Jungkook
Taehyungı kollarım arasına alıp sarıldım. Bedeni sımsıcaktı. Ateşi vardı ve terlemişti. Taehyung bana yalvararak bakıyordu. Ona dokunmamı istiyordu. Pekala bende istiyordum ona dokunmak kabul.
Ve bunu yapacağım da. Köye varana kadar sakinleşmesi gerekiyordu. Faytonu süren kişi de ondan etkilenip kendini kaybedebilirdi. Veya etrafta bulunan başka alfalar onu foremonları sayesinde bulabilirdi. O yüzden en kısa sürede onu sakinlestirmeli ve arzusunu gidermeliydim.
Taehyung'ın üzerinde ki gömleğin dugmelerinden birkaçını açtım. Parmağımla pembe ucun birine bastırdım. Inlemişti. Daha sonra altında ki pantolonun iplerini çözüp aşağı indirdim. Beyaz ve güzel bacakları karşılamıştı beni. Cidden çok güzelmiş bedeni...
Etkilenmemeye çalışarak ve bir yandan da ciddi durarak ona baktım. Gözleri hala maviydi. Taehyung elini kaldırıp gözlerimin altını okşadı.
"G-gözleriniz kırmızıyken çok daha etkileyici oluyormuş."
Gözlerim kırmızı mı? Tanrım...Cidden etkileniyorum. Bu işi ikimizin iyiliği için hızlıca bitirmeliyim.
Taehyung cevap vermeden iç çamaşırı üzerinden onu okşadım. Hemen koluma tutundu ve kalçasını elime doğru kaldırdı. Okşadıkça dudaklarından dökülen inlemeleri beni daha çok etkiliyordu. Onu öpmemek için gerçekten büyük bir savaş veriyordum kendimle. Taehyungın teni ellerimin altında sıcacık dururken benim soğuk kanlılığımı korumam çok zordu.
"A-ah...prensim.."
Feromonlarımla onu daha da etkileyip işimizi hızlandırdım. Yaklaşık bir saat kadar yolumuz kalmıştı.
Taehyung feromonlarımla daha çok inlemeye ve kıvranmaya başlamıştı.
"P-p-prensim..."
"Üzgünüm ama ben etkilenmeye başlamadan bu işi bitirmek zorundayım Taehyung. Canını yakıyorsam öz-"
Sözüm, Taehyungın dudaklarıma yapışmasıyla kesilmişti. Başta şaşkınlığımdan tepki verememiştim fakat sonradan dudaklarında ki tatlılık ve yumuşaklıkla karşılık verdim ona. Feromonlarımı artırınca Taehyung boğukca inlemişti. Bir yandan Taehyungı okşuyor diyer yandan ecel terleri döküyordum.
Kısa süre sonra Taehyung elime gelince dudaklarımızı ayırdım. Ona baktığımda baygın bakışlarıyla soluklanıyordu. Umarım şimdi kendine gelirdi.
"Daha iyi misin?"
Cevap vermemişti. Gözlerine baktığımda şuan pek kendinde olmadığını farketmiştim. Elimi cebimde ki mendile silip Taehyungı geri giydirdim ve yatırdım. Biraz titriyordu. Üzerini örttüm. Ellerimi yıkamam ve biraz sakinleşip, ilanları sindirmem gerekti. Başımı camdan çıkarıp faytonu süren adama seslendim.
"Faytonu durdur."
Fayton durduktan sonra aşağı indim ve yeşilliklere doğru yürüdüm. Gölette elimi yüzümü yıkayıp yansımama baktım. Gözlerim normale dönmüştü. Fakat ben hala olanları sindirememiştim.
Taehyung uyanınca ne olacak, ona nasıl davranmalıyım veya bunun devamı gelir mi gibi sorular vardı aklımda. En önemlisi de ona yaptığımdan sonra benden uzaklaşmasindan korkuyorum. Ondan uzaklaşmak istemiyorum. Onu hep yanımda istiyordum. Az önce olanlar belki bizi birazcık daha yakınlaştırırdı. Veya tam tersi uzaklaştırırdı bilmiyorum fakat bunun olmasını gerçekten istemiyorum. Çünkü... Onu gerçekten seviyorum. Taehyungı çok seviyorum...
...
Biraz daha kendime geldiğim zaman faytona döndüm. Taehyung hala uyuyordu. Yorgunluk çökmüş üstüne demek. Biraz uyuşun bari.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Green Angel ~ Taekook / Yoonmin ✔️
FanfictionO bu krallıkta bir omega dansöz ve hizmetçi dışında başka bir şey değildi. Tabii bu benim dışımda herkes için böyleydi. Bir de bana sorun onu. Benim için ne ifade ediyor? Doğrusu neleri ifade ediyor? Başlangıç -----> 05.04.2022 Bitiş -------->...