Atmak için 2 oy bile beklemedim ;-; olsun bee
HÖLLÖ Şimdi devam edelim ama diğer bölüm inş eve atarım çocuğu 🙏🏼
Önerilere açığımmm görmek istediğiniz (yani okumak fln anladınız) yazın bana
Smutun anasını ağlatmayı düşünüyorum (smuttan rahatsız olacaklar endişelenmeyin başlayacağı an haber veririm bittiğinde de)——————
"Berke! Ne zaman giyineceksin hadisene."
"Tamam tamam üst seçiyorum sabret biraz."
Bar için hala kıyafet seçememiştim ve Erdem beni strese sokup duruyordu. En sonunda klasiklerden ama hoşuma giden biraz dar siyah jeanimi üstüne de yine siyah bol bi tshirt geçirmekte karar kıldım. Can'ın da orada olacak olması beni çok geriyordu karnıma resmen bıçak sokmuşlar gibi ağrıyordu ölücem şimdi.
"Erdem hazırım ben çıkalım mı? Haşm- şey Canla konuştun mu oraya mı geçecekmiş direkt bizle mi geliyor?"
"Benim arabayla gideriz demiştim ona yani gelmiş bile aşağıda bizi bekliyor sayende ağaç oldu çocuk."
Ya bu Erdem'e birileri bir şeyleri ERKEN söylemesi gerektiğini söylesin lütfen.
"Hadi çıkalım o zaman ne beklettiriyon çocuğu ayıp Erdem"
İçinden sabır çektiğini hissetmiştim ğslxşsöx
Orada. Arabaya yaslanmış bizi bekliyor. Altına mavi bir pantolon üstünde ise kaslarından dolayı bol gelen bi üst giymişti. Akşama yalatır umarım. Valla yandım piştim.
"Can geldik biz binelim hadi arabaya. Yalnız ön koltukta bazı eşyalarım var. Arkaya oturun uğraşmayalım eşyaları taşımakla."
Farkında mısınız bilmem ama her fırsatı değerlendirin (Berke mottosudur)
Can ile bi anda göz göze geldik. Gözleri kehribar renginde açık kahveydi.Arabaya binmiştik Erdem arabayı çalıştırmaya başlıyordu. Yavaşça kafamı sağa çevirdim onu izlemek, gözlemlemek, tepkilerini görmek istiyordum. Kafası hafif kalkık ön cama doğru bakıyordu. Yolu izlediği belliydi bende onu. Yutkunuşlarındaki Adem elmasının her inip kalkışında bende onunla yutkunuyordum. Uzun kirpikleri ile her kırptığında ben de onunla kırpıyordum. Erdem her fren yapışında hafif öne savrulması ve sırtıyla geri yapışması beni fena yapmaya başlamıştı. Büyük ihtimalle onu izlediğimi hissetmiş olmalıydı. E zaten. Deldim resmen gözlerimle çocuğu. Erdem le bir şeyler konuştular ama hiç dinlemedim odağım değişsin istemiyordum. Bana bakmamaya çalışıyor gibiydi. Anlam veremesemde onu istiyordum. Benle konuşmasını ve ilgisini. Bu akşamın bir dönüş noktası olmasını planlıyorum.
Mekana varmıştık. Gözlerim sonunda Can dan kurtulmuş Ege yi arıyordu. Sahnenin arkasında gitarına akort yapıyordu. Yanına gittim ve geldiğimizi haber verdim. O sırada Erdem masa seçmiş oturmuşlardı bende yanlarına geri döndüm.
"Ee Can anlat bakalım okul nasıl gidiyor biz valla Berke yle sıçışş yaşıyoruz. Hazırlık çok zormuş be. Basket desen Allah'a emanet."
"Bende bu kadarını beklemiyordum mimarlığa mı geldik yurt dışına mı"
Ne desem de ilgisini çeksem diye beyin patlatmalarımın sonucunda konu bulamadım ve akışına saldım.
"Hayırdır Berke sen bi suskunsun evde olsak başımın ağrısından ölürdüm. Bir şey mi oldu?"
Hay ağzına.. Erdem ana konuyu bana çevirdi ve artık Can da bana bakıyor ve vereceğim cevabımı bekliyordu.
"Yok ya bir şeyim hadi içki istesene içelim yani"
Erdem kafasını onaylarcasına salladı ve içki istedi. Can nedense gözlerini benden ayırmadı bir şey demeliyim artık.
"Can bizim maçımız var haftasonu sen de gelsene izlemeye."
Gözleri şaşkınlıkla açıldı ahh çok tatlısın sen.
Elini çenesine koydu ve cevap vermedi hemen sanırım düşünüyordu. Belki nasıl reddedeceğini bilemedi."Şey meşgulsen gelmek zorunda değilsin. İşlerin fln varsa yani sorun değil."
Vücudunu bana doğru döndürdü zaten masa yuvarlaktı ve bi nevi yanımda oturuyor gibiydi.
"Yok gelirim sadece sunumumun son teslim tarihini düşünüyordum."
Gelecek. Maçı izlemeye gelecek. B-bi sn sindirelim bi konuyu.
Erdem çoktan masaya gelen içkileri içmeye başlamış kafasına göre takılıyordu.
Can da ona ayak uyduruyor gibiydi ben de sahne alan Ege yi izledim bi süre. Gitarla çok havalı görünüyordu.
"B-erkee birazz da-daha içsene yaaaa, ayık kalıp napıcann eve birilerini mi atacan haberim olsun da gelmiyim eve bugünn"
"Gelme."
Can'ın gözlerinin içine bakarak söylemiştim. Güzelimsi kehribar gözleri yavaş yavaş büyüyordu. Şaşırdı şapşik slk şey. Aniden önüne döndü ve küçük bi shot dikti kafaya. Bende aynısını yaptım. Yavaş yavaş harekete geçmeliydim. Sandalyemi o farketmeden yanına doğru itiyordum. Bacaklarımı biraz açarsam değecektim ona. Tabikide açtım Berke mottosunu unutmayın.
Burada kesmek istemezdim ama bölüm uzun oldu yaa ;-;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POTA ALTI (gay)
Romance"Sen beni eve atmaya mı çalışıyorsun?" "Bilmem öyle mi yapıyorum?" "Öyle mi yapıyorsun?" "Hmhm..." ---------------- +18