Karanlıkdaki Güneş

13 1 0
                                    

Herzaman ki gibi yeni birgüne başlamıştı.Hep olduğu gibi sakin, yalnız başına.Ama o gün bi farklıydı sanki içinde bir huzur bir mutluluk vardı ve bu onu çok huzurlu hissettiriyordu.Şarkı söyleye söyleye gelmişti okuluna.Arkadaşlarıyla sohbet ediyor mutlu hissetmeye çalışıyordu.Arkadaşlarından biri geldi ve yeni biriyle tanışmak istememezmisin diye sordu.Şaşkınlığına bürünüp bi müddet öylece durdu.

-Neden olmasın?

Bu cümle onun için yeni bir dönüm noktası yeni bir hayatin başlangıcıydı aslında.Biranda derin bir sohbete daldılar.Arkadaşı ona kız arkadaşının yakın bir dostu olduğunu ve onunda yalnız olduğunu söylemişti.Içinde birşeyler oluyor kalbi hic atmadığı kadar hızlı ve bir o kadar da heyecanlı atıyordu.

Fotoğrafını gördü ve sadece olur diyebildi.Fakat bu onun için yeterli değildi.Karşısındaki insanın kim olduğunu bilmiyor onun ne istediği hakkında en ufak bir düşünceye kapilamamisti.Düşündük den sonra

-Peki ya o.Ya o istemezse diye sordu.

Arkadaşı güldü ve ona

-Denemekten başka bi çaremiz yok demişti.Biranda mutlu olduğunu hissetti ardı ardına sorular soruyor birşeyler olsun istiyordu.Adeta karanlığın içinden bir güneş gibi karşısına çıkmıştı.Bu duruma o kadar hazırlıksız yakalanmıştı ki ne yapacağını bilmiyor düşüncelere dalıyordu.Aklına biranda bu fikir geldi.

-Sana bir fotoğrafımı veririm ona göster.Eğer oda isterse konuşmak isterim demişti.

Arkadaşı bunun iyi bir fikir olduğunu söyleyerek atmasını söyledi.Ama yeni bir sorun ortaya çıkıyordu.

Hangi fotoğrafımı atmalıyım?

Iyice kafası karışmış fotoğrafları arasında dolanıp duruyordu.Gözüne kestirdiklerini arkadaşına gösteriyor onun da fikrini duymak öğrenmek istiyordu.En sonunda iki fotograf gönderdi.Artık o günün de sonu gelmiş arkadaşından ayrılmıştı.Fakat gün onun için yeni başlıyordu sanki.Ve hic olmayan birsey oldu yürüyüp giderken kulaklıgini takmamisti.O heyecanla unutmuşdu belkide.Hic görmediği birini nasıl bu kadar da düşünebiliyor du ?Artık hic aklından çıkmıyor telefona bakıp duruyordu.Mutlu edicek bir mesaj umuduyla.Artık akşam olmuştu fakat hiçbirşey yoktu.Ümitsizliğe kapılıp uykuya daldı.Hep olduğu gibi yalnız ve mutsuz bir vaziyette.Sabah olmuştu artık.Uyandı.Olayı unutmus bir havada gibiydi yada unutmak istiyordu.Ama son bir umut olsun bakmak istedi telefonuna.

Evet bir mesaj gelmişti fakat bu yabancı birinden değıl arkadaşındandı.Heyecanla mesajı okumaya başladı.Mesajda;

"Bu onun numarası ilk mesajı senin atmanı istedi" yazıyordu.Biranda kalbi yerinden çıkacak gibi hissetti.O halde kaldı biraz.Sanki mesajı o atmiscasina sevindi.Hoşuna gitmişti aslında düşününce onada olumlu geldi bu mesaj.Ilk konuşmayı neden o baslatsin.Gelen numarayı büyük bir titizlikle kaydetti telefonuna mesaji atmadan önce yeniden fotoğrafına bakmak istedi açtı ve baktı.

Artık cesaretini toplayıp birsey yazması gerekti.Düşünüyor ne yazacağını bilemiyordu.

Evet saat 09.59

"Merhaba" yazabildi ve gönderdi.Sadece mesajı degil sanki mesajla birlikte akli da uçup gitmis gibiydi.Heyecandan napicagini bilmiyor elleri ayakları titriyordu.Sakin olup bir cevap bekledi..

AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin