunu hiç bilmiyormuş. Neyse konu böyle devam ediyor. Uzay'ın bize şartı da Los Angeles 'a gidip o gizemli teyzesini bulmakmış. İlk duyduğumuzda bunu asla kabul etmeyecegimizi söyledik. Fakat bizi ikna edene kadar. Ben birden söze atladım:
-Tamam, kabul ettik diyelim. Los Angeles'a nasıl gideceğiz peki Uzay? Bunu da açıklar mısın?
Uzay:
-O bende, merak etmeyin!
Nazlı:
- Derken?
Cansu:
-Aynen,Uzay?
Uzay:
- Millet çok sabirsizsiniz. Ben biletleri ayarladım zaten. Nasıl diye sorarsanız da 2 sene önce anneme internetten Los Angels 'a biletler hediye edilmişti. Tabii onlar artık benim olunca işler biraz değişiyor. Çaktınız!!!
Ben:
-Tamam gidiyoruz diyelim. Ailelerimize ne diyeceğiz?
Uzay:
-O da size bağlı...Uzay, bize kaş göz işareti yaparak bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Hepimiz onun neden bahsettiğini anlatmıştık.
Cansu:
-Ha, deyince olacak bir iş değil bu ama okulların kapanmasına 2 hafta kalmadi mı? Yani ben olabilir diyorum. Ve eğlenceli bir macera da olabilir. Sizce millet?
Berk:
- Bence de güzel. Bi maceranın kapılarını adim atabiliriz. Ayy! Adrenalinim arttı.
Selin:
-Şimdi Hüseyin Hoca aklıma geldi he!
Bir sessizlik oldu...
Berk:
- Hüseyin Hoca gittiğinden beri hiç anlamıyorum ya dersleri.
Cansu:
- Bence Mehmet Ali Hoca da iyi.
Ben:
- Millet, bence bu konuları tartışmayı unutalım da esas konuya dönelim. Ne dersiniz???
Uzay:
- Lara haklı arkadaşlar! Şimdi saat geç oldu herkes evlerine dağılsın. Yarın buluşma yerine herkesi bekliyorum. Saat 4'te...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LARA VE DIĞERLERI!
Teen FictionLara ve kardeşi kadar sevdiği arkadaşlarıyla rutin ve maceraları... Çok seveceksiniz...