Küçük bir kasabaya yeni gelmiştim. Burası öyle güzel öyle şirin bir yerdi. Küçük bir pansiyona yerleştim,acil iş bakmam gerekiyordu. Sokakta gezerken şirin bir dondurmacının camında eleman aranıyor yazıyordu. Hemen orayla görüştüm ve beni hemen işe aldı;
-söyle bakalım senin adın ne?
-Deniz.
-En çok hangi dondurmayı seversin?
-Bilmem ben aslında bütün dondurmaları severim.
-Ama insanın en çok sevdiği bir dondurma olmalıdır.
- Ozaman limonlu.
-Hıı! Aferin sana limonlu demeseydin darılırdım valla.
Kadınla çok iyi anlaşmıştık. Bi ara karpuz bitmişti. Hemen bi koşu almaya gittim. Manava giderken karşıma bi anda deli biri çıkmıştı. Korkup yere düştüm. Arkamdan biri geldi adamı başımdan aldı. Yerden kalkıp teşekkür ettim. Tam ordan gidecekken bana adımı sordu;
-Adın ne?
-sanane.
-Hadi ama bu arada ben Ali.
-İyi görüşürüz o zaman Ali
-Hadi ama adını söylemicek misin dur tahmin edeyim Burcu, DEFNE, Melis hiçbiri değil mi?
-Deniz benim adım
-Deniz ne kadar güzel. Görüşürüz DENİZ.
