Jeon Jungkook mor bir gecede bana hayatımın en güzel hediyesini verdi.
Fakat o asla bana verdiği şeyin bir hediye olduğunu düşünmüyordu...
Yan Çiftler// Yoonmin, Chanbaek, Namjin, Yugseok.
-Mpreg
For @chouaeri 🌟
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm Şarkısı: Tnbhd- Reflections
🌟🌟🌟
"Taehyung, iyi misin güzelim?"
Üzgünlüğün içerisine sindiği ses tonu kulaklarımı doldurduğunda parmakları saçlarımın arasında dolanıyor, baş parmağı elmacık kemiğimi okşuyordu usul usul. Günün doğmasına belki iki, belki üç saat kalmıştı ve ben bu saate kadar tam dört kez kusmaya gitmiştim. Jungkook benimle beraber uyumamış, her klozetin başına çöküşümde arkamdan belime sarılarak bir eliyle sırtımı sıvazlamıştı ve gerçekten çok üzgündüm. İşe gidecekti, gidecektim ve benim bu durumum yüzünden onun da uykusunu alamamış oluşuna çok üzülmüştüm. Yoongi ve Jimin'i henüz daha gece yarısı olmadan benimle çok güzel ilgileneceğine dair telkinler vererek zorla kendi evlerine göndermişti. İkisinin de aklının bende olduğunu biliyordum çünkü saat başı mesaj atıp durumumu soruyorlardı, onlar da yol yorgunuydu. Neyim var bilmiyordum fakat şu durumumun kimseye iyi gelmediği aşikârdı.
Yarım aralı gözlerimi yatakta yanıbaşımda oturmuş adamın güzel gözlerine çevirdiğimde onun çoktan bana bakıyor oluşu içimi burkmuştu bir anlık. Kimsenin gözlerinde uzun zamandır rastlamadığım o ilgisiydi içimi sıcacık yapan. Benim yerime o tanıyordu ya beni, dokunuşlarındaki hissiyatı bile farklıydı. Gülümseyip yanağımdaki elinin avuç içine bir öpücük bırakmış kendi elimi de onunkinin üzerine yaslamıştım. "İyiyim ben, gerçekten. Uyu biraz hadi. Kızardı gözlerin."
İki yana salladı başını. Kaşları hafifçe çatıldı, saçmalama der gibi. "Önemli olan bu değil şu an. Hastalanman inanılmaz rahatsız etti beni Tae. Hastaneye gidelim diyorum, onu da reddediyorsun daha çok üzülüyorum." İşaret parmağını gezdirdi yüzümde yavaşça. Gözleri de parmağının çizdiği yolu takip ediyordu. "Tenin soldu." Dudaklarımın üzerinde duraksadı gezintisi. "Dudakların kurudu." Eğilip iki dudağımı dudakları arasına aldı, kuruluğunu almak ister gibi emdi ikisini de uzun uzun. Dişlerimi defalarca fırçalamış, ağız çalkalama suyunun yarısını bitirmiş olsam da geri çekilmek istedim fakat izin vermedi. Islattığı dudaklarımdan ayrıldığı gibi ikisine de minik öpücükler bırakıp gözlerime geldi bu sefer. Birer buseyi de onlara hediye etti. Aldığım en güzel hediyeydi. "Gözlerinin ışıltısı söndü sanki. Her gördüğümde parıldayışlarına şahitlik ettiğimden mi bilinmez, böyle yorgun bakmaları içimi sızlattı Taehyung. Bir daha hasta olma tamam mı?"
